“Gözüm Üzerinizde” Araştırma Serisi #3: İtibar yaratmak ya da yönetmek

Küresel danışmanlık ve iletişim şirketi Porter Novelli’nin Türkiye ofisi Marjinal Porter Novelli, CURIOCITY Araştırma ve Danışmanlık Şirketi ve iş ortağı Diyalog Araştırma’yla birlikte COVID-19 döneminde marka ve toplum algısını araştırdı. Beş bölümden oluşan araştırmanın üçüncü bölümü itibar konusuna odaklanıyor.

Toplum, şirketlerin pandemi sırasındaki uygulamalarını yakın takip ediyor. Araştırmaya katılanların yüzde 67’si, şirketlerin COVID-19 döneminde nasıl hareket ettiğinin gelecekte şirketle ilgili algısını değiştireceğini belirtiyor. Toplumun yüzde 77’si şirketlerin toplumun yararına hemen karar almasını bekliyor. Bu görüş 45 yaş ve üzeri bireylerde ve AB sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında yüzde 80’e yaklaşıyor.

Araştırma, şirketlerin COVID-19 dönemindeki tutum ve davranışlarıyla mutlaka hatırlanacağını da gösteriyor. Katılımcıların yüzde 79’u, bu dönemde “kötü” kararlar ve uygulamaları olan şirketleri unutmayacağını belirtiyor. Etik olmayan şirketlerin müşterisi olmayı bırakma netliği ise toplumun yüzde 81’nde oluşmuş durumda. Bu tepkiler, 35-55 yaşlarında ve AB sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında yüzde 85’i aşıyor. Bununla birlikte, olumsuzu görme ve tepki gösterme kadar, olumluyu fark etme ve takdir etme bilinci de yükseliyor. Katılımcıların yüzde 69’u pandemide virüsle mücadelede yer alan şirketleri, yüzde 78’i ise iş liderlerini hatırlayacaklarını belirtiyor.

Kolektif amaç itibarın yeni belirleyicisi

Kurumsal yönetimde kolektif amaç belirleme ve odaklanma, pandemiyle birlikte kurumsal itibarın yeni belirleyicisi olarak karşımıza çıkıyor. Katılımcıların yüzde 72’si koronavirüsle mücadeleye destek sağlayan şirketlere güvenme ihtimallerinin, bu şirketleri destekleme ve onlara sadık olma ihtimallerinin ve bu şirketler için çalışmayı isteme olasılıklarının daha yüksek olduğunu belirtiyor.