Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) yayımladığı ‘’Küresel Cinsiyet Uçurumu 2025’’ raporu, toplumsal cinsiyet eşitliğinde kaydedilen ilerlemeye dair umut veren bazı gelişmeleri ortaya koysa da dünyanın bu hedefe oldukça uzak olduğunu gözler önüne seriyor. Eğitim ve sağlıkta cinsiyet eşitliği artarken, kadınların iş gücüne katılımı ve siyasi temsiliyet oranları hâlâ düşük seviyelerde. 148 ülkeyi kapsayan bu yılki değerlendirmeye göre, dünya genelinde
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) yayımladığı ‘’Küresel Cinsiyet Uçurumu 2025’’ raporu, toplumsal cinsiyet eşitliğinde kaydedilen ilerlemeye dair umut veren bazı gelişmeleri ortaya koysa da dünyanın bu hedefe oldukça uzak olduğunu gözler önüne seriyor.
Eğitim ve sağlıkta cinsiyet eşitliği artarken, kadınların iş gücüne katılımı ve siyasi temsiliyet oranları hâlâ düşük seviyelerde.
148 ülkeyi kapsayan bu yılki değerlendirmeye göre, dünya genelinde cinsiyet eşitliği oranı yüzde 68,8 düzeyinde gerçekleşti. Cinsiyet eşitliğinde tam bir dengeye ulaşmak için ise mevcut ilerleme hızıyla 123 yıl geçmesi gerekiyor. Bir önceki yıl 131 yıl gerektiği açıklanmıştı.
Rapor, ekonomik katılım ve fırsatlar, eğitime erişim, sağlık ve yaşam süresi ile siyasi temsil olmak üzere dört temel alandaki eşitsizlikleri ölçüyor.
Rapora göre, eğitim ve sağlıkta cinsiyetler arasındaki fark büyük oranda kapanmışken, kadınların iş gücüne katılımı ve siyasi temsiliyet oranları hâlâ düşük seviyelerde. Sağlık ve yaşam süresi endeksinde eşitliğe yüzde 96,2 oranında ulaşılmışken, eğitimde bu oranın yüzde 95,1 seviyesinde olduğu görülüyor. Bununla birlikte ekonomik alanda kadınların erkeklerle eşit fırsatlara sahip olma oranı yüzde 61, siyasi temsili ise yüzde 22,9 seviyesinde kalıyor.
Rapora göre, 2025 itibarıyla hiçbir ülke tam olarak cinsiyet eşitliğini sağlayabilmiş durumda değil. Ancak İzlanda, yüzde 92,6’lık eşitlik oranıyla bu yıl da listenin zirvesinde yer alıyor ve ülke, 2022 yılından bu yana yüzde 90 barajını aşabilen tek ülke konumunda. İzlanda’yı, Finlandiya, Norveç, Birleşik Krallık ve Yeni Zelanda izliyor.
Türkiye listede 135. sırada yer alıyor
Rapor, bölgesel eşitlik değerlendirmelerine de geniş yer veriyor. Kuzey Amerika, yüzde 75,8’lik ortalama ile ilk sırada yer alırken, Avrupa yüzde 75,1 ile ikinci sırada yer alıyor. Buna karşın Orta Doğu ve Kuzey Afrika, yüzde 61,7’lik genel cinsiyet eşitliği skoru ile en düşük puana sahip bölge olarak öne çıkıyor. Ancak bu bölge de 2006’dan bu yana ilerleme kaydetmiş vaziyette.
Ekonomik katılım açısından ise tablo küresel ölçekte hâlâ endişe verici boyutta bulunuyor.
Kadınların iş gücüne katılım oranı 2024 itibarıyla yüzde 41,2 seviyesine yükselmiş olsa da kadınlar hâlâ görece düşük ücretli ve bakım ekonomisine dayalı sektörlerde yoğunlaşmış durumda. Kadınlar üniversite mezunu olma oranında erkekleri geçmiş olsalar da bu başarı iş dünyasında yeterince temsil edilmiyor. Yükseköğretim görmüş kadınların yalnızca yüzde 29,5’i üst düzey yönetici pozisyonlarında yer alabiliyor. Ayrıca kadınlar erkeklere göre çok daha fazla kariyer arası veriyor.
Siyasi temsilde ise ilerleme çok daha yavaş seyrediyor. Dünyada parlamentolarda görev yapan kadın oranı hâlâ yüzde 30’un altında seyrediyor.
Tüm bu veriler ışığında, “Küresel Cinsiyet Açığı 2025” raporu, eşitliğe doğru ilerlemenin devam ettiğini ancak bu sürecin son derece yavaş ve kırılgan olduğunu ortaya koyuyor ve yapılması gerekenler konusunda öneriler sunuyor.