Küresel şirketler, iklim krizi ve kaynak baskısı karşısında tedarik zincirlerini dönüştürmeye hız veriyor. Dell, PepsiCo, SAP ve McDonald’s gibi şirketler sürdürülebilirlik taahhütleriyle regülasyonlara uyum sağlarken uzun vadeli büyümeyi de güvence altına almayı hedefliyor. Dünya Ekonomik Forumu’na göre sürdürülebilir tedarik zincirleri, daha az hammadde kullanımıyla maliyetleri düşürürken aynı zamanda çevresel baskıyı ve israfı azaltıyor. Kuruluşlar açısından
Küresel şirketler, iklim krizi ve kaynak baskısı karşısında tedarik zincirlerini dönüştürmeye hız veriyor. Dell, PepsiCo, SAP ve McDonald’s gibi şirketler sürdürülebilirlik taahhütleriyle regülasyonlara uyum sağlarken uzun vadeli büyümeyi de güvence altına almayı hedefliyor.
Dünya Ekonomik Forumu’na göre sürdürülebilir tedarik zincirleri, daha az hammadde kullanımıyla maliyetleri düşürürken aynı zamanda çevresel baskıyı ve israfı azaltıyor. Kuruluşlar açısından bu taahhütler hem çevresel hem de ticari bir strateji anlamına geliyor.
Şirketlerin taahhütlerini kamuoyuna duyurması, şeffaflık sağlayarak müşteri güvenini artırıyor ve bu da satışlara olumlu yansıyabiliyor. SAP’ye göre, tüketiciler güçlü sosyal ve çevresel sorumluluk gösteren markalara daha fazla sadakat gösteriyor.
SAP, sunduğu yazılım çözümleriyle işletmelere tedarik zinciri süreçlerini yönetme ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma konusunda destek veriyor. Şirketin Sürdürülebilirlik Direktörü Sophia Leonora Mendelsohn, “Sürdürülebilirlik verisi artık iş dünyasının merkezinde. Bunu doğru yöneten şirketler, rekabetçi ve regüle edilen pazarlarda somut avantaj elde edecek” değerlendirmesinde bulunuyor.
Sürdürülebilir tedarik zinciri nedir?
Sürdürülebilir tedarik zinciri; etik uygulamaların, kaynak verimliliğinin ve uzun vadeli ekonomik sürdürülebilirliğin iş süreçlerine entegre edilmesiyle çevresel ve sosyal etkilerin en aza indirilmesini ifade eden bir yaklaşım. Bu çerçevede:
- Yeşil tedarik zinciri: Ürün tasarımından hammadde teminine, üretim ve lojistiğe kadar çevre dostu ilkelerin benimsenmesi,
- Şeffaflık: Ürünlerin kökeni, iş gücü ve tüm süreçlerin açıkça paylaşılması,
- Döngüsel ekonomi: Hammadde kullanımının azaltılması, eski ürünlerin yeniden değerlendirilmesi öne çıkıyor.
Teknoloji şirketlerinden net hedefler
Microsoft, donanımda kullanılan hammaddelerin sorumlu şekilde tedarik edilmesini garanti etmeyi taahhüt ediyor. Şirket, insan hakları ve çevresel standartlara uyumu artırmak için tedarikçileriyle daha sıkı işbirliği yürütüyor.
Dell, 2030’a kadar satın alınan mallardan kaynaklanan Kapsam 3 emisyonlarını %45, satılan ürünlerin kullanımından kaynaklanan emisyonları ise %30 azaltmayı hedefliyor. Ayrıca tüm ambalajlarını yenilenebilir ya da geri dönüştürülmüş malzemelerden üretmeyi ve ürünlerinin yarısını geri dönüştürülmüş, yenilenebilir veya düşük karbonlu materyallerden üretmeyi planlıyor.
Dell Technologies CEO’su Michael Dell, “Sürdürülebilirlik ve ESG taahhütleri artık iş stratejilerimizin ayrılmaz bir parçası. Bu yaklaşım hem kendi hedeflerimizi hem de müşterilerimizin hedeflerini gerçekleştirmemize katkı sağlıyor’’diyor.
Tüketici sektöründe dönüşüm
McDonald’s, 2025 sonuna kadar 10 milyon aileyi sürdürülebilir gıda ve tarım uygulamalarıyla buluşturmayı hedefliyor. Ayrıca gençler için tarım ve gıda sektöründe yeni kariyer programları başlatıyor.
PepsiCo, pep+ stratejisi kapsamında iklim değişikliğine uyum, su kaynaklarının korunması, sürdürülebilir ambalaj ve kapsayıcı gıda sistemleri üzerine yoğunlaşıyor. CEO Ramon Laguarta, bu stratejiyi “sadece bir iş modeli değil, tüm operasyonlarımızı dönüştüren uzun vadeli bir yol haritası” olarak tanımlıyor.
Yeni dönemin iş modeli
Uzmanlara göre, sürdürülebilir tedarik zincirleri şirketler için yalnızca çevresel bir zorunluluk değil, aynı zamanda yatırımcı güveni, müşteri sadakati ve regülasyon uyumu açısından da kritik bir unsur olarak öne çıkıyor.
Kaynak:
https://sustainabilitymag.com/news/dell-pepsico-sap-sustainable-supply-chain-commitments
