Pandemi ile birlikte değişen alışkanlıklarımız doğrultusunda 2020’de ‘etik markalara’ ve ‘etik online alışverişe’ olan eğilimde patlama yaşandı. Yalnızca Google aramalarına göre yüzde 300 ile yüzde 600 arasında büyüme olduğu belirtiliyor. Salgının dünyayı ele geçirmesinden bu yana her şeyin ne kadar değiştiğini hatırlamak zor olabilir. Bu bağlamda daha da öne çıkan sürdürülebilirlik, gezegene olduğu kadar işletmelere
Pandemi ile birlikte değişen alışkanlıklarımız doğrultusunda 2020’de ‘etik markalara’ ve ‘etik online alışverişe’ olan eğilimde patlama yaşandı. Yalnızca Google aramalarına göre yüzde 300 ile yüzde 600 arasında büyüme olduğu belirtiliyor.
Salgının dünyayı ele geçirmesinden bu yana her şeyin ne kadar değiştiğini hatırlamak zor olabilir. Bu bağlamda daha da öne çıkan sürdürülebilirlik, gezegene olduğu kadar işletmelere de esneklik ve fayda sağlıyor.
Döngüsel ekonomi çağına girerken, ürünlerin ve işletmelerin üretilmek, teslim edilmek ve çöpe atılmak yerine, yenilenme için sil baştan tasarlanması gerekiyor.
Karbon emisyonları, malzeme israfı, enerji tüketimi ve kıt kaynakların çevresel etkilerine ilişkin süregelen endişelerle birleştiğinde, perakendeciler pandeminin yarattığı zorlukları sistemlerini daha sağlıklı, sürdürülebilir ve daha esnek değer zincirleri oluşturmak için yeniden yapılandırma şansı olarak kullanıyor.
Birkaç örnek vermek gerekirse; ürünlerde sentetik PVC plastiklerin azaltılması fosil yakıt tüketimini azaltabilir. Hammaddeleri etik ve sürdürülebilir şekilde tedarik etmek, tedarik zincirinin ömrünü artırmaya yardımcı olur. Tüketicileri yeni ürünler satın almak yerine tamir etmeye teşvik eden hizmetler sunmak gereksiz israfı azaltabilir.
Bu modele uygun bir geleceği inşa etmek, bileşenler, girdiler ve kaynaklar hakkında tamamen yeni bir anlayış gerektirecek ve bu tür bir anlayış ancak bulutta mümkün olacak.
Tüketiciler yeni dönüşümü yönlendiriyor
Covid-19’un kaosu sadece sosyal mesafeyi getirmekle kalmayarak, eko-uyanışın da başlangıcı oldu. Sağlık, güvenlik ve esenliğe artan ilgi, özellikle tüketicilerin kendi yaşamlarında yaptıkları kişisel seçimler ve bu seçimlerin çevreyi nasıl etkilediği konusunda yenilenmiş bir farkındalığı tetikledi.
Google araştırması, insanların yaşamı daha fazla takdir ettiğini, doğanın zihinsel ve fiziksel sağlıkları için ne kadar değerli olduğunun daha fazla farkına vardığını ve sürdürülebilir olmanın bütün bunları korumada kritik rol oynadığını anladıklarını gösteriyor. Sonuç olarak, sürdürülebilirlik pandemi öncesine göre daha fazla önemseniyor.
Tüketiciler, satın aldıkları ürünlere ve destekledikleri markalara her zamankinden daha dikkatli bakıyor ve beğenmezlerse farklı seçimlere yöneliyor.
- Daha önce de belirtildiği gibi, 2020 yılında Google’ın ‘etik markalar’ ve ‘etik online alışveriş’ eğilimi bir önceki yıla göre yüzde 300 ila 600 oranında arttı.
- Her üç müşteriden biri, etik veya sürdürülebilirlikle ilgili endişeler nedeniyle belirli markaları veya ürünleri satın almaktan vazgeçti.
- Yaklaşık 10 tüketiciden 6’sı çevresel etkiyi azaltmak için alışveriş alışkanlıklarını değiştirmeye istekli olduklarını söylüyor.
Perakendeciler, pandemiden çok önce çevre üzerindeki etkilerini azaltma baskısını hissediyorlardı. Tek başına moda sektörü, dünya genelinde atık suyun yüzde 20’sinden ve karbon emisyonunun yüzde 8’inden sorumludur. Tüketici tercihlerindeki değişim, daha fazla bedel ödemeden değişiklikleri hızlandırma zamanının geldiğine dair uyarı görevi görüyor.
Perakendecilerden taahhüt bekleyen tüketicilerin yanında tedarikçiler, yatırımcılar, çalışanlar ve politika yapıcılar da somut ve sürdürülebilir eylemler bekliyor. Sürdürülebilirlik, şirketlerin finansal olmayan performansını değerlendirmenin ve bir markayı yönlendiren amaç ve değerleri ölçmenin yolu olarak hızla büyüyor.
Veriler, perakende ve gezegen için iyi şeyler yapmanın anahtarıdır
Perakendeciler, güvenilirliği güçlendirmek ve sürdürülebilirliği tam olarak nasıl sağladıklarını somut olarak kanıtlamak için değer zincirlerinde şeffaflık yaratmaya teşvik ediliyor. Ancak şirketler yalnızca ölçebildiklerini yönetebildiklerinden, sürdürülebilirlik yolunda veriler çok önemli.
Ürünlerin ilk üretim aşamasından sonuna kadar üretilebilecek çok sayıda değerli veri bulunuyor.
Şirketler doğru teknolojilere sahip olduğu sürece değer zincirinin neredeyse her yönü çevre üzerindeki etki açısından ölçülme potansiyeline sahip. Bulut teknolojisinin doğasında bulunan verimlilikler, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmanın ve enerji maliyetlerini düşürmenin en hızlı yollarından biri olarak karşımıza çıkıyor.
Sürdürülebilir bir buluta geçiş, karbondioksit emisyonlarını yılda 59 milyon ton azaltabilir
Accenture araştırmasına göre, sürdürülebilir bir buluta geçiş, karbondioksit emisyonlarını yılda 59 milyon ton azaltabilir, bu da trafikteki 22 milyon aracın zararlı etkisinden kurtulmaya eşdeğerdir.
Bulut, perakendecilerin genel sürdürülebilirlik çabalarını destekleme yolunda bilgilerin tek bir yerde toplanmasına, işlenmesine, yönetilmesine ve analiz edilmesine olanak tanıyan güçlü bir veri temeli sağlar. Tüm verilerin merkezi görünümünün mevcudiyeti, değer zinciri boyunca verilecek kararların çevresel etkisini anlamak için gereken uçtan uca görünürlüğü yaratır.
Veriler perakende sektörünün sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına nasıl yardımcı oluyor?
- Karbon emisyonlarını ve enerji kullanımını azaltmak. Perakendecilerin birçok cihaz, tesis, süreç ve lokasyon genelinde karbon emisyonlarını ve enerji tüketimini doğru bir şekilde ölçmesi ve anlaması gerekiyor. Veriler sayesinde emisyonlarının tam çıktısını elde eden işletmeler, gerçek azalmalar sağlayacak sürdürülebilir uygulamaları optimize etme ve uygulama gücüne sahip oluyor.
- Atıkları azaltmak ve tedarik zincirlerini optimize etmek. Perakendecilerin, hatalı talep ve envanter planlaması, üretim verimsizlikleri, ambalaj veya ürün fazlası atıkları gibi tedarik zinciri sürdürülebilirlik sorunlarına veri uygulaması sayısız fırsatlar sunuyor. Farklı iç sistemlerden, ortaklardan, tedarikçilerden ve kamu kaynaklarından gelen verileri entegre etmek, daha sürdürülebilir ve esnek tedarik zincirleri oluşturmaya yardımcı oluyor. Gerçek zamanlı görünürlük ve gelişmiş analitik, perakendecilerin temel sürdürülebilirlik ölçütlerini incelemesine, ilerlemelerini sektördeki rakipleriyle kıyaslamasına, riskleri belirleyip azaltmasına ve genel üretim kalitesini iyileştirmesine olanak sağlıyor.
- Daha iyi karar verme adına bulut verilerini kullanma. Perakendeciler, mevcut süreçlerin çevreyi nasıl etkilediğine ve işletmelerinin gelecekte iklim değişikliğinden nasıl etkileneceğine ilişkin soruları yanıtlamaya çalışıyor. Gezegenle ilgili zengin veri kümelerinden, yeni yapay zeka ve makine öğrenimi modellerinden ve daha akıllı analitiklerden yararlanmak, onların içgörüler elde etmelerini ve sürdürülebilirlikle ilgili sonuçları tahmin etmelerini sağlayarak, gelecekteki hedeflerine ilerlemelerinde doğru kararlar almalarına yardımcı oluyor.
Büyük miktarda verileri olan perakende şirketleri, çevresel etkinin nerede meydana geldiğini belirleyerek ve harekete geçerek, kuruluşların içinde ve dışında verileri kullanmaya, düzenlemeye ve demokratikleştirmeye başladılar.
Tüketicilerin hangi ürünleri satın alma olasılığının yüksek olduğunu ve nereden satın alacaklarını anlama, kaynak bulma, gönderileri ve teslimatları optimize etme konusundaki kararları etkileyebilir. Ayrıca müşterileri ve tedarikçileri mutlu ederek daha kişiselleştirilmiş bir ürün seçimi sağlıyor.
Perakendeciler, iyi işler yaparken tüketiciler, işletmeler ve gezegen olarak herkes kazanıyor.
Kaynak: