“Çocuk haklarını korumak hükümetin taviz vermeden takip edip denetleyeceği bir konu”

“Çocuk haklarını korumak hükümetin taviz vermeden takip edip denetleyeceği bir konu”

1993 yılında “Çocuklar için Çocuklarla Birlikte” sloganıyla yola çıkan, Çocuk Hakları Zirvesi ve Kalkınma Derneği’nin Başkanı ve Bakırköy Çocuk Masası’nın Başkanı Ebrize Çeltikçi, 22 Ekim’de Radyo Gedik’te yayınlanan İyilik Elçileri’nin konuğu oldu. Çeltikçi; çocuk haklarına neden ihtiyaç duyulduğunu, Çocuk Hakları Zirvesi’ni ve çocuk işçiliği konusunu anlattı.

Çocuk haklarının gerekliliğiyle sözlerine başlayan Çocuk Hakları Zirvesi ve Kalkınma Derneği’nin Başkanı ve Bakırköy Çocuk Masası’nın Başkanı Ebrize Çeltikçi, “Çocuk hakları, insan hakkından ayrı olmayan, hatta onun bir bileşkesi olan, doğuştan veya daha sonra kanunlarla düzenlenen edinimlerdir. Hak bir kazanımdır. Bütün insanlar doğdukları anda yaşama, barınma, beslenme, korunma gibi kazanımlarla doğarlar. Vatandaş olarak da hukukun sağladığı kazanımlar vardır. Dolayısıyla, çocuk haklarının çocuğun yararına son derece kutsal görünmesi ve korunması gereken kazanımlar olduğunu, her çocuğun bu haklara sahip olduğunu unutmamamız gerekir” dedi.

“Çocuk hakları sadece dokuz maddede geçiyor”

196 ülkenin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne değinen Çeltikçi, “1924 Cenevre Bildirgesi’nde insan hakları son derece detaylı ele alınmış olmakla birlikte çocuk hakları, sadece dokuz maddede geçiyor. Geçen zamanla birlikte Birleşmiş Milletler, çocukların en kıymetli ve en gözetilmesi gereken varlıklar olduğuna ve dünya barışı, insani gelişmeye katkı için çocukların çok iyi korunması gerektiğine karar veriyor. Böylece 20 Kasım 1959 yılında, çocuk haklarının başlı başına ele alınmasını kararlaştırıyor. Bundan 30 yıl sonra, 20 Kasım 1989’daki toplantıda Çocuk Hakları Sözleşmesi son şeklini alıyor. Türkiye, 1990’da imzalayarak taraf ülke oluyor fakat bu, sözleşmeyi uygulamak anlamına gelmiyor. 1994 yılında parlamentoda onaylanıp, 27 Ocak 1995 yılında resmî gazetede yayımlanarak Türkiye iç kanunu olarak yürürlüğe giriyor” şeklinde konuştu.

“Çocukları koruyan ve dünya ölçeğinde eşit kılan bir belge”

Çocuk haklarına neden ihtiyaç olduğunu anlatan Çeltikçi, “Çocuklar bedensel, fiziksel ve zihinsel olarak çevrelerine karşı son derece duyarlı ve dikkatliler. Doğuştan adil ve sevecen olmalarına rağmen çevrenin devamlı olarak şiddet, istismar, ihmal kıskacına yakalanıyorlar. Bu sebeple çocuk haklarını onlar adına koruyacak yetişkinlere ve kurumlara büyük sorumluluklar düşüyor. Çocuk Hakları Sözleşmesi çocukları koruyan, çocukların yanında olan ve çocukları dünya ölçeğinde eşit kılan çok önemli bir belge. Sözleşmenin en önemli ilkeleri çocukların hiçbir sebeple ayrımcılığa uğramaması ve her ne olura olsun çocuğun üstün yararının korunması. Bir diğer önemli ilke ise katılım hakkı. Her çocuk bireydir, vatandaştır ve vatandaşlık haklarının ona sağladığı bütün edinimlerden yararlanma hakkı vardır. Bir birey olarak çocukların kendilerini ilgilendiren her alanda kararlara katılımlarını sağlamalıyız” ifadesinde bulundu.

“Çocuklara haklarını öğrettik”

Derneğin kuruluşundan bahseden Çeltikçi, “Çocuklara danışmak ve onların söyleyeceklerini dinlemek istedik. Her kesimden öğrenciyle ve sokak çocuklarıyla, uluslararası sempozyum düzeyindeki imkanlar ve saygıyla bir araya geldik. Farklı kültürlerden, farklı sosyo-ekonomik gruplardan olmalarına rağmen çocuklar son derece toleranslı, saygılı, nazik ve iyi bir iletişim ortaya koydular. Öncelikle çocuklara haklarını öğrettik.  Daha sonra bu haklar çerçevesinde yaşadıkları sorunlar ve çözümler konusunda fikirlerini paylaştılar. Bunu bir deklarasyon kitapçığı haline getirerek yönetimdeki tüm makamlara anlattık.  Bu zirvenin ardından dernekleşmeye karar verdik. En önemli amaçlarımızdan birisi çocuk haklarının hem çocuklar hem yetişkinler tarafından öğrenilmesiydi. Bunun yetmeyeceğini görerek farkındalık yaratmak için yola çıktık. Çocukları dinlemek için Bakırköy Çocuk Masası’nı kurduk. Bu masayla, Bakırköy’de çocukların kendilerinin başvurabilecekleri, sorunlarına ve sorularına cevap bulabilecekleri ve sürdürülebilir olan bir destek sunmayı amaçladık. Bakırköy’ü pilot bölge olarak belirledik. Daha sonra bu konunun çıktılarıyla neden Çocuk Masalarına ihtiyaç olduğunu anlatacağız” dedi.

“Görünen ve görünmeyen çalışan çocuklar var”

Çocuk işçiliği konusundan da bahseden Çeltikçi, “Birçok bölgede kız çocukları ikinci sınıf vatandaş ve gizli çalışan çünkü anneler çalışıyor. Annenin görevini istese de istemese de evdeki en büyük kız çocuk üstleniyor. Oysa o çocukların hepsi okumak istiyor. Bu çocuklar görünmeyen çalışanlar. Bir de görünen çalışan çocuklar var. Oto sanayide, tarımda son derece tehlikeli şartlarda çalışıyor, bedenlerinin ve ruhlarının kaldıramayacağı her türlü ihmal ve istismara uğruyorlar. Yaşadıkları hareketler, duydukları sözler sonucunda çocuklar güzel ruhlarını kaybedip kaybettiğimiz ruhlar haline geliyorlar. Bu Türkiye’ye parasal olarak, ucuz iş gücünün getireceği yararın çok daha ötesinde zarar getiriyor. Çocuk nüfusundan bir grubu çok iyi geliştirip diğerini geri iterseniz, o geri gidenler, ileri gidenlerin önünde yarın en büyük sorunları ve problemleri yaşatır. Çalışan çocuk grubu, sadece eğitimden değil insan olmanın bütün erdemlerinden de geri kalıyor. Kalkınan bir toplum olmak istiyorsak çocukları asla çalıştırmamalıyız. Kanunlar asla bu konuda esnek olmamalı. Gerçek anlamda çocuk haklarını korumak çok boyutlu, çok disiplinli, hükümetin taviz vermeden takip edip denetleyeceği bir konu” şeklinde konuştu.

Daha iyi bir dünyayı birlikte yaratmak dileğiyle” sloganıyla Serpil Güzel Ün’ün gönüllü olarak hazırlayıp sunduğu Radyo Gedik’te yayımlanan “İyilik Elçileri” programının; Çocuk Hakları Zirvesi ve Kalkınma Derneği ile gerçekleşen yayınının podcastine aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar