Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, geçen şubat ayında küresel ortalama hava sıcaklığı 13,36 derece ile 1991-2020 ortalamasının 0,63 derece üzerine çıktı. Kaydedilen en sıcak üçüncü şubat olan geçen ay sıcaklık, sanayi öncesi dönem olarak kabul edilen 1850-1900 yılları arasındaki ortalamanın 1,59 derece üzerine çıkarken, son 20 ayın 19’unda küresel ortalama hava
Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, geçen şubat ayında küresel ortalama hava sıcaklığı 13,36 derece ile 1991-2020 ortalamasının 0,63 derece üzerine çıktı. Kaydedilen en sıcak üçüncü şubat olan geçen ay sıcaklık, sanayi öncesi dönem olarak kabul edilen 1850-1900 yılları arasındaki ortalamanın 1,59 derece üzerine çıkarken, son 20 ayın 19’unda küresel ortalama hava sıcaklığı sanayi öncesi dönemin 1,5 derece üzerinde seyretti.
Küresel ortalama hava sıcaklığının 13,23 derece olarak ölçüldüğü 2025 Ocak ayı, 1991-2020 ortalamasının 0,79 derece üzerine çıkarak en sıcak ocak olurken, sıcaklığın 13,42 derece ölçüldüğü 2024 Aralık ayı, bir önceki aralık ayından sonra en sıcak ikinci aralık olarak kayıtlara geçti.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artışın dünyanın önemli bölümünde devam ettiğini söyledi.
İlerleyen günlerde Türkiye’nin kuzeydoğusu ve doğu Karadeniz dışında kalan bölgelerde normalden daha kurak koşulların etkili olabileceğini açıklayan Prof. Dr. Murat Türkeş, hidrolojik ve tarımsal kuraklık nedeniyle su kaynaklarının çok dikkatli kullanılması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
Türkiye’de kış mevsiminin normallerine göre yaklaşık 0 ila 2-2,5 derece daha sıcak geçtiği bilgisini veren Türkeş, şöyle devam etti:
“Sıcak yaz mevsiminin ardından kurak ve sıcak sonbahar yaşamıştık. Hava sıcaklıkları kasımın sonlarına doğru düşmeye başladı. Aralıkta da görece daha yağışlı, soğuk koşulları yaşadık ama yine de ülkenin büyük bir bölümü uzun süreli kuraklıktan kurtulamadı. Hem de kış mevsimi kuzey yarım kürenin pek çok bölgesinde olduğu gibi Türkiye’de de normallerinden daha sıcak geçti. Dünyanın pek çok ülkesinde bölgesel ve küresel olarak günlük ya da aylık zaman dizileri grafikleştirildiğinde, ister sanayi döneminden olsun isterse 20. yüzyılın son çeyreğinden başlayıp günümüze kadar, her yıl neredeyse bir öncekinden daha sıcak koşulların egemen olduğunu görüyoruz.1940’tan başlayan küresel ortalama günlük ve aylık sıcaklık zaman dizilerinde dünyanın ısındığını görüyoruz.”
Su kaynaklarının kullanımına çok dikkat edilmeli
1970’lerin sonu, 1980’li yılların başında, geçmişe kıyasla ani bir sıcaklık sıçraması yaşandığını, sonrasında ise daha türdeş sıcaklıkların hakim olduğunu aktaran Türkeş, bu yıllarda yaşanan ani artışın 2023 ve 2024’te tekrar ortaya çıktığının altını çizdi.
Büyük olasılıkla ilkbahar aylarında en azından yaza kadar Türkiye’nin büyük bölümünde normallerinden birkaç derece daha sıcak olacağını ve daha kurak koşulların etkili olabileceğini aktararak, su kaynaklarının çok dikkatli kullanılması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.