“Türkiye gönüllülükte 162 ülke arasından son 10 sırada”

“Türkiye gönüllülükte 162 ülke arasından son 10 sırada”

YÖRET Vakfı’nın Online Merak Ediyordum Öğrendim Dizisi’nin 9 Aralık’taki söyleşisinin konusu “Gönüllülük” oldu. Söyleşide Eğitmen ve Gönüllü Hikayeleri Kurucusu Yunus Emre Benli; gönüllülüğün ne olduğu ve olmadığını, gönüllülüğün kişiler ve kurumlar açısından kazanımlarını anlattı.

Gönüllülüğün ne olmadığıyla ilgili olarak sözlerine başlayan Gönüllü Hikayeleri Kurucusu Yunus Emre Benli, “Gönüllülük sadece yardımseverlik veya hayırseverlik değildir. Bir zorluğa katlanarak yapılmaz. Gönüllülük görev odağında çalışmak, ücretsiz işçi olmak değildir. Gönüllülük harekete geçmeyi, toplumsal sorunlara yönelik fayda yaratmayı, emek vermeyi, değişim yaratmayı ifade eder. Devamlılık isteyen bir süreç olmakla beraber maddi bir kazanç güdülmez fakat manevi kazanımları olur. Kişinin katılımını sağlayıp onun da gelişimine katkı sağlar, sosyal farkındalık yaratır, kişiye dünya vatandaşı olabileceği bir alan yaratır. Demokratik bir eylemdir. Ancak, her eylem de gönüllülük değildir. Eğer kişi kendisi deneyim kazanmak için gönüllülük yapıyorsa, bu gönüllülük olmayabilir. Örneğin, bir psikolog deneyim kazanmak için çocuklarla çalışıyorsa bu gönüllülük değildir. Gönüllü, desteklediği hedef grubunun kazanımlarına öncelik verir. Bunun neticesinde gönüllülük, sosyal gelişim noktasında kazanım sağlar” şeklinde konuştu.

“Gönüllülük seçim değil, sorumluluktur”

Birleşmiş Milletler’in gönüllülük tanımını paylaşan Benli, “Gönüllülük özgür iradeyle, dayanışma ruhu içinde, herhangi bir maddi karşılık beklemeksizin kamu ya da topluluk yararına katkıda bulunma arzusudur. Zoraki değildir. Gönüllülük seçim değil, sorumluluktur. Türkiye gönüllülükte 162 ülke arasından son 10 sırada yer alıyor. Gençler arasında da gönüllülük düzeyi düşük. Bunların sebepleri arasında zaman yokluğu, maddi olanaksızlıklar, toplumsal faydaya inanmama, karamsarlık, umutsuzluk ve kurumlara güvenmeme olduğu belirtiliyor. Bu noktada STK’ların çalışma yapması önemli. Dünya genelinde karşılaştığımız toplumsal sorunlar arasında ise toplumsal cinsiyet eşitsizliği, yoksulluk, eğitim eşitsizliği, çevre kirliliği, şiddet, ayrımcılık, ötekileştirme, kentleşme yer alıyor. Bu şekilde toplumsal sorunları anlamlandırabildiğimizde gönüllülük faaliyetleri de daha etkili oluyor” dedi.

“Gönüllülük, meslek sahibi bireylerin yarattıkları sosyal faydayı görmelerini sağlıyor”

Gönüllülüğün kişiler ve kurumlar açısından kazanımlarından da bahseden Benli, “Gönüllülük sayesinde bireylerin empati odaklı düşünebilme yeteneği gelişiyor. Gönüllülük, meslek sahibi bireylerin yarattıkları sosyal faydayı görmelerini sağlıyor. Gönüllüler bir topluluğa dahil olabiliyor, kendini ifade edebiliyor, toplumsal sorunların çözümüne katkı fırsatı yakalıyor, varoluşunu anlamlı kılabiliyor, yeni arkadaş, ilişki ağı ve çevre edinebiliyor, kişisel gelişim olanakları ve iş fırsatı buluyor. Öte yandan, gönüllüler de kurumların seslerini duyurmasına, isimlerini temsil ederek tanınırlıklarının artmasına, yayılım ve büyüme hızlarının artmasına, etkilerini güçlendirmesine katkı sağlıyor. Kurumların eksik kaldığı noktalarda gönüllüler, kendi uzmanlık alanları dahilinde bu tarafları fark edip destekliyor” ifadesinde bulundu.

YÖRET Vakfı’nın bir sonraki etkinliği 16 Aralık günü “Çocuk Hastaların Eğitimi” hakkında gerçekleşecek.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar