Bir bardak suyun değeri, düşündüğünüzden çok daha büyük. Sağlığı, yaşamı ve üretkenliği simgeliyor. Ekonomiden tarıma, enerjiden sanayiye kadar her sektör için hayati önemde. Ancak suyun bu çok boyutlu değeri, yatırım kararlarında genellikle göz ardı ediliyor. Küresel su sistemleri, yetersiz yatırım, parçalı finansman ve sınırlı özel sektör katılımı nedeniyle ekonomik, sosyal ve çevresel potansiyelini tam olarak
Bir bardak suyun değeri, düşündüğünüzden çok daha büyük. Sağlığı, yaşamı ve üretkenliği simgeliyor. Ekonomiden tarıma, enerjiden sanayiye kadar her sektör için hayati önemde. Ancak suyun bu çok boyutlu değeri, yatırım kararlarında genellikle göz ardı ediliyor.
Küresel su sistemleri, yetersiz yatırım, parçalı finansman ve sınırlı özel sektör katılımı nedeniyle ekonomik, sosyal ve çevresel potansiyelini tam olarak gerçekleştiremiyor. Neyse ki, suyun değerini ölçmeye ve yatırım önceliklerini belirlemeye yardımcı olacak araçlar ve çerçeveler giderek daha fazla uygulanıyor.
Su: Görünmeyen bir servet
Suyun değeri sadece içme, sulama ve endüstriyel kullanımla sınırlı değil. Temizleme, taşkın kontrolü, karbon depolama gibi dolaylı faydaları ve kültürel miras ile gelecek güvenliğiyle bağlantılı değerleri de kapsıyor.
2021’de tatlı suyun toplam ekonomik kullanım değeri 58 trilyon dolar olarak hesaplandı. Çarpıcı bir şekilde, suyun sağladığı taşkın kontrolü, su arıtımı, karbon depolama gibi dolaylı faydaları; doğrudan kullanımdan yedi kat daha fazla değer yaratıyor.
Küresel su altyapısı hâlâ yetersiz finanse ediliyor. Şehirlerde işlenen suyun yaklaşık %40’ı sızmalar nedeniyle kayboluyor. Suyun %70’ini tüketen tarım sektöründe, verimsiz sulama yöntemleri kullanılmaya devam ediyor.
Suyun değerini ölçmek ve finansmanı yeniden kurgulamak
Suyun gerçek değerini görmek, geniş çaplı ve sürdürülebilir yatırımların önünü açıyor. Su finansmanı sadece altyapı yatırımı değil; dayanıklılık, eşitlik ve uzun vadeli refah için yatırım demek.
Ancak mevcut finansman modelleri yetersiz ve parçalı. OECD ve Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2022’de resmi kalkınma yardımlarının yalnızca %3,1’i (yaklaşık 8,5 milyar dolar) su temini ve sanitasyona ayrılmış durumda.
Suyun ekonomik, sosyal ve çevresel değerinin bütüncül bir şekilde kavranması, finansman modellerinin bu çok boyutlu değere uyum sağlayacak şekilde yeninden şekillenmesini gerektiriyor. Bu, karma ve esnek sermaye mobilizasyonu, iklim fonlarıyla entegrasyon, teşviklerin uyumu, kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi ve eşitlik gözeten politikalar gerektiriyor.
Suyun değerini gösteren araçlar ve çerçeveler
Global Common Good Framework: Su, yalnızca yerel bir hizmet değil, küresel ortak bir kaynaktır. Bu yaklaşım, yukarı havzalardaki eylemlerin aşağı havzalardaki toplulukları ve hatta küresel iklimi etkilediğini kabul ediyor.
Total Economic Valuation (TEV): Suyun doğrudan ve dolaylı faydalarını ve kültürel önem gibi toplumsal değerlerini kapsıyor.
Türkiye’de Beyşehir Gölü üzerinde yapılan bir TEV çalışması, suyun yerel ekonomik değerinin 271 milyon TL olduğunu gösterdi. Çalışma, içme ve sanitasyon için kullanılan suyun, sulamaya göre metreküp başına dokuz kat daha fazla değer ürettiğini ortaya koydu.
Water Value Framework: BCG ve Oceanwell tarafından geliştirilen bu çerçeve, suyun soyut değerini somut kararlar için uygulanabilir hale getiriyor. İsrail’de deniz suyu arıtmanın marjinal değeri, su kıtlığının önlenmesiyle sağlanan ekonomik kayıpları göstererek metreküp başına yaklaşık 4 dolar olarak hesaplandı.
Water Impact Assessment Tool: Davos 2025’te Economist ve Grundfos Vakfı tarafından tanıtılan bu araç, su yatırımlarının toplumsal faydalarını ölçüyor ve soyut değerleri somut metriklere çeviriyor. Ekonomik, sağlık ve üretkenlik kazanımlarını modelleyerek hükümetler, yatırımcılar ve diğer paydaşların su yatırımlarının geri dönüşünü anlamasını sağlıyor.
Diğer inisiyatifler arasında Valuing Water Initiative, Ceres Valuing Water Finance Initiative ve WWF Water Risk Filter, su değerini yönetme ve yatırım kararlarını yönlendirme konusunda şeffaflık ve iş birliği sağlıyor.
Bu araçlar, suyun değerini görünür kılarak yönetişim ve yatırım kararlarını destekliyor.
Sözün özü şu ki; hükümetler, finans kuruluşları ve özel sektör aktörleri, suyun tam değerini tanıyan ortak bir anlayış ve aynı zamanda somut, iddialı yol haritaları oluşturmalı; çünkü suyun değerini görmek, iş birliğinin kapısını aralıyor. Suya yatırım yapmak ise bu değeri gerçeğe dönüştürmenin anahtarını sunuyor.
Kaynak:
 
																				


















