Tarımda teknoloji hem rahatlık hem ekonomik güçlenme sağlıyor

Tarımda teknoloji hem rahatlık hem ekonomik güçlenme sağlıyor

Çiftçileri teknolojiyle buluşturarak, tarım üretimini daha verimli hale getirmek ve çiftçinin refahını artırmak için çalışan Tabit’in Kurucusu ve sosyal girişimci Tülin Akın ile tarımda teknolojiyi, Akıllı Çiftçi ve Akıllı Köy projelerini konuştuk.

Tabit’i ve hedeflerini kısaca anlatır mısınız?

2004 yılında ilk olarak çiftçilere internet üzerinden bilgi ulaştırmak için kurulan Tabit, bugün

dünyada 500 milyonun üzerinde olan ve gıda üretiminin yüzde 80’ini karşılamak için bilgiye, iletişime, teknolojiye kapalı ve uzak olan küçük aile çiftçisini teknolojiyle bir araya getirecek projeler yaparak, Dünya’yı iklim krizinden, gıda yoksunluğundan, toprakların ve suların kirlenmesinden korumak için çalışıyor.

Çiftçilerin hayatını nasıl kolaylaştırıyorsunuz?

1 milyon 600 bin çiftçinin abone olduğu Vodafone ile birlikte 2 bin 434 SMS servisimiz var. Günlük olarak tarlasına meteorolojik veriler, bu verilerin etkileri, ürettiği ürüne özel hal-borsa fiyatları, mazot fiyatları ve bilmesi gereken önemli haberleri gönderiyoruz. Çiftçiler de satmak istedikleri ürünleri SMS olarak göndererek, çeşitli mecralarda yayınlanmasını sağlıyor. Bütün bunları daha efektif kılan akıllı telefonlar için Akıllı Çiftçi uygulamamız var. 300 dönüm bir araziye çiftçiler için teknoloji eğitim ve AR-GE merkezi olan Vodafone Akıllı Köy’ü kurarak, çiftçilerin ücretsiz teknoloji eğitimi alabilmelerini sağladık. Teknolojinin üretimi artırıp, masrafları nasıl azalttığını gözlemliyorlar ve teknolojiye dokunuyorlar. Genellikle büyük yatırımcıların kullanabileceği teknolojilerin, kolay kullanımlı ve erişilebilir fiyatta olmasını sağlayarak, çiftçiler için ürettiğimiz bilgi ve teknolojiyi yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.

Tarım sektöründe çalışan sayısının azalmasının sebepleri neler? Tabit, bu sorunun çözümü için neler yapıyor?

Tarım sektöründe çalışan sayısının azalması, çiftçiliğin doğa olaylarına ve ekonomiye bağlı olarak riskinin fazla olması, kadınların üretimde ağır şartlarda çalışıyor olması ve en çok da çiftçiliğin kariyer hedefi olarak görülen prestijli bir meslek olarak görülmemesinden kaynaklanıyor. “Bugün domates üreteceğim” diyen, yarın üretime geçebilir ve suyu, toprağı, ilacı, gübreyi kafasına göre kullanabilir. Kolay gözüktüğü için emeklilik hayali olarak bakılması, gençleri tarımdan uzaklaştırıyor.

Tabit olarak, teknoloji kullanan çiftçilerin yeni bir girişimci imajı olduğunu görüyoruz. Bu bakış açısıyla gençlerin daha çok tarımda olmak isteyeceklerini düşünüyoruz. Şimdi hem çiftçi olmak isteyen gençler için hem de tarıma teknoloji üretmek isteyen girişimciler için çalışmalarımız var.

Türkiye’de tarımda teknoloji kullanımı ne düzeyde? Gidişat nasıl?

Öncelikle, işinin kolaylaşacağını anlayan çiftçi teknolojiye adapte olmaya hevesli. Özellikle tarımda çalışan kadınlar işinin kolaylaşacağını daha hızlı anlıyor ve daha istekliler. Süt sağım merkezi olan köyde kadınlar daha özgür. Örneğin, hayvanlarının sadece bakımını sağladığı için daha çok hayvan bakabiliyor. Bu da hem rahatlık hem de ekonomik güçlenme sağlıyor.

Tarlasını uzaktan sulayan veya erken uyarı sisteminden bilgi alarak hareket eden çiftçi daha az yoruluyor ve gereksiz hiçbir işlem yapmadan ürününü üretebiliyor. Bunları gelişmelere tanık oldukça kolay anlıyorlar. Zaten “Çiftçinin aklı gözündedir” sözünden yola çıkarak Akıllı Köy’ü kurmuştuk. Bütün bunların hızlanması, akıllı telefonlar ve sosyal medyanın da yaygınlaşmasıyla yaşandı.

Teknoloji tarıma neler katıyor?

İşçiliği ve tarımsal girdi dediğimiz masrafları azaltırken, üretimde verimi, yaşamda ise kaliteyi artırıyor. Ekonomik anlamda güçlenen çiftçi köyünden ayrılmıyor, şehirlere göç ederek mutsuz olmuyor. Üretim artarken doğa da kirlenmemiş oluyor. Akıllı Köy’de yapay zekâlı sulama sistemi, akıllı mera kapısı, toplu sağım istasyonu, dijital yaprak, dijital böcek tuzağı, erken uyarı sistemi, güneş enerjili kurutma sistemi, topraksız tarımla 18 metrekarelik alanda yem üretimi, sera sensörleri gibi üretime destek olan teknolojiler yer alıyor. Çiftçi hangi üretimi yapıyorsa onun bir teknolojisi ve faydalı bir amacı var. Kimi iklim değişikliğinin etkilerini bertaraf etmek ya da önlem alınmasını sağlıyor, kimi iş gücünü azaltıyor, kimi de hayvan refahını sağlayarak üretim devamlılığına etki ediyor.

Özel sektör, işbirliklerinizle birlikte tarıma nasıl bir fayda yaratabiliyor?

Özel sektör işbirliğiyle adımlar devleşiyor ve yaratmak istediğiniz etkiyi çoğaltmak, daha uzak görünen yerlere erişim sağlamak, güç birliği yaparak daha büyük hayaller kurmak ve onları da gerçekleştirmek kolaylaşıyor. Ama sadece özel sektör işbirliği değil, kamunun, akademinin, çiftçinin kadim bilgisinin de bu işin içine katılması gerekiyor. Dünyanın yeniden “sürdürülebilir” olmasına!

Kerem Efendioğlu
ADMINISTRATOR
PROFİL

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar