“STK’lar en çok STK’larla iş birliği yapıyor”

Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği ve Avrupa KSS Ağı (CSR Europe) ortaklığında yürütülen “KSS Yoluyla Özel Sektör Sivil Toplum İşbirliğinin Güçlendirilmesi” (Responsible Impact) projesinin kapanış etkinliği 10 Mart Salı günü gerçekleşti. Etkinlikte, Türkiye-AB Karşılaştırmalı KSS Raporu kamuoyuyla paylaşıldı.

AB Sivil Toplum Diyaloğu 5. Dönem Programı kapsamında gerçekleşen Responsible Impact projesi, kurumsal sosyal sorumluluk kavramı aracılığıyla özel sektör-sivil toplum iş birliğini güçlendirmeyi konu alıyor.  Türkiye ve Belçika’da 1 Nisan 2019-31 Mart 2020 tarihleri arasında uygulanan proje, AB ülkelerindeki özel sektör-sivil toplum iş birliklerini inceleyerek, bu iş birliklerine olanak sağlayan koşulları tespit etmeyi hedefliyor. Proje kapsamında şimdiye kadar Türkiye’nin yedi ilinde (Bursa, İzmir, Ankara, Samsun, Hatay, Gaziantep ve Malatya) etkinlikler düzenlendi.

KSS’nin etkili olabilmesi için tüm paydaşların sürece dahil olması gerekiyor

Türkiye KSS Derneği rapor ekibinden Berat Kjamili, Türkiye-AB Karşılaştırmalı KSS Raporu’nun bulgularını dinleyicilerle paylaştı. Rapora göre, kurumsal sosyal sorumluluk alanında özel sektör STK’larla çalışacağını belirtiyor. Ancak distribütörler, satış noktaları ve hissedarlarla çalışma oranları düşük. KSS’nin daha etkili olabilmesi için özel sektörün bu paydaşları da sürece dahil etmesi gerekiyor. STK’lar ise en çok yine STK’larla iş birliği yapıyor. STK’ların da özel sektörle iş birliğine daha açık olmaları gerekiyor.

Özel sektör “sürdürülebilirlik” ve “KSS” kavramlarından aynı şeyi anlıyor

Rapordaki bir diğer sonuca göre, özel sektör “sürdürülebilirlik” ve “KSS” kavramlarından aynı şeyi anlarken, STK’lar bu kavramları farklı farklı değerlendiriyor. Bu konuda, STK’ların ortak bir anlayış geliştirmeleri önemli. Ayrıca, STK’ların karar verme mekanizmalarında da özel sektörden farklı olarak bir sıkıntı mevcut. Özel sektörde yönetim kurulu kararları alırken, bu durum STK’dan STK’ya değişiyor.