Her yıl yaklaşık 8 milyon ton plastik atığın denizlere karıştığını belirten WWF Türkiye, tüm dünya liderlerine çok geç olmadan harekete geçmeleri için çağrıda bulundu. 2030 yılına kadar denizlerdeki plastik atık krizini sona erdirmek için devlet yönetimlerinin acilen harekete geçmesi gerektiğini söyleyen WWF Türkiye’nin mesajı şöyle: “Plastik atıklar, dünyanın her yerinde yaşamı zehirliyor. Deniz kaplumbağalarının sindirim sisteminde
Her yıl yaklaşık 8 milyon ton plastik atığın denizlere karıştığını belirten WWF Türkiye, tüm dünya liderlerine çok geç olmadan harekete geçmeleri için çağrıda bulundu.
2030 yılına kadar denizlerdeki plastik atık krizini sona erdirmek için devlet yönetimlerinin acilen harekete geçmesi gerektiğini söyleyen WWF Türkiye’nin mesajı şöyle:
“Plastik atıklar, dünyanın her yerinde yaşamı zehirliyor. Deniz kaplumbağalarının sindirim sisteminde plastik parçalarına rastlanıyor. Deniz kuşları plastik atıklar nedeniyle yaralanıyor. Balinalar plastik yutuyor. Plastik parçaları ve mikro plastikler besin zincirine de karışıyor. Mikro plastikler su kaynaklarımıza bulaşıyor, plastik içiyoruz; solduğumuz havaya karışıyor, plastik soluyoruz; toprağa karışıyor, plastik yiyoruz.
Gezegenimiz zehirleniyor. Üstelik tüm dünyayı saran bu plastik krizi sadece bir insan ömrü kadar sürede ortaya çıktı! ‘Plastik Kirliliğini Hesap Verebilirlik Yoluyla Çözme’ raporuna göre; dünya genelinde 2000 yılından sonra üretilen plastik ürünlerin miktarı, 2000 yılına kadar üretilenlerle aynı.
Plastik kirliliği ile mücadeleye sen de katıl!
Plastik ürünlerin üretimi, tüketimi ve atıkların yönetimi konusunda izlediğimiz yol yapısal olarak yanlış. Akla gelen ilk çözüm geri dönüşüm. Ancak hammaddesi petrol olan plastik ürünler geri dönüşünce yeniden petrol olmuyor, plastik olarak kalmaya devam ediyor ve her seferinde kalitesi düşerek yeniden kullanılıyor. Günün birinde de çöpe atılıyor. Kısacası, yüzlerce yıl sürecek plastik atık sorunu devam etmiş oluyor.
Atık plastiklerin yakılarak bertaraf edilmesindeki artış nedeniyle, karbondioksit salımı da yükseliyor. 2030 yılına geldiğimizde, plastik üretim-kullanım döngüsünden kaynaklanan toplam karbondioksit salınımının yüzde 50 artması ve plastik atık yönetiminden kaynaklanan karbondioksit salınımının üç katına çıkması bekleniyor.
Sistemin hesap verebilirlik mekanizmalarını içermiyor olması, doğanın her geçen gün daha fazla miktarda plastik atığa maruz kalmasına neden oluyor.
Plastik krizi bir insan ömrü kadar bir sürede patlak verdi. Ancak, tasarımdan atık yönetimine kadar, plastik tedarik ve değer zincirindeki bütün aktörlerin, sorumluluğu eşit bir şekilde paylaşması ile çok daha kısa sürede çözülebilir.
11-15 Mart 2019 tarihleri arasında Nairobi’de toplanacak Birleşmiş Milletler Çevre Heyeti’nde dünya liderleri plastik kirliliğini önemli bir çevre sorunu olarak ele alınacak. Bu toplantıda, hükümetlerin, plastik kirliliğinin denizlere ulaşmasını önlemek için, hukuki bağlayıcılığı olan uluslararası bir sözleşme üzerinde anlaşmasını talep ediliyor.”
