Sürdürülebilirlik liderlerine göre 2026, iklim ve enerji politikalarından yapay zekânın çevresel etkisine kadar birçok alanda kritik bir dönüşüm yılı olacak. Yeni düzenlemelerle birlikte şirketlerin sürdürülebilirliğe yaklaşımı yeniden şekillenirken, hazırlıksız olanlar rekabetin gerisinde kalma riski taşıyor. Yapay zekâ yatırımlarının yükselişi, yeni düzenlemelerin hayata girmesi ve tedarik zinciri baskılarının artması, şirketleri daha hesap verebilir ve daha veriye dayalı
Sürdürülebilirlik liderlerine göre 2026, iklim ve enerji politikalarından yapay zekânın çevresel etkisine kadar birçok alanda kritik bir dönüşüm yılı olacak.
Yeni düzenlemelerle birlikte şirketlerin sürdürülebilirliğe yaklaşımı yeniden şekillenirken, hazırlıksız olanlar rekabetin gerisinde kalma riski taşıyor. Yapay zekâ yatırımlarının yükselişi, yeni düzenlemelerin hayata girmesi ve tedarik zinciri baskılarının artması, şirketleri daha hesap verebilir ve daha veriye dayalı bir dönüşüme zorluyor.
Sektör liderleriyle yapılan kapsamlı değerlendirmeler, 2026’da öne çıkacak 10 başlığı şekillendiriyor:
1. Doğa temelli çözümler stratejik önceliğe dönüşüyor
Doğa temelli çözümler (NbS), kentsel ısıyı azaltmaktan hava kalitesini iyileştirmeye kadar pek çok soruna doğayla uyum içinde yanıt veriyor.
Arcadis’in doğa ve biyolojik çeşitlilik uzmanı Dr. Daisy Hessenberger, kentlerde yeşil altyapının sağlık, refah ve biyolojik çeşitliliğe çift yönlü katkı sunduğunu vurgulayarak parklar, yeşil binalar ve sürdürülebilir drenaj sistemlerinin öneminin artacağını belirtiyor.
2. Küresel yeşil yetenek açığı büyüyor
Linkedin’in 2025 Yeşil Yetenek Raporu, enerji, teknoloji ve üretim sektörlerinde yeşil beceriye sahip çalışan oranındaki artışın talebi karşılayamadığını ortaya koyuyor.
Linkedin Kamu Politikası Başkan Yardımcısı Sue Duke, yeşil dönüşümün temelinde nitelikli iş gücü olduğunu vurguluyor. İklim ve enerji politikalarının merkezine iş gücü eğitimini koymadan bu açığın kapanmayacağını söylüyor.
3. Tedarik zincirinde şeffaflık baskısı artıyor
Şirketler artık yalnızca tedarikçilerini değil, onların da tedarik zincirlerini görmek zorunda. Blue Yonder CSO’su Saskia van Gendt, yapay zekânın ham maddeden ürünün yeniden satışına kadar kesintisiz izlenebilirliği mümkün kılacağını söylüyor.
4. Yapay zekânın çevresel maliyeti göz ardı edilemeyecek
Yapay zekânın enerji ve su tüketimi teknoloji devlerinin çevresel etkisini artırıyor.
Kyndryl sürdürülebilirlik lideri Faith Taylor, “AI umut vadediyor ama kendi çevresel maliyetini azaltmadan iklim çözümlerinin merkezine yerleşmesi mümkün değil’’diyor.
Son üç yılda yapay zekânın çevresel etkisini gözeten liderlerin oranı %35’ten %43’e yükseldi.
5. Kurumsal şeffaflık ‘’Radikal Dönüşüm’’
Capgemini İngiltere Sürdürülebilir Gelecekler Başkanı Rory Burghes, “Performans gösterisi bitti, radikal şeffaflık dönemi başladı” diyerek şirketlerin artık kusurlarını da açıklamak zorunda olduğunu belirtiyor.
Raporlara göre 2026’da şirketler, gerçekçi hedefler ve ayrıntılı geçiş planlarıyla ilerlemeyi ölçen yeni bir standart benimsiyor.
6. Döngüsel ekonomi artık bir seçenek değil, iş modeli
Temiz enerji yatırımlarındaki önemli artış, döngüsel üretimi hızlandırıyor.
Dassault Systèmes CSO’su Philippine de T’Serclaes, malzeme maliyetlerindeki artışın şirketleri döngüsel iş modellerine yönelteceğini belirtiyor.
Daha uzun ömürlü, kolay onarılabilir ve yeniden üretilebilir ürün tasarımları, özellikle Kapsam 3 emisyonlarını azaltmak için kritik görülüyor.
7. Veri merkezlerinde verimlilik yarışı
Veri merkezlerinin enerji talebinin 2030’a kadar %165 artacağı öngörülüyor.
Johnson Controls sürdürülebilirlik yöneticisi Katie McGinty, enerji verimli soğutma sistemlerinin rekabet avantajına dönüşeceğini belirtiyor. Su tüketimi düşük sistemler, hem çevre hem komşu topluluklar açısından kritik görülüyor.
8. İklim uyumuna yatırımlar hızlanıyor
İklim uyumu artık sadece bir risk yönetimi aracı değil, zorunlu bir yatırım alanı.
L.E.K. Consulting ortağı Rebecca Scottorn, uydu verileri ve yapay zekâ destekli iklim zekâsının şirketlere erken müdahale fırsatı sunduğunu ifade ediyor.
Treefera’dan Simon Constance, bu teknolojilerin karar alma süreçlerini tamamen dönüştürdüğünü aktarıyor.
9. Denetlenebilir sürdürülebilirlik standartları yükseliyor
Google EMEA Sürdürülebilirlik Direktörü Adam Elman, “2026 için belirsiz taahhütler devri kapandı” diyerek şirketleri somut veri sunmaya çağırıyor.
CSRD gibi düzenlemeler, sürdürülebilirlik verisinin finansal veriler kadar denetlenebilir olmasını gerektiriyor.
Mars’tan Sam De Frates, şirketlerin başarı ve başarısızlıklarını açıkça paylaşacağı yeni bir döneme dikkat çekiyor. “Greenhushing” yerini ölçülebilir etkiye bırakacak.
10. Kârlılık için sürdürülebilirlik
Accenture’ın raporuna göre büyük şirketlerin %90’ı karbon azaltımını iş değerine bağlıyor. 2026’da sürdürülebilirlik artık maliyet değil, kâr yaratan bir merkez olarak konumlanacak.
Johnson Controls, Mars, Capgemini ve Google gibi şirketler, sürdürülebilirlik yatırımlarının gelir artışı sağladığını teyit ediyor.
Mars’tan Sam De Frates, “Artık sürdürülebilirlik ve büyüme birbiriyle çelişmiyor; büyümenin yolu sürdürülebilirlikten geçiyor” diyor.
Google’dan Adam Elman, 2026’da en etkili sürdürülebilirlik söylemi muhtemelen “yeşil” kelimesini bile kullanmayacak: Gerçek değer, ölçülebilir etki ve görünür faydalarla ortaya çıkacak.
Kaynak:
https://email.sustainabilitymag.com/c/14zAUVqW6uASV0ePyOxJfKWcOB














