“Engellilik konusunda mevzuat eksiğimiz yok, kültürün oluşması lazım”

“Engellilik konusunda mevzuat eksiğimiz yok, kültürün oluşması lazım”

Engelli bireylerin bağımsız olarak yaşamlarını sürdürmeleri için rehabilitasyon, fizyoterapi ve meslek edindirme hizmetleri veren Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkaya ve Yönetim Kurulu Üyesi Gözde Ağan, 25 Şubat tarihinde Radyo Gedik’te yayınlanan İyilik Elçileri’nin konuğu oldu. Akkaya ve Ağan; engellilikle ilgili mevzuatların yeterliliğini, vakfın işleyişini, engellilere tanınan hakları ve en çok karşılaşılan sorunları anlattı.

“Sevgi Engel Tanımaz” sloganıyla faaliyet gösteren Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkaya, “Engellilerle ilgili yasa ve mevzuatlar hem Türkiye’de hem dünyada engelliler lehine çok çeşitli düzenlemeler içeriyor. Bunlar; beden ve zihin yapıları çoğunluktan farklı olan özel insanların ihtiyaçlarının karşılanmasını, onların hem sosyal alana hem de ekonomik sisteme katılmasını amaçlıyor. 2006 yılında Birleşmiş Milletler, Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme dünyanın ileri gelen ülkeleri tarafından onaylandı. Yine engelli hakları konusunda Avrupa Konseyi’nin çalışmaları da var. Ancak, bu yasalar metinlerden ibaret kalıp, amaçlarına ulaşamayabiliyor. Yasaların hayata geçmesi için toplumun kabulü gerekiyor. Önce kurallar koyulur, insanlar başta garipser ama sonra yaşamlarında uygular. Standartlar yükseldikçe, bunların modern insanın yaşamının düzenli devam etmesi için bir gereklilik olduğu anlaşılır. Bu noktada, kültür oluşur ve yasalar işler. STK’ların en büyük görevi de topluma, farklı olan bireylerin eşit haklara sahip olduğu bilincini aşılamak. Mevzuat bakımından eksiğimiz yok, sadece bu kültürü oluşturmamız lazım” açıklamasında bulundu.

“Bodrum Türkiye’ye örnek bir model üretiyor”

Bireylere düşen görevlerden ilkinin hepimizin eşit yurttaşlar olduğunu kabul etmek olduğunu ifade eden Akkaya, “Toplumun ürettiği her türlü konfordan eşit olarak faydalanma hakkına sahibiz. Engellilere üzülmekten ziyade, onları da oyunun içine almak, oyunu onlarla birlikte kurmak lazım. Ülkemizde yüzde 11’lik bir engellilik oranı var. Vakfımızın radarına giren engelliler, nüfusun yüzde üçü civarında. Bu sayılar Türkiye’yle kıyaslandığında büyük sayılmayabilir ama Bodrum Türkiye’ye örnek bir model üretiyor. 23 personel, 180 çocuğu her gün merkeze getiriyor; eğitim, rehabilitasyon, sosyalleşme faaliyetleri sonrasında evlerine geri bırakıyor. Hiç kesintiye uğramadan sürdürdüğümüz bu modeli Türkiye’ye yaymak lazım” dedi.

“Devlet engelli bireylere ayda sekiz saat birebir eğitim imkânı tanıyor”

 Özel eğitim merkezlerinden bahseden Akkaya; “Bir engelli bireyin, özel eğitim merkezlerinde hizmet alabilmesi için önce hastanede engelli olduğunun evrakla belirlenmesi gerekiyor. Sonra rehberlik araştırma merkezlerinde, beden veya zihin yapısı farklı olan bireyin hangi tür eğitim, rehabilitasyon ve fizyoterapi hizmeti alması gerektiği belirleniyor. Modülü tespit edilen öğrenci; özel eğitimcilerimiz, psikoloğumuz, konuşma terapistimiz tarafından birebir ders alıyor. Türkiye’de devlet engelli bireylere ayda sekiz saat birebir eğitim, on saat de grup eğitimi imkânı tanıyor. Bu çalışmalar, çocukların günlük yaşam becerilerini yukarıya çekiyor. Çalışmaların ardından kimisi kendi başına yemeğini yiyebiliyor, kimisi biyolojik ihtiyacını giderebiliyor, kimisi arabasına kendisi binebiliyor. Aynı zamanda, vakıf bünyesinde seramik, tekstil, baskı, dans, tiyatro gibi atölyeler düzenleyerek çocukların sosyalleşmelerini ve ekonomiye katılmalarını sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Atölyeler öğrencilere sosyal bir alan sağlıyor”

Atölyelerin engellilerin hayata katılmasını amaçladığını belirten Yönetim Kurulu Üyesi Gözde Ağan, “Atölyeler öğrencilere sosyal bir alan sağlıyor. Aynı zamanda hem öğrenciler hem de aileleri için ekonomik bir katkı oluyor. Örneğin, kurumlar seramik atölyesinde plaket yaptırabiliyor. Atölyelerin yanı sıra, pandemi döneminde Sen Bilirsin Sohbetleri’ni hayata geçirdik. Zoom üzerinden gerçekleştirdiğimiz sohbetler, ünlü ya da işinin uzmanı kişilerle düzenleniyor. Bu sohbetlere katılım minimum bir bağış karşılığı sağlanıyor ve vakıf da bu şekilde gelir elde ediyor” dedi. 

“Engellilerin erişim hakkını teslim edemedik”

Türkiye’de engellilerin en büyük sorununun erişilebilirlik olduğunu belirten Akkaya, “Beden ve zihin yapıları farklı olan insanların herkesin erişebildiği her yere erişebilmeleri lazım fakat bütün yasal düzenlemelere rağmen engellilerin erişim hakkını teslim edemedik. Ayrımcılık sorununu ise çözüyoruz. İnsanlar ‘kör, topal, geri zekâlı’ gibi tanımları artık kullanmıyor. Eğitim konusunda da mesafe aldık. 14 bin üniversite öğrencimiz var, 240 bin kişi kaynaştırma eğitimi alıyor. Bu çalışmalar ilerliyor ancak hala olması gerekenin yarısındayız. Buna bağlı olarak istihdam konusunda mevzuat tamam fakat uygulama eksik. Sağlık alanında ise sağlık merkezlerinin yaygınlaştırılması lazım. Türkiye yukarı doğru çıkıyor ama en yukarıdakilerin çok gerisindeyiz” ifadesinde bulundu.

“Daha iyi bir dünyayı birlikte yaratmak dileğiyle” sloganıyla Serpil Güzel Ün’ün gönüllü olarak hazırlayıp sunduğu Radyo Gedik’te yayımlanan “İyilik Elçileri” programının, Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı ile gerçekleşen yayınının podcastine aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar