Sosyal girişimcilik ve ‘arkadaşlık’ kuralı

Sosyal girişimcilik ve ‘arkadaşlık’ kuralı

Sosyal girişimlerin ait oldukları kategoride yeni kurulan/kurulma aşamasında olan sosyal girişimleri desteklemesi kadar doğal bir ‘stratejik hamle’ olamaz…

Hiç dikkat ettiniz mi? Alışveriş merkezlerinde eğer bir McDonald’s varsa karşısında ya da çok yakınında Burger King vardır. Yine ikisine yakın konumda bir diğer fast food zincir restoranını etrafta görmek işten bile değildir.

Benzer şekilde yan yana konumlanmış kuyumcu dükkanları, oto kiralamacılar, tekstilciler göze çarpar. Faydaları bilindiği için şehrin dört bir yanında bulunmak yerine belli yerlere kümelenme eğilimleri vardır.

Bir başka nokta, Pepsi ve Coca-Cola arasındaki rekabet yıllardır aralıksız devam eder. Marka, zihindeki güç üzerine şekillenir. Seçim tüketicidedir.

Her ne kadar Coca-Cola önde olsa da rekabetin ilginç bir yönü de vardır, insanları kola içmeye teşvik etmek. Kişi başına kola tüketimini artırmak. Eğer bu iki marka olmasaydı tüketiciler, yemeklerinin yanında kola yerine portakal suyu ya da su içmeyi tercih edebilirdi.

Benzer şekilde video oyunlarında Sony ve Microsoft, pilde Duracell ve Energizer gibi yakın sayısız örnek var. Rekabet iyidir, çünkü kamuoyunun ‘duymasında’ etkilidir. Kategori genişler ve hedefler eğer doğru şekilde belirlendiyse sürdürülebilirlik özelliği birçok yönden gelişir.

Reklamcılık sektöründe sayısız avantaja sahip olan bu duruma ‘arkadaşlık kuralı’ denir. Bu kural, tüketiciyi tercih yapmaya yöneltmek ve en az birinin tercih edilmesi şeklinde bir amaçla şekillenmiştir.

Bu nedenle herhangi bir sektörde niş ya da tek olmak sanıldığı gibi ‘çok büyük bir avantaj’ değildir.

Sosyal girişimcilik yönü

Konunun sosyal girişimcilik yönü bu noktada dikkat çekici bir izdüşümü gerekli kılıyor. Belli başlı alanlarda dikkat çeken sosyal girişimlerin, bu alandaki fikir aşamalarına (potansiyel sosyal girişimlere) olumsuz etkisi biliniyor.

Başarılı birkaç sosyal girişimin bulunduğu bir alana yeni sosyal girişimlerin dahil olmasının yanlış bir karar olacağı görüşü öne sürülüyor.

Çok sayıda sosyal girişimci, bu nedenle fikirlerini ya öteliyor ya da farklı alanlara yöneliyor. Oysa ki arkadaşlık kuralı, sadece köklü şirketler için değil, sosyal girişimcilik için de var.

Elbette belli sınırlar dahilinde, eğer bir kategoride çok sayıda sosyal girişim varsa bu durum karmaşa ve kişi başına daha az tüketim sonuçları doğurabiliyor. Çok fazla seçeneğin olduğu durumlarda tüketiciler de zarar görüyor.

Tüm yönleri ile olumlu etki yaratır

Halihazırda yeni yeni adından söz ettirmeye başlayan sosyal girişimcilik, daha fazla çabaya ihtiyaç duyuyor. ‘O segmentte X var, biz başka segmente yönelelim’ düşüncesi yaklaşım olarak tahmin edilen durumları karşılamıyor.

Az önce de altını çizdiğimiz gibi sosyal girişimcilik, henüz yolun çok başında, dolayısıyla belli bir kategorinin ‘yeteri kadar girişime ev sahipliği yapması’ gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtmek mümkün.

Ayrıca sosyal girişiminiz sağlıklı bir rakibi olumlu karşılamalıdır. Memnuniyet duymalıdır, çünkü her yeni girişim kategoriye yeni müşteri, daha fazla bilinirlik getirecektir ve hedef alınan konuyla ilgili daha fazla sosyal etki oluşturacaktır.

Sosyal girişim sayısındaki artış tüm yönleriyle olumlu etkiler yaratır. Sürdürülebilirliği baz almış başarılı bir sosyal girişimin diğer sosyal girişimleri ya da yeni kurulma çabalarını desteklemesi kadar doğal (aynı zamanda stratejik) bir hamle olamaz.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar