“Türk İşaret Dili’ni daha zengin ve kapsamlı bir hale getirmeyi hedefliyoruz” 

“Türk İşaret Dili’ni daha zengin ve kapsamlı bir hale getirmeyi hedefliyoruz” 

Sağır bir anne babanın işiten çocuğu olarak dünyaya gelen Sibel Kaya, kendi hayatından yola çıkarak kurduğu sosyal girişimi Hadi İşaret ile sağır, işitme engelli ve işaret diline ilgi duyan herkes için erişilebilir bir dünya yaratma hayaliyle çalışıyor. 

Sabancı Vakfı’nın 15. Sezon Fark Yaratanlarını ağırladığımız özel söyleşi serimizin yeni bölümünde Hadi İşaret’in kurucusu Sibel Kaya ile girişiminin hikâyesi, Fark Yaratanlar Programı ve gelecekte yapmak istedikleri üzerine konuştuk. 

Hadi İşaret’ten ve kuruluş hikayenizden bahsedebilir misiniz?  

Hadi İşaret, yolculuğuna 2020 yılının mayıs ayında, pandeminin ortasında aktif olarak içerik üreterek başladı. Ailem bana her zaman işaret dili tercümanlığı yapmam gerektiğini öğütlerdi. Annem ve babam televizyonu duyamadıkları zamanlarda “Hadi bunu da çevir, hadi bu kadını da işaretle, hadi bunu işaretle, hadi işaret, hadi işaret!” derlerdi. Bu tatlı cümleleri sık sık dile getiren ailem Hadi İşaret’in adının doğmasına vesile oldu.  

Şu anda resmi işaret dili sözlüğünde yaklaşık 2 bin kelime bulunmakta ancak Türkçede 600 binden fazla kelime var. Biz de dilbilimciler ve uzmanlarla bir araya gelerek karşılığı olmayan kelimelerin anlamlarını sağır topluluğa sunuyoruz. Onların bu kelimeleri içselleştirmesine zaman tanıyıp kelimelerin yapısını oluşturuyoruz.  

Bu süreçte ilham kaynaklarınız nelerdi? Ne gibi konularda zorlandınız?  

Ailemde işitme cihazıyla duyabilen ve konuşabilen tek bireyim. Anadilim işaret dili oldu. İşitsel dil olan Türkçeyi çok geç yaşta öğrendim. Sağır kültürü ile işiten kültür arasında sürekli bir kültür çatışması yaşadım ancak bu çatışma aynı zamanda en büyük ilham kaynağım oldu. Her iki kültür arasında bir köprü olmak ve bu iki dünyayı birleştirmek istedim. Bu süreçte birçok zorlukla karşılaştım. Özellikle de her iki kültürü anlamak ve aralarında bağ oluşturmak için daha yaratıcı çözümler bulmaya çalıştım. 

Hadi İşaret’i karşılaştığınız veya tanık olduğunuz ne gibi sorunlara çözüm bulmak için hayata geçirdiniz? Bu sorunlara nasıl çözümler bulmayı umuyorsunuz? 

Hadi İşaret’in amacı, Türk İşaret Dili’ni zenginleştirmek ve geliştirmek. Bunu yaparken tek başımıza değil, sanat kelimeleri için sağır ressamlar, sağır sanatçılar, sağır uzmanlar ve işaret dilinde uzmanlaşmış sağır eğitmenlerle çalışıyoruz. Uzman işaret dili eğitmenleri ve sağır dilbilimcilerle birlikte hareket etmeye büyük önem veriyoruz. Bir kelimenin yapısını oluşturmak için önce sağır topluluğa anlamlarını anlatıyoruz. Ardından dilbilimcilerle bir araya gelip kelimeleri zenginleştiriyor ve geliştiriyoruz. Sağır topluluğun yeni kelimelere adapte olma sürecini geniş tutarak kelimeleri içselleştirmelerini sağlıyoruz. Bu şekilde sohbet edebilme ve ifadelerini aktarabilme yeteneklerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Şu anda oluşturduğumuz yeni kelimelerin videolarını çekerek verileri topluyoruz. Sağlık, bilim, teknoloji gibi tematik kelimeleri zenginleştirme aşamasındayız.  

Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nda yer almak size nasıl bir fayda sağladı?  

Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı, Hadi İşaret’in bilinirliğini ve etkisini artırmamızda büyük bir rol oynuyor. Program sayesinde çalışmalarımızı daha geniş kitlelere duyurabilme fırsatı bulduk. Çeşitli alanlarda uzman kişilerle tanışma imkanı elde ettim. Program ekibinin desteğiyle çalışmalarımızı daha profesyonel ve etkili bir şekilde yürütebiliyoruz. Programın sağladığı destek ve rehberlikle daha büyük adımlar atma cesareti kazandım.  

Hadi İşaret ile gelecekte neler yapmayı hayal ediyorsunuz?  

Türk İşaret Dili’ni daha zengin ve kapsamlı bir hale getirmeyi hedefliyoruz. Sağlık, bilim, teknoloji ve diğer tematik alanlarda çalışmalar yaparak bu alanlarda eksik olan kelimelerin anlamlarını anlatmayı planlıyoruz. Ayrıca, dijital platformlarda daha fazla içerik üreterek sağır topluluğun eğitimine ve günlük yaşamına katkıda bulunmak istiyoruz. Uzun vadede, Türk İşaret Dili’nin uluslararası alanda da tanınması ve kabul görmesi için çalışmalar yapmayı hayal ediyoruz.  

Gelecek dönemlerde Fark Yaratanlar olmak isteyenlere neler önerirsiniz?  

Tutkuyla başlamak isterim. Tutkularının peşinden gitmelerini ve pes etmemelerini öneririm. Benim sevdiğim bir söz vardır: “Kendisiyle mücadele eden, en değerli insandır benim gözümde.” Karşılaştıkları zorlukları birer öğrenme fırsatı olarak görmeli, çözümler üretmek için yaratıcı yollar bulmalı ve mücadele etmeliler. İş birliği yapmaktan çekinmemeli, farklı uzmanlık alanlarından kişilerle bir araya gelerek projelerini zenginleştirmeliler. En önemlisi de yaptıkları işin gerçekten bir fark yaratabileceğine inanmalı ve bu inançla çalışmaya devam etmeliler. 

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar