“Gözüm Üzerinizde” Araştırma Serisi #4: Pandemide iletişim

“Gözüm Üzerinizde” Araştırma Serisi #4: Pandemide iletişim

Küresel danışmanlık ve iletişim şirketi Porter Novelli’nin Türkiye ofisi Marjinal Porter Novelli, CURIOCITY Araştırma ve Danışmanlık Şirketi ve iş ortağı Diyalog Araştırma’yla birlikte COVID-19 döneminde marka ve toplum algısını araştırdı. Beş bölümden oluşan araştırmanın dördüncü bölümünde pandemi döneminde iletişim ele alınıyor.

Araştırmaya göre insanlar, şirketlerin COVID-19’la mücadelede desteklerinin samimi olması ve görünür kılınması gerektiğine inanıyor. Katılımcıların yüzde 75’i şirketlerin pandemiyle mücadelede etkin olmalarını beklerken, aynı zamanda bu desteklerin kamuoyuna da açıklanmasından yana. Katılımcıların yüzde 67’sine göreyse önemli olan mücadeleye dahil olan firmaların çabalarının samimi ve özgün olması olarak karşımıza çıkıyor.

Toplumsal ve çevresel sorunlar için çalışmaya devam edilmeli

Araştırmanın bir başka bulgusuna göre ise şirketler, COVID-19’la mücadele etmeli ancak diğer toplumsal ve çevresel sorunlar için de çalışmalara devam etmeli. COVID-19 hemen mücadele gerektiren ana konu olmakla birlikte toplumun yüzde 78’i, topluma ve dünyaya etki eden diğer sosyal ve çevresel konuların da kesintisiz sürdürülmesi gerektiğini düşünüyor. Bununla birlikte, toplumun yüzde 77’si koronavirüsle mücadeleye destek konusunda öne çıkan şirketler hakkında daha olumlu düşündüğünü belirtiyor. Katılımcıların yüzde 73’ü salgından sonra yeni normalin ne olacağı, şirketlerin neler yapacağını merak ederken, yüzde 48’i ise normalleşme çalışmalarını konuşmanın zamanı olmadığını ifade ediyor.

Destekler en çok hangi kanallardan öğreniliyor?

Şirketlerin mücadeledeki destekleri en çok yüzde 65’lik bir oranla sosyal medya, yüzde 62’lik bir oranla medya haberleri ve söyleşilerle topluma ulaşıyor. Sosyal medya aracılığıyla şirketlerin faaliyetlerinden haberdar olanlar AB sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında yüzde 73’e yükseliyor. Medyadaki haberler ve söyleşiler ise kadınlar arasında yüzde 67’ye yükseliyor. Bu iki güçlü kanalı takip eden iletişim aracı ise reklamlar oluyor. Genelde yüzde 40’ın bilgi kaynağı olan reklamlar 15-24 yaşındaki gençler ve 35-44 yaşındaki yetişkinler arasında yüzde 47’ye ulaşıyor.

Merkezi hükümet güvenilir kaynakların başında

COVID-19’la ilgili bilgi ararken güvenilir kaynakların en başında yüzde 49’la merkezi hükümet, bakanlar ve bilim kurulu geliyor. Medya, yüzde 41’le, COVID-19 sürecinde bilgiye ulaşmada güven duyulan ikinci önemli kaynak oluyor. Kadınlar, 15-34 yaşlarındaki orta yaş ve altındakiler arasında medyaya güven yüzde 45 ve üzerine çıkıyor. Bunu, yüzde 34’le her üç bireyden birinin güvenerek bilgiye ulaştığı sosyal medya takip ediyor. Her dört bireyden biri için büyükşehir belediyeleri güvenli bilgiye ulaşma adresi oluyor. Bu oran, özellikle İstanbul’da yüzde 30’a ve Ankara’da yüzde 35’e ulaşıyor.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar