Odağına travmatik deneyimlere maruz kalmış ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi kısıtlı çocukları alan Maya Vakfı, Photolift projesiyle sanat temelli psikososyal destek çalışmaları yürütüyor. Psikolojik İyileşme Becerileri’ni (SPR) ilk defa yaratıcı sanat terapisi yöntemleriyle birleştiren vakıf, faydalanıcıların fotoğraf sanatı aracılığıyla kendini keşfetmesine ve psikolojik iyilik hallerini geliştirmeye yardımcı oluyor. Kolektif stres, bireysel travmalar gibi yaşamı sekteye
Odağına travmatik deneyimlere maruz kalmış ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi kısıtlı çocukları alan Maya Vakfı, Photolift projesiyle sanat temelli psikososyal destek çalışmaları yürütüyor. Psikolojik İyileşme Becerileri’ni (SPR) ilk defa yaratıcı sanat terapisi yöntemleriyle birleştiren vakıf, faydalanıcıların fotoğraf sanatı aracılığıyla kendini keşfetmesine ve psikolojik iyilik hallerini geliştirmeye yardımcı oluyor. Kolektif stres, bireysel travmalar gibi yaşamı sekteye uğratan durumların sanat yoluyla iyileştirileceğini söyleyen Maya Vakfı Genel Müdürü Yunus Emre Ünsal, Photolift projesiyle travmatik deneyimlere sahip daha fazla bireyi, sanatın iyileştirici gücüyle buluşturmayı hedeflediklerini belirtiyor.
Odağına travmatik deneyimlere maruz kalmış ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi kısıtlı çocukları alan Maya Vakfı, fotoğraf sanatının temel alındığı Photolift projesiyle psikososyal destek hizmeti sağlıyor. Psikolojik İyileşme Becerileri’ni (SPR) ilk defa sanat terapisiyle güçlendiren vakıf, çocukların ruh sağlığına katkıda bulunmayı hedeflerken fotoğraf sanatıyla iç dünyasını keşfetmesine fırsat sağlıyor. Maya Vakfı’nın alanında uzman psikologları ve profesyonel fotoğrafçılar eşliğinde gerçekleşen atölyelerde faydalanıcılar, duygularını fotoğraf sanatı aracılığıyla yansıtma imkanı buluyor. Kişisel travmalar ve toplumsal stres gibi günlük yaşamı sekteye uğratan olayların sanat terapisiyle iyileştirilebileceğini söyleyen Maya Vakfı Genel Müdürü Yunus Emre Ünsal, Photolift projesiyle travmatik deneyimlere sahip daha fazla bireyi sanatın iyileştirici gücüyle buluşturmayı amaçladıklarının altını çiziyor.
“Photolift Projesi, Sanat Yoluyla İletişim Kurma Ayrıcalığı Sunuyor”
Sanatın travmatik yaşantı deneyimine sahip olan çocuklar için güvenli bir ortam yarattığını söyleyen Maya Vakfı Genel Müdürü Yunus Emre Ünsal, “2015 yılından bu yana uzman ekibimizin tecrübesinin sanatla birleşmesi sonucunda birçok travmaya doğru müdahale edebiliyoruz. Sanat temelli grup çalışmalarımızdaki resim, dans, hareket, fotoğraf gibi sanata dair farklı modaliteler çocukların en temel haklarından olan karar verme hakkını pekiştirirken bir yandan da sosyal yeteneklerinin gelişmesini sağlıyor. Çocuklar sanat terapisiyle kendine güvenli bir ortam sağladığından iletişim kurma ve duygularını ifade etme noktasında güçlendiğini hissediyor. Sanat temelli çalışmalar motor becerilerin gelişmesine ek olarak farklılıkları keşfedip takdir etme noktasında büyük bir rol oynuyor. Aynı zamanda gençler sanat aracılığıyla kendisini keşfederek kişisel içgörü kazanma fırsatı buluyor. Travmatik deneyimlerle başa çıkma becerilerini geliştirmeyi destekleyen Photolift projemizden yararlanan faydalanıcılar, sanat yoluyla iletişim kurmanın ayrıcalığını yargılanma duygusu olmadan deneyimliyor.” ifadelerini kullanıyor.
Sanatın Gücüyle Travmalar İyileşme Kaydediyor
Maya Vakfı’nın uzman psikolog kadrosu eşliğinde gerçekleştirilen Photolift projesi, katılımcılara kendilerini tanıma ve travmalarını ifade etme noktasında eşlik ediyor. İlk defa çoklu bir model anlayışıyla Psikolojik İyileşme Becerileri’ni (SPR) sanat terapisiyle birleştiren vakıf, Photolift projesinde çocuklara bağ kurabilme ve yeni bakış açıları kazandırma imkanı sunuyor. Maya Vakfı’nda görev alan bir psikolog ve profesyonel fotoğrafçı eşliğinde gerçekleşen oturumlarda faydalanıcılar, kostüm ve ışık kullanarak fotoğraf çekiyor. Böylece çocuklar travmadan kaynaklı kaygılarını ve duygularını, fotoğraf sanatıyla yaratıcı bir şekilde yansıtma fırsatı buluyor. Oturum tamamlandıktan sonra Maya Vakfı’nın psikoloğu, çocukların çektiği fotoğraflarla onların anlatmak istedikleri ve hissettikleri üzerine paylaşımda bulunuyor. Bu sayede çocuklar kendilerini kolaylıkla ifade ederken travmaları da sanatın gücüyle her geçen gün iyileşme kaydediyor.
