Konjektür ilk bakışta ‘ütopik’ görünse de rasyonel çıkarımlarla desteklenebiliyor ama… Yoksulluk her ne kadar ilk başta Afrika kıtasını vuruyor gibi görünse de dünyanın birçok bölgesinde etkilerini hissettiriyor. Geçim sıkıntısı çeken insanların sayısı, gerek başarısız ekonomi politikaları gerekse bölgesel ve küresel etkenler neticesinde artıyor. Afrika’nın yanı sıra özellikle Güney Amerika, Asya ülkeleri arasında geçim sıkıntısı çeken
Konjektür ilk bakışta ‘ütopik’ görünse de rasyonel çıkarımlarla desteklenebiliyor ama…
Yoksulluk her ne kadar ilk başta Afrika kıtasını vuruyor gibi görünse de dünyanın birçok bölgesinde etkilerini hissettiriyor. Geçim sıkıntısı çeken insanların sayısı, gerek başarısız ekonomi politikaları gerekse bölgesel ve küresel etkenler neticesinde artıyor.
Afrika’nın yanı sıra özellikle Güney Amerika, Asya ülkeleri arasında geçim sıkıntısı çeken insan sayısının şaşırtıcı düzeylere eriştiği görülüyor.
Bu bağlamdaki Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, 2030 yılına kadar yoksulluğun sona erdirilmesi, gezegenin korunması, herkes için barış ve refahın sağlanmasını hedefliyor. Konjektür ilk bakışta ‘ütopik’ görünse de rasyonel çıkarımlarla desteklenebiliyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun ticaret ve kalkınma alanında temel organı olan UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı), sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin 5-7 trilyon dolar arasında bir kaynakla gerçekleştirilebileceğini öngörüyor.
Rakamın olağanüstü derecede yüksek olduğunu belirtmek mümkün.
Karşılaştırma yapmak için, Türkiye’nin GSYİH’si 1 milyar doların altında.
Yoksulluğu sona erdirip gezegeni kurtarmak mümkün ama bunun pek de kolay olmayacağı da bir gerçek.
