“Uzaktan eğitimin başarılı olabilmesi için tüm öğrencilerin asgari teknolojik olanaklara sahip olması gerekiyor”

“Uzaktan eğitimin başarılı olabilmesi için tüm öğrencilerin asgari teknolojik olanaklara sahip olması gerekiyor”

Çağdaş ve evrensel kültür değerleri ile donanmış, cumhuriyetin kazanımlarına ve demokrasiye inanan, bilimsel düşünen, sorgulayan, laik ve aydın nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunmak ve eğitimde fırsat eşitliği yaratmak amacıyla faaliyet gösteren Ege Çağdaş Eğitim Vakfı’nın Genel Sekreteri Şule Keskiner ve vakıf çalışanlarıyla güncel projelerini, koronavirüs salgının çalışmalarını nasıl etkilediğini, uzaktan eğitimin avantajlarını ve dezavantajlarını, bu modelin Türkiye’de başarılı olup olmayacağını konuştuk.

Öncelikle Ege Çağdaş Eğitim Vakfı’nı tanıyabilir miyiz?

Ege Çağdaş Eğitim Vakfı (EÇEV) 1995 yılında, yerelde bir çağdaş eğitim seferberliği başlatma ülküsü ile kurulmuştur. Bu vizyon doğrultusunda, İzmir’de kurulmuş ve “kamu yararına çalışan” bir vakıf olarak, her yaştan çocuk ve gencin eğitim ve öğretimleri boyunca en temel insan haklarından olan “eşit ve yetenekleri doğrultusunda eğitim” fırsatlarına erişebilmeleri, çağdaş bilgilerle donanmış, kültürlü, görgülü, becerikli, üretken bireyler olarak toplumda yer almalarını sağlamayı amaçlar.

Vakfın güncel projelerinden bahsedebilir misiniz?

Ege Çağdaş Eğitim Vakfı olarak öğrencilerin ve eğitimcilerin gelişimi için birçok etkinlik ve projeyi hayata geçiriyoruz. Öğrencilere yönelik her ay gerçekleştirdiğimiz kişisel gelişim etkinliklerinin yanı sıra, her yıl eğitimcilere yönelik iki büyük proje olan Yaratıcı Yenilikçi Öğretmen Semineri’ni ve İzmir Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Günleri’ni gerçekleştiriyoruz.

Bu sene 17’ncisini düzenleyeceğimiz Yaratıcı Yenilikçi Öğretmen Semineri, “eğitim alanında nasıl daha iyi çalışmalar yapabilirim, öğrencilerimin dünyasını nasıl geliştirebilirim” diye düşünen ve bu değişimi kendisine dert edinen eğitimcilerin, ürettikleri yaratıcı ve yenilikçi çalışmaları meslektaşlarıyla paylaştıkları yılda bir kez düzenlediğimiz bir seminer organizasyonu. Bu seminerler sayesinde öğretmenlerimizin sınıflarında yaptıkları yaratıcı çalışmalar, uygulamalar ve materyaller seminere katılan yüzlerce eğitimciye ilham kaynağı oluyor.

İzmir Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Günleri ise, EÇEV’in 20’nci kuruluş yılı olan 2015’te kentin kültürel ve eğitsel gündemini zenginleştirmek amacıyla başlattığı projelerden biri. Çocuklarımızda ve gençlerimizde okuma ve edebiyat hevesini yaratmayı, doğru kitap seçebilme yetisini geliştirmeyi, okuma alışkanlığının önemini benimsetmeyi, okuyarak yaşamanın sağlayacağı mutluluğun, yaşama sevincinin ipuçlarını çoğaltmayı ve öğretmenlerimizin taşıdığı mesleki potansiyeli güçlendirerek açığa çıkarmayı amaçlıyor. Her yıl farklı bir temayla çocuk ve gençlik edebiyatı alanında çalışan yazarları, yayınevlerini, akademisyenleri, öğretmenleri, çocukları ve anne-babaları, iki gün boyunca atölye, panel, söyleşi, performans, yarışmalarla bir araya getiriyoruz.

Çağdaş nesiller yetiştirmek için eğitimi, sanat ve kültürle harmanlamak gerektiği inancıyla, 19 yıldır Ege Çağdaş Eğitim Vakfı Ödülleri Heykel Yarışmasını düzenlemekteyiz. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Heykel Bölümü ile ortak yürütülen bu projeyle, Heykel Bölümü öğrencilerini sanat eğitimlerini alırken geleceğe hazırlıyor ve teşvik ediyoruz. Dokuz Eylül Üniversitesi GSF Heykel Bölümü öğrencilerinin yıl içinde ürettikleri eserlerle katıldıkları yarışma sonucunda bir büyük ödül, üç mansiyon ve iki jüri özel ödülü sahiplerini buluyor. Yarışmaya katılan eserler arasında sergilenmeye değer görülenler, GSF Sergi Salonunda bir ay süreyle sergileniyor.

Vakıf olarak şimdiye kadar kaç çocuğa burs sağladınız?

Kuruluşumuzdan bu yana, 20 binin üzerinde başarılı ve ihtiyaç sahibi ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite öğrencisine karşılıksız burs ve eğitim desteği sağladık. Vakfımızın burs programına dahil olan öğrenciler, her ay burs almanın yanı sıra, eğitim dönemi boyunca yaş gruplarına uygun olarak tasarlanmış bir kişisel gelişim programına da dahil oluyorlar. Bu program kapsamında her öğrenci, her ay en az bir kültür, sanat, bilim veya spor içerikli etkinliğe katılma olanağı buluyor.

İzmir ve Salihli’deki üç etkinlik merkezimizden yararlanan 4-14 yaş arası çocuklar da, ailelerinin ve okullarının kısıtlı olanakları nedeniyle ulaşamadıkları çağdaş eğitim olanakları ve sosyal etkinliklerle EÇEV Etkinlik Merkezlerinde buluşuyor. Burada, yeni bilgi ve beceriler edinme, yeteneklerini ve ilgi alanlarını tanıma fırsatı buluyor. Soma ve Manisa’daki kız öğrenci yurtlarımızdaysa her yıl 150’ye yakın kız öğrenci çağdaş, güvenli ve ekonomik koşullarda konaklama olanağı buluyor. Vakfımız, çocuklar ve gençlere yönelik eğitim başarı bursları, kişisel gelişim programları, barınma olanaklarıyla her yıl yaklaşık 1500 öğrencinin eğitim yolculuğuna destek veriyor.

Koronavirüs salgını çalışmalarınızı nasıl etkiledi? Bu dönemde nasıl bir yol izlemeyi planlıyorsunuz?

Eğitim alanında faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu olarak başta 14 Mart’ta yapmayı planladığımız 800’ün üzerinde katılımcının yer alacağı Yaratıcı Yenilikçi Öğretmen Seminerimizi erteledik. Etkinlik merkezlerimiz, Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda eğitime ara verilmesi kararıyla eş zamanlı olarak faaliyetlerine ara verdi. Etkinlik Merkezlerimize devam eden öğrencilerimizle ve aileleri ile Whatsapp grupları üzerinden eğitim ve etkinlikleri sürdürmeye çalışıyoruz. Öğrencilerimizin anne-babalarına yönelik aile destek eğitimlerimizi Youtube videoları olarak paylaşıyoruz. Lise ve üniversite öğrencilerimiz için düzenlediğimiz eğitim ve seminerleri aynı şekilde dijital kanallar üzerinden gerçekleştirmeye yönelik olarak biçimlendiriyoruz. Lise öğrencilerimize yönelik olarak her yıl yaptığımız Meslek Tanıtım Günlerini, meslek tanıtım rehberi olarak hazırlayıp öğrencilerimizle paylaşacağız. Üniversite öğrencilerimiz için düzenlediğimiz Gençlik Eğitim Seminerlerinin konuk konuşmacıları paylaşımlarını ise videolar ile öğrencilerimize ulaştıracağız.

Eğitim faaliyetlerinin yanı sıra, kaynak geliştirmeye yönelik sosyal ve kültürel etkinliklerimize de zorunlu olarak ara vermiş durumdayız. Adım Adım işbirliğiyle gerçekleştirilen maratonlar, kitle fonlama faaliyetleri sonbahara ertelenmiş durumda. Çiçek çelenk, taziye-kutlama hizmetlerimizi ise içinde bulunduğumuz olağanüstü durum nedeniyle, yine dijital platformlar üzerinde kart, mektup vb. olarak iletiyoruz.

Uzaktan eğitimin avantaj ve dezavantajları neler?

Uzaktan eğitim; teknolojiyi daha iyi anlayabilmek, kullanabilmek, bu alandaki gereksinimlerimizi fark ederek tamamlamak için bir fırsat oluşturuyor. En büyük avantajlarından biri öğretmen ve öğrencinin bağının bu süreçte kopmaması. Öğrenci açısından öğrenme eyleminin, bilgiye erişiminin devam etmesi. Uzaktan eğitim, çocuklarda, öz disiplin, zaman yönetimi gibi becerilerin gelişmesine de katkı sağlayabilir.

En önemli dezavantajı ise tüm öğrencilerin uzaktan eğitimi takip etmek için gereken asgari teknolojik olanaklara sahip olmaması. Ekonomik ve sosyal olarak dezavantajlı ailelerdeki çocukların, evde televizyonu, bilgisayarı, interneti, yeterli internet kotası bulunmayabiliyor. Ayrı odanın olmaması, evde dikkat dağıtıcı unsurların bulunması, evde birden çok öğrenci olması gibi uzaktan eğitimin sağlıklı şekilde takip edilebilmesi için gereken fiziksel koşulların yetersizliğinin de öğrencinin uzaktan eğitime odaklanmasını güçleştirdiğini biliyoruz. Yayımlanan içerikten kimin ne kadar yararlanabildiğini, içeriğin ne kadar takip edilebildiğini takip etmek zor. Sınıf arkadaşlarıyla birlikte olma, birlikte öğrenme, öğrendiklerini birlikte uygulama gibi öğrenmeyi teşvik eden ortam da evde yeterli düzeyde oluşmayabiliyor. Uzaktan eğitim sürecinde, anne-baba, büyükanne-baba, bakıcı gibi pedagojik formasyonu bulunmayan yetişkinlerin, çocukların eğitim sürecine aktif olarak katılıyor olmaları, çocuk-ebeveyn/yetişkin ilişkisinde stres yaratan ek bir faktör olarak devreye giriyor. Çocukların maruz kaldığı ekran süresinin uzaması da diğer bir dezavantaj olarak karşımıza çıkıyor.

Uzaktan eğitim sistemi sizce Türkiye’de başarılı olur mu?

Ülkemiz koşullarında bireylerin ve hane halklarının gelir düzeyleri arasında, dolayısıyla teknolojiye erişim olanakları arasında çok büyük farklar var. Aynı durum okullar açısından da geçerli. Devlet okullarıyla, özel okulların olanakları ve altyapıları da denk değil. Eğitimde fırsat eşitliği açısından yaklaştığımızda, uzaktan eğitimin başarılı olabilmesi için, eğitim kurumlarının bilgiyi yayma, öğrencilerin de bilgiye ulaşma konusunda yeterli altyapıya sahip olmaları bir ön koşul olarak öne çıkıyor.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar