Travmatik yaşam olayı ve psikolojik ilkyardım nedir?

YÖRET Vakfı’nın gerçekleştirdiği Online Merak Ediyordum Öğrendim Dizisi’nin 21 Ekim’deki söyleşisinin konusu “Çocuklarla Çalışanlar için Psikolojik İlkyardım” oldu. Söyleşide Psikolojik Danışman Ülkü Kahraman, travmatik yaşam olayını, buna verilen tepkileri, psikolojik ilkyardımı ve temel ilkelerini anlattı.

Travmatik yaşam olayının ne olduğunu anlatarak sözlerine başlayan Psikolojik Danışman Ülkü Kahraman, “Bireyin baş edebilme yeteneğini aşan, kişisel bütünlüğünün tehdit altında olduğunu hissettiren, ağır bir yaralanmaya veya tehdidine maruz kalınan, birinin ölümüne, yaralanmasına, ölüm ya da yaralanma tehdidine tanık olunan durumlar karşısında aşırı korku, dehşet veya çaresizlikle tepki verilen yaşam olayıdır. İlla deneyimlemek gerekmez, televizyon ekranından da maruz kalınabilir. Travmatik olaylar önceden tahmin edilemez, olaylara hazırlıksızızdır, kontrol edilemez, olayların sonuçlarına etkimiz yoktur, zarar görülebilirliğin farkına varılır, her türlü olayın her an olabileceği düşüncesi oluşur, yaşam ve dünyayla ilgili beklentiler sarsılır. Travmatik olaylar kişisel olabileceği gibi kolektif de olabilir. Örneğin COVID-19 salgınıyla kolektif olarak ‘burada olmaz, bana olmaz’ algımız yıkıldı” şeklinde konuştu.

“Hayatta kalma söz konusuysa şükran ve minnet duygusu ortaya çıkabilir”

Travmatik yaşam olaylarına verilen tepkilere değinen Kahraman, “Duygusal tepkiler arasında şok, öfke, çaresizlik, boşlukta hissetme, hissizlik, aşırı korku hali, suçluluk, utanç, ümitsizlik, asabiyet, karamsarlık, değersizlik hissi ve parazit duygular görülebilir. Bunların hepsinin sonucunda hayatta kalma söz konusuysa şükran ve minnet duygusu ortaya çıkabilir. Travma sonrasında konsantrasyon bozukluğu, karar vermede zorluk, hafıza sorunları, düşüncelerde karışıklık, ‘telefon acı acı çalıyordu’ benzeri yaşadıklarını çarpıtma, kendine olan inancı kaybetme, kendini suçlama, istenmeyen ve önlenemeyen düşünceler gibi bilişsel tepkiler görülebilir.  Davranışsal tepkiler olarak hatırlatıcı uyaranlardan kaçınma, yerinde duramama, ani irkilmeler, saldırgan tutumlar, yorgunluk, uyku sorunları, tedirginlik, baş ağrısı, iştahsızlık, mide ve bağırsak sorunları, gerginlik, çarpıntı, baş dönmesi gibi bağışıklık sistemi sorunları ortaya çıkabilir. Son olarak kişiler arası tepkilerde yabancılaşma, sosyal geri çekilme, çatışmalar, güvensizlik, şüphecilik, yargılayıcı ve suçlayıcı davranışlar görülebilir” dedi.

“Lokal, hızlı ve etkili”

Herkesin verebileceği bir destek türü olan psikolojik ilkyardımdan bahseden Kahraman, “Psikolojik ilkyardımda temel olan etkileşim içinde olmak, orada hazır bulunmak, ümit ve güven duygularını yaratmak. Bu, sadece profesyonellerin yapabileceği profesyonel psikolojik danışmanlık değil. Tartışma içermiyor, duygu ve yaşantıları paylaşmaya zorlamıyor. Lokal, hızlı ve etkili. Çoğunlukla tek seferlik bir müdahale. Temel prensipler güven duygusunu oluşturma, sakinleştirme, öz yeterlilik ve toplumsal yeterlilik duygusunu teşvik etme, mümkünse bağ kurma ve umut aşılama. Karşımızdaki zavallı değil. O da yeterli, ben de yeterliyim. Psikolojik ilkyardımı yaparken güvenlik, önyargılardan arınma, insan haklarına saygılı olma, yerel kültürü göz önünde bulundurma, acil durum önlemlerini dikkate alma ve öz bakım önemli” şeklinde konuştu.

“İzle, dinle, bağ kur”

Psikolojik ilkyardımın ilkelerine de değinen Kahraman, “İlk önce olayı izlemek gerekiyor. Ne oldu, ne zaman oldu, emniyet ve güvenlik problemleri var mı, kriz bitti mi, ciddi stres tepkisi olanlar kimler gibi sorularla büyük resmi görmek lazım. Ardından dinleme aşamasında kendimizi tanıtmak, ‘ben olsaydım ben de endişeli olurdum’ şeklinde duygulara ayna tutmak, inanç sistemleri ve evrensel gerçeklikle bağlantı kurmak, ‘evet’ seti oluşturmak, olumsuz konuşmaları olumluya çevirmek, karşımızdakine seçme şansı vermek ve olumlu geri bildirimde bulunmak önemli. Bağ kurma kısmında ise kişinin neye ihtiyacı olduğunu tespit etmek, destek alabileceği yakınlarıyla ilişki kurmasına yardım etmek, temel ihtiyaçları konusunda nasıl yardım alabileceğiyle ilgili bilgi vermek ve baş etme yeteneklerini fark etmelerini sağlamak gerekiyor. Kısaca psikolojik ilkyardımda; izle, dinle, bağ kur yöntemi uygulanıyor” dedi.

YÖRET Vakfı’nın bir sonraki etkinliği 27 Ekim’de “İnternet Bağımlılığı” konu başlığında gerçekleşecek.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar