Tayland’ın kuzeydoğusundaki Isan bölgesinde büyüyen Suwimon Chantajohn, hangi böceklerin yemeye uygun olduğunu dedesinden öğrendi ve çocukluğunu kuru tarlalarda cırcır böcekleri, bambu solucanları ve çalı böcekleri arıyarak geçirdi. Yetişkin olduğunda kendi işini kurmak isteyen Suwimon, dünyayı dolaştı. Tayland’a döndüğünde, Siam Bugs adında bir cırcır böceği çiftliği kurdu. Pattaya dışında sessiz bir mahallede yer alan çiftliği, Tayland’ın
Tayland’ın kuzeydoğusundaki Isan bölgesinde büyüyen Suwimon Chantajohn, hangi böceklerin yemeye uygun olduğunu dedesinden öğrendi ve çocukluğunu kuru tarlalarda cırcır böcekleri, bambu solucanları ve çalı böcekleri arıyarak geçirdi.
Yetişkin olduğunda kendi işini kurmak isteyen Suwimon, dünyayı dolaştı. Tayland’a döndüğünde, Siam Bugs adında bir cırcır böceği çiftliği kurdu.
Pattaya dışında sessiz bir mahallede yer alan çiftliği, Tayland’ın hızla büyüyen yenilebilir böcek endüstrisinin bir parçası ve burada 20.000’den fazla cırcır böceği çiftliği bulunuyor. 18 yerel çiftlikten oluşan kooperatifin üyesi olarak, işletmesi yılda 7 ton cırcır böceği üretiyor. ‘’Cırcır böcekleri uçak hangarı büyüklüğünde bir depo içinde, 45 günlük yaşam döngülerini geçirirken, buğday, mısır ve pirinç kepeği ile besleniyorlar’’ diyen Chantajohn, kendini onların annesi gibi hissettiğini söylüyor.
Tayland’daki kırsal toplumlar uzun zamandır böcekleri, önemli bir protein kaynağı olarak topluyor. Ancak bu geleneksel uygulamanın büyük bir kısmı ticari çiftliklere dönüşerek, Tayland’ı böcek üretiminde küresel bir lider konumuna getirdi.
Cırcır böceği ve diğer böcekleri üreten bu çiftlikler, şimdi uluslararası evcil hayvan yemi pazarlarına tedarik sağlıyor. aynı zamanda restoranlar, bu böceklerin çeşitli yemeklere nasıl eklenebileceğini yeniden şekillendiriyor. Daha da ötesi onları lüks menülere dahil ediyor.
Yenilebilir böcekler uzun zamandır besleyici ve çevre dostu olarak benimseniyor ve küresel tarımı dönüştürme potansiyeline sahip olarak görülüyor. Ancak, özellikle Batı toplumlarında, böcek yemeye karşı olan ‘iğrençlik’ duygusu nedeniyle yaygın kabul görmüyor. Uzmanlar, Tayland’ın sürdürülebilir böcek çiftliğine öncülük etmesiyle bunun değişebileceğini düşünüyor.
Entomofaji, yani böcek yemek, İncil zamanlarına kadar uzanıyor ve dünya çapında iki milyar kadar insan tarafından yeniyor. Böceklerin, protein, yağlar ve çeşitli sağlık faydalarıyla ilişkilendirilen diğer bileşenlerle dolu olduğu belirtiliyor.
Tayland, 200’den fazla yenilenebilir böcek türüne ev sahipliği yapıyor. Bu alanda Meksika’dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
Tayland’ın yenilebilir böcekler konusunda bölgedeki merkezi rolü, Bangkok’taki canlı Khlong Toei pazarında açıkça görlüyor. Satıcı Oonrueng Boonthum’un en büyük müşterileri arasında, restoranlarında su böcekleri kullanan Vietnamlı alıcılar bulunuyor.
Ancak Tayland’da bile, yenilebilir böcek endütrisinin en büyük zorluğu, insanların bütün böcekleri yemenin ‘iğrenç’ olduğu algısını aşmaları. Bu duruma karşılık, üreticiler, böcekleri un benzeri tozlara dönüştürüp, bunları kakao, ekmek ve erişte gibi tanıdık gıda ve ürünlere ilave ediyor. Çünkü pek çok insan hala böceğin tam halinden çekiniyor ve toz haline gelince bu korku ortadan kalkıyor.
Böcek tozu pazarı büyümesine rağmen, özellikle cırcır böcekleri genellikle bütün olarak satılıyor. Kızartılmış versiyonları bira atıştırmalığı olarak oldukça popüler. Bazı restoranlar ise böcekleri et ürünlerinin yerine kullanıyor.
Yenilebilir böceklerin geleceği
Böcekler, Tayland’da kırsal bir temel gıda maddesinden daha çok ticari ürünlere dönüşürken, bazıları ülkenin geleneksel mirasını kaybedebileceğinden endişe ediyor. Ancak diğerleri, bu değişimin yerel çiftçilere fayda sağlayabileceğini, köylerinde böcek yetiştirerek şehirlerde yaşamadan geçimlerini sağlayabileceklerini savunuyor. Bazı böcek türleri, örneğin dokuma karıncaları, hala çiftlikte yetiştirilemez durumda ve toplanmaya devam edilmesi gerekiyor.
Yenilenebilir böcek çiftliğinin çevresel faydaları iyi bir şekilde belgelendi ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), uzun süredir böcek tüketimini sürdürülebilir gıdanın geleceği olarak teşvik ediyor.
Böcek çiftçiliği, geleneksel hayvancılığa kıyasla çok daha az arazi, su ve enerji kullanıyor, daha az sera gazı salımı yapıyor ve minimum atık üretiyor. Hatta, azot açısından zengin cırcır böceği dışkıları, sebzeler için mükemmel bir doğal gübre olarak kullanılıyor.
Tayland, 2020 yılında Khon Kaen Üniversitesi’ndeki araştırmacıların FAO’ya cırcır böceği çiftliği konusunda rehberlik geliştirmesine yardımcı olarak, küresel çapta liderlik yapmaya başladı.
Asya dışında, ihracat pazarları daha sınırlı. Halihazırda Tayland, yenilebilir böcek ürünlerini Avrupa pazarına ihraç edemiyor. Avrupa’nın büyük bir kısmında böcek yeme konusunda hala güçlü bir şüphecilik mevcut ve böcek çiftliği, geleneksel tarım kadar hükümet desteği alamıyor.
Tayland ve ötesinde birçok şirket, şu anda hızla büyüyen evcil hayvan yemi pazarına odaklanıyor. Burada kara asker sineği larvalarına yüksek talep var. Bu larvalar, evcil hayvan yemlerinde kullanılan et ve balığa göre protein açısından zengin bir alternatif sunuyor.
Chantajohn, yakın zaman önce cırcır böceği tozu ile yapılan Ju Lin C adlı prebiyotik sağlık takviyesini pazarlamak için Tayland Gıda ve İlaç İdaresi’nden onay aldı. Araştırmalar, cırcır böceği tozunun, faydalı bakterilerin büyümesini teşvik ederek bağırsak mikrobiyotası çeşitliliğini artırabileceğini ve genel bağırsak sağlığını iyileştirebileceğini öne sürüyor.
Son söz olarak Chantajohn, ‘’Cırcır böcekleri dünyayı kurtaracak süper kahramanlardır’’ diyor.
Kaynak:
https://www.nationalgeographic.com/animals/article/thailand-edible-insect-industry-eating-bugs