Douglas Macartney tarafından 2018 yılında tasarlanan rüzgar türbini, Glasgow Caledonian Üniversitesi’nde (GCU) mühendislik öğrencisi olan bir ekip tarafından uygulanabilir prototip haline getirildi. 2018 yılında 15 yaşındayken lise öğrencilik yıllarında tasarladığı türbin, Kenya’daki topluluklara güç sağlayacak. Ekonomik, güvenilir ve düşük karbonlu yeni teknoloji sayesinde enerji erişiminin iyileştirilmesini amaçlayan birleştirilebilir tasarıma sahip olan prototipin, herhangi bir uzmanlık
Douglas Macartney tarafından 2018 yılında tasarlanan rüzgar türbini, Glasgow Caledonian Üniversitesi’nde (GCU) mühendislik öğrencisi olan bir ekip tarafından uygulanabilir prototip haline getirildi. 2018 yılında 15 yaşındayken lise öğrencilik yıllarında tasarladığı türbin, Kenya’daki topluluklara güç sağlayacak.
Ekonomik, güvenilir ve düşük karbonlu yeni teknoloji sayesinde enerji erişiminin iyileştirilmesini amaçlayan birleştirilebilir tasarıma sahip olan prototipin, herhangi bir uzmanlık eğitimi olmadan monte edilebileceği ve doğal afetlerden kurtulan bölgelere ve şebeke bağlantısından uzak kırsal yerleşimlere yardımcı olmak için kullanılabileceği belirtiliyor.
2019 yılında kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Primary Engineer tarafından düzenlenen ulusal bir yarışmada 11 bin başvuru arasından seçilen tasarım, ilk olarak 2021 yılında gerçekleştirilen COP26 Konferansı’nda tanıtıldı.
Projenin arkasındaki üniversiteli ekip, tanıtımdan bir yıl sonra türbini Kenya’da kullanıma sunmak amacıyla diğer ortaklarla birlikte çalışmalar yürütüyor.
Yeni tasarım, Birleşik Krallık Hükümetinin ‘Innovate UK Energy Catalyst’ programının 26 milyon sterlin değerindeki fonunu paylaşan 64 projeden biri.
Şimdi 19 yaşında olan ve Cambridge Üniversite’sinde matematik dalında eğitim gören Macartney, türbini Edinburgh Kraliyet Lisesi’nde öğrenci olduğu yıllarda tasarladı. Tasarımı hayal ederken İsveçli mobilya devi IKEA tarafından yaratılan demonte mülteci barınağından ilham aldığını söyleyen girişimci, benzer bir tasarımı enerji sağlama yolunda kullanmayı hayal etti.
GCU’daki ekip arkadaşlarıyla birlikte çalışarak harika bir iş çıkardıklarını belirten Macartney, kağıt üzerindeki fikrinin çalışan bir prototipe dönüştüğünü görmenin inanılmaz bir duygu olduğunu ifade etti. Tasarımı yaparken mümkün olduğunu düşündüğü özelliklerin çok ötesinde bir prototip geliştirdiklerini de özellikle vurguladı.
Proje 1 Mart’ta başlayacak
GCU, Londra merkezli sürdürülebilir inovasyon danışmanlığı şirketi DeCourcy Alexander ve sürdürülebilir enerjiye erişim sağlamak için araştırma ve yenilikçi çözümlere odaklanan Kenyalı bir şirket olan E-Safiri Charging Limited ile ortak olacak.
Fonlama, ortakların, İngiltere’deki akademik çevre ve Kenya’daki küçük ölçekli kırsal endüstri arasında bağlantı kurmasını sağlayacak.
GCU’da öğretim görevlisi olan proje liderlerinden Andrew Cowell, türbinin afet yardım bölgesinde veya mülteci kampında bir ışığı ve iki USB soketini çalıştırmak için yeterli enerji üretme gücü baz alınarak tasarlandığını söyledi.
Tasarımın demonte sistemi, kırsal alanlardaki düzene göre yerleştirme yapılmasını mümkün kılan, şebekeden bağımsız çalışabilme özelliği nedeniyle daha elverişli ve düşük maliyetli bir alternatif sunuyor.
Yerel toplulukların cihazı monte ederek kullanmalarını sağlamak ve nihayetinde tasarımın yerel üretimi için onları eğitmek, ekibin belli başlı amacını oluşturuyor.
Projenin, Swahili dilinde ışık vermek, aydınlatmak, parıldamak anlamına gelen Angaza kelimesinden esinlenerek ‘Angaza Africa’ adını alacağı açıklandı. 12 ay boyunca sürecek olan projenin 1 Mart 2023 tarihinde başlatılması planlanıyor.
Kaynak:
