Dünya kanserle mücadelede büyük bir başarı yakaladı

Dünya kanserle mücadelede büyük bir başarı yakaladı

Dünyada her yıl 10 milyon kişinin ölümüne sebep olan kanserle mücadelede ilerleme çok dikkat çekici. Ölüm oranları önemli ölçüde düşmeye devam ediyor.

ABD Başkanı Richard Nixon, 1971 yılında kanserin tedavisini kısa sürede bulmak amacıyla ‘’kanserle savaş’’ kampanyasını başlattı. Ancak kanserin tek bir hastalık olmayıp, birçok farklı hastalığı kapsayan geniş bir kategori olması nedeniyle, bu mücadele beklenenden çok daha uzun ve karmaşık bir sürece dönüştü.

İyi haber şu ki, dünya genelinde kanserle mücadelede büyük ilerleme sağlanıyor. Gelişmiş ülkelerde, 1990’lardan bu yana kanserden ölüm oranları yaklaşık yüzde 30 oranında azaldı. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde bu gelişme, milyonlarca hayatın kurtarılmasını sağladı. Kanserle mücadele, hızlı bir zafer yerine, adım adım ve istikrarlı ilerlemelerle kazanılıyor.

Bir tahmine göre, bu gelişmeler 1975 ile 2020 yılları arasında Amerika’da akciğer, meme, bağırsak, prostat ve rahim ağzı kanserinden yaklaşık 6 milyon kişinin ölümünü önledi. Bu kanser türleri, 1970’lerin sonlarında kanserden kaynaklanan ölümlerin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyordu.

Bir zamanlar zengin ülkelrde yaygın olan mide kanseri de keskin bir düşüş gösterdi.

Kanserle mücadelede zafer nasıl kazanılıyor?

1.Önleme: Kanserle mücadelede en büyük başarı

Kanserle savaşta elde edilen en büyük başarılardan biri önleme çalışmaları oldu. ABD’de 1975’ten bu yana sigara içenlerin sayısındaki azalma 3 milyondan fazla hayatın kurtarılmasını sağladı. Uzmanlar, en fakir ülkelerin de bu yolu izlemeleri halinde milyonlarca yaşamın daha kurtarılabileceğini vurguluyor.

2. Aşılama: HPV aşısı ve rahim ağzı kanserinde büyük düşüş

Kanserle mücadelede bir diğer önemli adım ise aşılamalar oldu. Rahim ağzı kanserine karşı koruma sağlayan HPV aşısı, İngiltere’de 2008’den bu yana ergenlik çağındaki kızlara uygulanıyor. Bugün, genç kadınlar arasında bu kanser türündeki vakalar yüzde 90 oranında azaldı.

3. Teşhis ve Yeni Tedaviler: Kanserle mücadelede kritik adımlar

Bilim kanseri daha iyi anlayarak mücadeleyi güçlendiriyor. Doktorların kanser riskini daha iyi belirlemesi hastalığın ilerlemesini önlüyor. Biyobankalar, genetik testler ve yeni biyobelirteçler sayesinde kanser çok daha erken aşamada tespit edilerek, gereksiz tedavilerin önüne geçiliyor ve hayatlar kurtarılıyor.

Ayrıca, bazı yaygın ilaçlar da kanser riskini azlatmada umut vaat ediyor. Örneğin, aspirin genetik yatkınlığı olanlarda kolon kanseri riskini düşürebiliyor. Diyabet ilaçları ve son zamanlarda kullanılan Ozempic gibi yeni tedaviler de kanser önleyici potansiyel taşıyor.

4. İmmünoterapi ve Kanser Aşıları: Vücudun kanserle mücadelesinde yeni umutlar 

Kanserle mücadelede vücudun kendi bağışıklık sistemini harekete geçiren yeni aşılar geliştiriliyor. Bazıları, kanser öncesi hücrelerin tümöre dönüşmesini engellemeyi amaçlarken, diğerleri mevcut tümörleri hedef alıyor. Meme ve kolon kanserinin bazı türlerinde bu aşılar şimdiden deneysel aşamada test ediliyor.

Kanserle mücadelede elde edilen başarılar neden daha az duyuruluyor?

Kanserle savaş yavaş ancak istikrarlı bir zafer olarak ilerliyor. Buna rağmen bazı önemli sorunlar devam ediyor. 

Tedavi maliyetleri oldukça yüksek ve ilaç firmaları, henüz hastalık belirtisi göstermeyen kişilere tedavi uygulamanın getirebileceği hukuki risklerden endişe duyuyor. Ayrıca, ABD hükümetinin Ulusal Kanser Enstitüsü’nün bütçesini azaltma planları, bilimsel araştırmaların sekteye uğramasına neden olabilir.

Avrupa ve Çin kanser araştırmalarında öne çıkıyor.

Bilim dünyası durmaksızın ilerlerken, Avrupa ve Çin kanser alanındaki yeni araştırmaların öncüsü haline geldi. Bu ülkeler, kanserle ilgili pek çok yeni çalışmanın merkezi olarak dikkat çekiyor.

Kanser henüz tamamen ortadan kalkmamış olsa da, ölüm oranları her yıl azalmaya devam ediyor. Mücadele ve umutlar eşliğinde zafere doğru kararlı adımlarla ilerleniyor.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar