CITES 50 yaşında: Nesli tehlikedeki türler için yarım asırlık koruma 

CITES 50 yaşında: Nesli tehlikedeki türler için yarım asırlık koruma 

‘’Nesli Tehlikede Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme’’ (CITES), yarım asırdır uluslararası ticaret yoluyla aşırı sömürüye maruz kalan yaban hayatını koruma mücadelesini sürdürüyor. 

1963 yılında Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) toplantısında temelleri atılan CITES, 1975’te yürürlüğe girerek nesli tükenme tehdidi altındaki türleri korumaya yönelik ilk küresel anlaşma oldu. CITES, türlerin hızla tükenişine karşı en etkili küresel mekanizmalardan biri olmayı 50 yıldan bu yana sürdürüyor.

CITES neden önemli?

Yaban hayatı ticareti artık milyarlarca dolarlık bir endüstri. Ancak bu ticaretin kontrolsüz büyümesi, yaşam alanı kaybı ve aşırı sömürüyle birleşince, birçok türü yok oluşun eşiğine getiriyor. İşte bu yüzden CITES, küresel ölçekte türleri korumada kritik bir rol oynamaya devam ediyor.

‘’Uluslararası ticaret sınır tanımıyor, bu yüzden küresel iş birliği kaçınılmaz’’ diyen CITES Genel Sekreteri Ivonne Higuero, yıldönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, ‘’CITES durağan değil; sürekli yenilenip güçlendirilmesi gereken dinamik bir mekanizmadır’’ dedi.

185 ülke ve bölgesel ekonomik örgütün taraf olduğu bu sözleşme, canlı hayvanlar, kereste ve bitkisel ürünler de dahil olmak üzere 40 binden fazla bitki ve hayvan türünün ticaretini uluslararası düzeyde denetliyor.

CITES; dünya genelinde yaban hayatı ticaretine ilişkin en kapsamlı veri kaynağı olan CITES Ticaret Veritabanının yanı sıra yasal edinim, izin süreçleri ile denetim süreçlerine rehberlik eden araçlarıyla, uzlaşıya dayalı yönetim anlayışını başarıyla hayata geçirerek en etkili çok taraflı çevre anlaşmalarından biri olarak öne çıkıyor.

CITES sayesinde uluslararası iş birliği, Afrika fillerinden pangolinlere ve timsahlara kadar kritik tehlike altındaki türleri yok olmanın eşiğinden döndürmeyi başardı.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar