Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü, ergen gebeliğinin 15-19 yaş arası kız çocukları için en yaygın ölüm nedeni olduğunu açıkladı. DSÖ’ye göre, ülkeler kız çocuklarının okulda kalmalarını sağlayarak ve çocuk yaşta evlilikleri sonlandırarak bu ölümlerin önüne geçebilir. DSÖ verileri, her yıl düşük ve orta gelirli ülkelerde 21 milyondan fazla ergen kızın hamile kaldığını gösteriyor. Bu gebeliklerin
Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü, ergen gebeliğinin 15-19 yaş arası kız çocukları için en yaygın ölüm nedeni olduğunu açıkladı. DSÖ’ye göre, ülkeler kız çocuklarının okulda kalmalarını sağlayarak ve çocuk yaşta evlilikleri sonlandırarak bu ölümlerin önüne geçebilir.
DSÖ verileri, her yıl düşük ve orta gelirli ülkelerde 21 milyondan fazla ergen kızın hamile kaldığını gösteriyor. Bu gebeliklerin yaklaşık yarısı istenmeden gerçekleşiyor. Ergen doğumların %90’ı ise 18 yaşından önce evlendirilmiş kız çocuklarında görülüyor.
Dünya Sağlık Örgütü Cinsel ve Üreme Sağlığı Araştırmaları Direktörü Dr. Pascale Allotey, erken yaşta hamile kalan kız çocuklarının ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını söyledi. Dr. Allotey, ‘’Bu durum, genç kızların ilişkileri ve yaşamları üzerinde söz sahibi olamamalarına yol açan derin toplumsal eşitsizliklerin bir göstergesi’’ ifadelerini kullandı.
Doğum yapmak için çok gençler
Ergen yaşta hamilelik, genç kızlar için sadece fiziksel değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik açıdan da ağır sonuçlar doğuruyor. Uzmanlara göre, bu yaşta hamile kalan kız çocuklarında enfeksiyon, doğum komplikasyonları ve prematüre doğum riski daha yüksek. Öte yandan, erken gebelik eğitim hayatını sonlandırıyor ve ierleyen yıllarda kadınların istihdam olanaklarını kısıtlıyor. Dolayısıyla pek çok genç anne yoksulluk döngüsünden çıkamıyor.
DSÖ, ergen gebeliklerin önlenmesi için hükümetlere çağrıda bulunarak çocuk evliliklerine alternatif politikalar geliştirilmesini istedi. Ajansa göre, kız çocuklarının eğitime erişiminin artırılması, finansal hizmetlere ve iş olanaklarına ulaşmalarının kolaylaştırılması bu sorunun çözümünde kritik rol oynuyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verileri, kız çocuklarının lise eğitimini tamamlamaları halinde, çocuk yaşta evliliklerin üçte iki oranında azalacağına işaret ediyor.
Çalınan çocukluk
2021 yılı itibarıyla, her 25 kızdan biri 20 yaşına gelmeden önce doğum yaparken, 20 yıl önce bu oran her 15 kızda birdi. Ancak, bazı ülkelerde bu konuda hala ciddi eşitsizlikler mevcut. Özellikle bazı bölgelerde, 15-19 yaş arasındaki her 10 kızdan biri hala her yıl doğum yapıyor.
Erken yaşta yapılan evliliklerin kızların çocukluklarını elinden aldığını ve bu durumun sağlıkları üzerinde ciddi etkiler bıraktığını söyleyen DSÖ Ergen Cinsel ve Üreme Sağlığı bilim insanı Dr. Sheri Bastein, kız çocuklarının geleceğini şekillendirmede eğitimin gücünü vurguladı.
Dünya Sağlık Örgütü, 2011 yılında yayımlanan cinsel sağlık yönergelerini güncelleyerek kapsamlı cinsel eğitimi teşvik etti. Bu tür bir eğitim, gençlerin farklı doğum kontrol yöntemlerini öğrenmeleri ve doğru bilgi alabilecekleri kaynaklara erişebilmeleri için temel bir gereklilik.
BM ajansı, kapsamlı cinsel eğitimin erken gebelikleri azalttığını, cinsel ilişkinin başlangıcını ertelediğini, ergenlerin bedenleri ve üreme sağlığı hakkında daha bilgili olmalarına yol açtığını vurguluyor.
Kaynak
https://news.us15.list-manage.com/track/click?u=372753f560ef60c400f1a4f3f&id=35e9ff8a90&e=8b42edf312
