Okyanuslar üçlü tehdit ile karşı karşıya 

Okyanuslar üçlü tehdit ile karşı karşıya 

Yeni bir araştırma, gezegen ekosistemimizde en büyük alanını kaplayan okyanusların aşırı ısınma, oksijen kaybı ve asitlenmeden oluşan ‘’üçlü tehditle’’ karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Son yıllarda aşırı hava koşullarının çok daha yoğun hale geldiği ve deniz yaşamı üzerinde muazzam bir baskı oluşturduğu belirtildi.

Araştırmaya göre, dünya okyanus yüzeyinin yaklaşık beşte biri, fosil yakıt kullanımı ve ormansızlaşma gibi insan faaliyetlerinin yol açtığı bu üçlü tehdide karşı savunmasız durumda. Tehditlerden etkilenen okyanusun yüzeydeki 300 metresinde bu bileşik olayların, 1960’lara kıyasla 3 kat daha uzun sürdüğü ve 6 kat daha yoğun gerçekleştiği gösteriliyor.

İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nde araştırmacı olarak görev yapan ve Pasifik Okyanusu’daki deniz yaşamının ölümüne neden olan ‘’deniz ısı dalgası’’ kavramını da ortaya koyan Joel Wong, araştırmanın sonuçları hakkında, ‘’Buna benzer aşırı hava olayları gelecekte muhtemelen tekrarlanacak ve dünya genelindeki deniz ekosistemi ile su ürünlerini bozacak’’ yorumunu yaptı.

AGU Advances dergisinde yayınlanan araştırma, aşırı sıcaklık, oksijen kaybı ve asitlenme olaylarını analiz etti ve bu tür aşırı olayların 30 güne kadar sürebildiğini, tropik bölgelerle Kuzey Pasifik’in ise tüm bu bileşik tehditlerden aynı anda etkilendiğini ortaya koydu.

İklim bilimciler, son aylarda olağanüstü seviyelere ulaşan okyanuslardaki ısının durmaksızın yükselmesi karşısında alarma geçmiş durumda.

Yeni araştırmada yer almayan Wisconsin-Madison Üniversitesi’nde jeolog ve iklim bilimci olan Andrea Dutton, ‘’Atlantik’te gözlemlediğimiz sıcaklıkları tam olarak açıklayamıyoruz. Örneğin kasırga mevsiminin bu yıl neden kaygı verici olduğunun sebeplerinden biri de bu ve açıkcası biraz korkutucu’’ dedi. 

Balıkları ve diğer deniz canlılarını, daha uygun iklimlere göç etmeye zorlayan ısıdan da önemli bir konu daha var: Okyanusların, fosil yakıt emisyonlarından çok büyük miktarda ısı ve karbondioksiti çekerek insanların daha da sıcak bir atmosferde yaşamalarına engel olmak için ödedikleri ağır bedel. Fazladan karbondioksit deniz suyunu asidik hale getirerek deniz canlılarının kabuklarını eritiyor ve okyanusu oksijensiz bırakıyor.

Dutton, ‘’Bu araştırma çoklu tehdit unsurlarının halihazırda etkide bulunduklarını ve canlı organizmaları geri dönülemez bir aşamaya taşıyacaklarını savunuyor. Karada hissedilen sıcaklık artışına karşı okyanusların tampon görev gördüğünü fark etmek zorundayız’’ diyor.

Duttan ayrıca, düşen oksijen seviyesinin, artan asitlenmenin ve yükselen okyanus sıcaklığının en son 252 milyon yıl önce Dünya’nın Büyük Ölümü olarak bilinen tarihindeki yok oluş olayını yaşadığı Permiyen döneminin sonlarında görüldüğünü hatırlatıyor. 

Fosil yakıtlar incelendiğinde, Permiyen dönemin sonlarında benzer bir görüntünün ortaya çıktığını ve deniz yaşamının üçte ikisinin yok olduğunu belirten Dutton, ‘’Çevresel değişikliklerin benzer bir yönde ilerlediğine dikkat çekmeye değer. Okyanuslar yalnızca yaz aylarında çektiğimiz selfie’lere arka plan olacak yerler değil. Yaşamlarımız için okyanuslara bağımlı olduğumuzun farkında olmalıyız’’ diyerek düşüncelerini aktarıyor.

Kaynak:

https://www.theguardian.com/environment/article/2024/jun/04/extreme-heat-oceans-acidification?utm_term=666197de722a782954cb543045a1dca8&utm_campaign=DownToEarth&utm_source=esp&utm_medium=Email&CMP=greenlight_email

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar