Ozempic ve Mounjaro gibi yeni nesil ilaçlar kronik böbrek hastalığı tedavisinde çığır açıyor. Uzmanlar, diyaliz ve organ naklinin bir gün gereksiz hale gelebileceğini söylüyor. Dünya genelinde 700 milyon insanı etkileyen kronik böbrek hastalığı için uzun yıllar boyunca seçenekler sınırlıydı: Diyaliz veya böbrek nakli. Ancak son dönemde ortaya çıkan yeni tedaviler, böbrek fonksiyonunu korumanın ötesine geçerek
Ozempic ve Mounjaro gibi yeni nesil ilaçlar kronik böbrek hastalığı tedavisinde çığır açıyor. Uzmanlar, diyaliz ve organ naklinin bir gün gereksiz hale gelebileceğini söylüyor.
Dünya genelinde 700 milyon insanı etkileyen kronik böbrek hastalığı için uzun yıllar boyunca seçenekler sınırlıydı: Diyaliz veya böbrek nakli. Ancak son dönemde ortaya çıkan yeni tedaviler, böbrek fonksiyonunu korumanın ötesine geçerek hasarı geri çevirebileceğini gösteriyor. Uzmanlara göre “altın çağ” olarak nitelenen bu dönemde, böbrek hastalığını tedavi etme olasılığı daha önce hiç olmadığı kadar yakın.
Kaderi değişen bir hasta
28 yaşındaki Nicolas Palacios, kızının ilk doğum gününde hayatının en kötü haberini aldı. Doktoru, yaşadığı şiddetli yorgunluğun aslında Evre 4 böbrek hastalığı olduğunu söyledi. Palacios, böbrek yetmezliğinin eşiğindeydi ve geleceği iki zor seçeneğe indirgenmişti: Ömür boyu diyaliz veya yıllarca süren böbrek nakli bekleyişi.
Uygulanan ilaç tedavisi hastalığın hızlı ilerleyişini durdurdu; ancak diyalizden tamamen kurtulması için bir mucize gerekiyordu. O mucize, Mounjaro adıyla bilinen tirzepatide ilacının kronik böbrek hastalığı üzerindeki etkilerini araştıran klinik çalışma ile ortaya çıktı.
Palacios’un böbrek fonksiyonu, tedaviyle birlikte beklenmedik biçimde toparlandı. Bugün Evre 3 böbrek hastası olarak sınıflandırılıyor; yani düzenli tedaviyle uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesi, diyaliz ya da nakle hiç ihtiyaç duymaması mümkün.
Hastalar ilk kez iyileşiyor
Uzmanlara göre Palacios’un durumu istisna değil. Tip 2 diyabet tedavisi için geliştirilen Ozempic ve Mounjaro gibi GLP-1 agonistleri, böbrek hastalığında da güçlü etkiler gösteriyor. Washington Üniversitesi’nden nefrolog Katherine Tuttle, “40 yıllık meslek hayatımda hastaların bu şekilde iyileştiğini hiç görmemiştim,” diyor.
Kasım ayında düzenlenen Amerikan Nefroloji Derneği toplantısında sunulan yeni veriler, semaglutide (Ozempic) tedavisi gören hastalarda böbrek hasarının durduğunu, hatta bazı vakalarda geri döndüğünü ortaya koydu. İyileşme; böbrekteki iltihaplanmanın azalması, skar dokusunun gerilemesi ve genel fonksiyonun artması gibi etkiler içeriyor.
Bu gelişmeler, böbrek hastalığı araştırmalarında yeni bir dönemin habercisi oldu.
Diyaliz ve böbrek naklinin geleceği sorgulanıyor
Bugüne kadar kronik böbrek hastalığının ana tedavi yöntemleri diyaliz ve böbrek nakliydi.
Diyaliz, hastaların hayatta kalmasını sağlamasına rağmen, oldukça zorlayıcı bir süreç. Haftada birkaç kez saatler süren seanslar, yorgunluk, bulantı, kramp, uyku problemleri ve enfeksiyon riski hastaların yaşam kalitesini ciddi biçimde düşürüyor. Üstelik diyalize başlayanların yalnızca yüzde 35’i beş yıl sonra hayatta kalıyor.
Nakil ise uzun bekleme listeleri, ömür boyu bağışıklık baskılayıcı ilaçlar ve ortalama 12–20 yıl ömrü olan bir organ anlamına geliyor.
Uzmanlar, yeni ilaçların devreye girmesiyle birlikte bu iki yöntemin sağlık sistemindeki yerinin gelecekte yeniden tanımlanabileceğini belirtiyor.
Kaynak:
https://www.nationalgeographic.com/health/article/chronic-kidney-disease-medical-breakthroughs
















