Dünya’daki yaşamın akciğerleri olan ormanlar, gezegenin kara yüzeyinin yaklaşık yüzde 31’ini kaplıyor. Ancak, Dünya yüzeyinin yüzde 75’inden fazlası, ormansızlaşma gibi insan faaliyetleriyle değiştirilmiş ve bozulmuş durumda. En basit şekliyle ormansızlaşma, ormanlık alanların diğer amaçlar için bilinçli olarak temizlenmesi anlamına geliyor. Bu zararlı uygulamaların başlıca nedenleri arasında tarımsal genişleme ve sığır yetiştiriciliği ile birlikte, dünya genelinde
Dünya’daki yaşamın akciğerleri olan ormanlar, gezegenin kara yüzeyinin yaklaşık yüzde 31’ini kaplıyor. Ancak, Dünya yüzeyinin yüzde 75’inden fazlası, ormansızlaşma gibi insan faaliyetleriyle değiştirilmiş ve bozulmuş durumda.
En basit şekliyle ormansızlaşma, ormanlık alanların diğer amaçlar için bilinçli olarak temizlenmesi anlamına geliyor.
Bu zararlı uygulamaların başlıca nedenleri arasında tarımsal genişleme ve sığır yetiştiriciliği ile birlikte, dünya genelinde yaygın olarak kullanılan kozmetik ve gıda ürünlerinde önemli bir bileşen olan palm yağı gibi hammaddelerin temini, yakıt, imalat ve altyapı geliştirme için kullanılan kereste yer alıyor.
Tahminlere göre, her yıl 15,3 milyar ağaç kesiliyor. Son 12 bin yıl içinde, dünya üzerindeki ağaçların neredeyse yüzde 50’si insanlar tarafından kasıtlı olarak kesildi. Bu uygulama, iklimi ve çeşitli ekosistemleri değiştirmekten, milyonlarca insan ve hayvanın varlığını tehlikeye atmaya kadar çevremizi tehdit ediyor.
Ormansızlaşma çevreyi nasıl etkiliyor?
1.İklim değişikliği üzerindeki etkiler
Bilim insanlarına göre, ormansızlaşma iklim değişikliğini dramatik bir hızla şiddetlendiriyor. Bu durum, tropikal yağmur ormanlarının korunmasını, Paris Anlaşması’nda belirlenen iklim hedeflerine ulaşmanın önemli temel taşlarından biri yapıyor.
Fotosentez yoluyla atmosferdeki karbondioksiti emme kapasitesi ile bilinen ağaçlardan oluşan sağlıklı ormanlar, son derece değerli karbon yutakları olarak işlev görüyor. Her yıl yaklaşık 16 milyar metrik ton karbondioksit emiyor.
Ormansızlaşma, karbon yutaklarını devasa emisyon kaynaklarına dönüştürerek küresel iklim eylemini tehdit ediyor ve küresel sıcaklıklarda keskin bir artışa yol açıyor. Şu ana kadar gerçekleşen yağmur ormanı kayıpları nedeniyle oluşan emisyonlar, Avrupa Birliği’nde üretilen emisyonlardan neredeyse yüzde 25 daha yüksek ve ABD seviyelerinin biraz altında.
2. Toprak kirliliği ve su döngüsü üzerindeki etkiler
Ormanlar karbon yutakları olma rollerinin yanı sıra, su döngüsünün önemli bir bileşeni ve çölleşmeyi engelleme gibi son derece önemli bir işlevi var. Ağaç kesimi, yağış miktarını azaltarak, nehir akışını ve su hacmini etkileyerek su döngüsünü bozuyor.
Amazon yağmur ormanı için yapılan araştırmalar, hidrolik döngünün devam etmesi için ağaçların en az yüzde 80’inin korunması gerektiğini gösteriyor. Ormanın neredeyse yüzde 17’si kaybedilmiş durumda, Amazon şu anda kritik bir noktada. İstatistiklere göre, tropikal bölgelerdeki ormansızlaşma nedeniyle Amazon’daki yağış miktarı her yıl yaklaşık yüzde 10 azalıyor.
Ağaçlar, toprağa zengin besinler sağlayarak toprağın suyu tutmasına ve orman yaşamının sürdürülmesine yardımcı oluyor. Ormansızlaşma, toprak örtüsünü ortadan kaldırarak rüzgar ve yağmura karşı savunmasız hale getiriyor ve erozyona yatkın olmasına neden oluyor.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı’na (WWF) göre, 20. yüzyılın başından bu yana dünya topraklarının yarısı kadar toprak kaybı yaşandı.
3. Ormansızlaşmanın insanlar üzerindeki etkisi
Ağaçlar ve dolayısıyla orman kaybı süreci ile birlikte, yerleşim alanları da yok oluyor. Ormanlarda yaşayan ve yaşamlarını sürdürebilmek için bu ortamlara bağımlı olan yerli topluluklar, ormansızlaşmanın etkilerini en ağır şekilde taşıyor. Yaşam alanları, kaynakları ve evleri tehlike altındayken, bu topluluklar başka yerlere göç etmek ve hayatta kalmak için farklı yollar aramak zorunda kalıyor.
Amazon yağmur ormanı, çoğunluğu Hint kökenli olan bir milyondan fazla yerli insana ev sahipliği yapıyor. 400’den fazla yerli kabileden oluşan bu insanlar, nehir kenarlarına yerleşik köylerde yaşıyor ve avlanıyor. Doğanın kuralları çerçevesinde yaşayan yerli topluluklar, ormansızlaşma nedeniyle savunmasız hale geliyor. Bu durum, birçoğunun kentsel alanlara göç ederek yaşam biçimlerini tamamen değiştirmelerine neden oluyor.
4. Hayvanlar ve bitkiler üzerindeki etkiler
Yerli kabilelerle birlikte, hayvanlar da ormansızlaşmanın en büyük mağdurları. Dünya genelindeki ormanlar, karasal alanlarda yaşayan tüm hayvan, bitki ve böcek türlerinin yüzde 80’inden fazlasına ev sahipliği yapıyor. Ancak, ormanların hızlı bir şekilde yok edilmesi, daha önce hiç görülmemiş bir biyolojik çeşitlilik kaybına yol açıyor. Ormansızlaşmanın hayvanlar ve bitkiler üzerindeki temel etkisi, onların yaşam alanlarını kaybetmesi olarak öne çıkıyor.
Ağaç kesimi ile ilgili birçok faktör, türlerin yok olmasına yol açan etmenlere katkıda bulunuyor. Toprak erozyonu yoluyla, toprak besin maddelerinden yoksun hale geliyor. Ayrıca birçok hayvan, besin kaynakları olarak bitki ve onların meyvelerine büyük ölçüde bağımlı. Bu kaynaklar kaybolduğunda ise hayvanlar zayıf düşüyor, hastalıklara daha yatkın hale geliyor ve açlıktan ölüyor.
Ağaçların bir diğer önemli rolü, ormanların sıcaklıklarını düzenlemek ve sabit tutmak. Ormansızlaşma gerçekleştiğinde, gündüz ile gece arasındaki sıcaklık daha dramatik bir şekilde değişiyor. Bu aşırı sıcaklık değişimi birçok hayvan türü için ölümcül olabiliyor.
5. Gıda güvenliği üzerindeki etkiler
Ormansızlaşmanın bir diğer büyük etkisi, biyolojik çeşitlilik kaybı yoluyla gıda güvenliği üzerindeki etkileri. Bu süreçte, ormanlarda yaşayan yerli kabileler ve hayvanlar için gıda bulunabilirliği azalıyor. Hava koşulları üzerindeki etkileri ve toprak bozulması da tarımsal verimliliği büyük ölçüde düşürüyor.
Tropikal ormanlara yakın bölgelerde yaşayan nüfus ise bu kötüleşen trendden en çok etkilenen kesim. Bu bölgelerde yaşayan milyonlarca insan neredeyse tamamen tarıma bağımlı ve ormansızlaşmanın gıda güvenliği üzerindeki etkilerine karşı son derece savunmasız kalıyor. Yeterli gıda üretmek ve ürünlerini hasardan korumak için büyük zorluklar yaşıyor.
Ormansızlaşma durdurulabilir mi?
Ormansızlaşmanın çevreyi ve gezegeni çok katmanlı olarak etkilediğini dikkate alırsak, bu etkinin azaltılması için dünya genelindeki insanların seferber olması son derece önemli.
Bunlar arasında, et tüketiminin azaltmak, kağıtsız çalışma ortamlarını teşvik etmek, ürünleri mümkün olduğunca geri dönüştürmek, palm yağı gibi maddeler içermeyen doğal ürünler tercih etmek ve bu tehlikeli uygulamayı azaltmaya kararlı olan sürdürülebilir şirketler ve organizasyonları desteklemek gibi adımlar yer alabilir.
Hükümet düzeyinde ise, doğal ormanları koruyan, madencilik ve ağaç kesimi faaliyetlerini düzenleyen ve ağaç plantasyonlarının yok edilmesini gerektiren diğer faaliyetleri kontrol altına alan politikalarla ormansızlaşma hafifletilebilir.
Kaynak:
https://earth.us3.list-manage.com/track/click?u=01326b3db2cbfb01105b88a5d&id=b598f23813&e=7fe4053e85