Sosyal girişimcilerle birlikte 20 yıl ve 3 önemli çıkarım

Sosyal girişimcilerle birlikte 20 yıl ve 3 önemli çıkarım

Schwab Sosyal Girişimcilik Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı ve Eş Kurucusu Hilde Schwab, 20 yılı bulan deneyimlerinden hareketle değerli tespitlerde bulunuyor.

Schwab Sosyal Girişimcilik Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı ve Eş Kurucusu Hilde Schwab, Dünya Ekonomik Forumu web sitesinde yayınladığı makaleyle sosyal girişimcilerle çalıştığı son 20 seneden öğrendiği 3 önemli çıkarımı paylaşıyor.

1- Uluslararası meşruiyet ve medya görünürlüğüne duyulan yoğun ihtiyaç

Schwab, pozitif yöndeki söylentilerin aksine çoğu sosyal girişimcinin görece bir belirsizlik içinde çalışmalarını sürdürdüğüne işaret ediyor. Medyanın ‘kalabalık’ gündeminde sosyal girişimcilerin seslerini duyurmalarının zor olduğunu belirterek ‘temas kurmanın’ ve ‘gündem maddesi olmanın’ önemine değiniyor.

Bunun için örneğin Dünya Ekonomik Forumu gibi ortamlarda devlet başkanları ve diğer yüksek profilli liderlerle yapılan oturumların medyanın dikkatini çekmede, yeni hibe fonları, yatırımcılar veya devletlerle yapılan iş birliklerine ön ayak olacağını belirtiyor.

Görünürlüğün ne kadar önemli olduğuna vurgu yapıyor bir diğer deyişle. 

2- Yanılgılara maruz kalınıyor

Tanınmış fikir önderi; sosyal girişimcilerin; küresel ölçekte büyüyen ön belleğin olumlu havasına karşın yardımdan uzak kavram ve yanılgılara maruz kaldıklarının altını çiziyor.

Schwab’e göre sosyal girişimciler, düşük gelirli veya marjinal insanlara gelişmiş iş prensipleri ve özel sektörde eşine az rastlanır çeşitli tekniklerle hizmet ederken; görev bilincini, bağlılığı ve merhameti birlikte ele alıyorlar. “Ancak bu onların ‘kahraman’ olduğu anlamına gelmemeli” diyen sosyal girişimci; yoksulların sırtından para elde ettikleri ya da son derece karlı işlerle kazanımlarını artırmaya çalıştıkları gibi varsayımlar da doğru değil, bu tür modası geçmiş ideolojik düşünceler çağın en karmaşık sosyal ve çevresel sorunlarıyla ilgilenen kimselere kesinlikle zarar veriyor, ifadelerini kullanıyor.

Literatürde (yani bir diğer deyişle teoride) sosyal girişimcilik, kar amacı gütmeyen, kar amaçlı ve operasyonel gelirleri haricinde kazanım hedefi olmayan şeklinde üç grupta inceleniyor.

Bu bağlamda sadece ülkemize değil tüm dünyaya özgü bir yanılgı olarak sosyal girişimciliğin, ‘gelir modeli içermeyen/kar amacı gütmeme zorunluluğu olan/tamamen hayırseverlik odaklı’ yapılar şeklindeki bir kapsamla hareket ettiği yanılgısına da dikkat çekmek gerekiyor.

Söz konusu yanılgının sosyal girişimciler açısından önemli engellerden biri olduğu yadsınamaz bir gerçek.

 3- Bir tür akıl hocasına ihtiyaç duyuyorlar

Sıkı sıkıya bağlı bir topluluğun parçası olmanın önüne ne durabilir ki? Schwab, sosyal girişimcilerin ilham veren çabalarını desteklerken bir konuya da dikkat çekiyor: Akıllı hocalarına duyulan ihtiyaç.

Birbirlerinin başarılarını kutlayan, sorunlarından ders çıkaran, birbirlerini yıkıcı hatalardan kurtarmaya çalışan temasların önemine değinirken bir nevi ‘iletişimin ne denli önemli olduğunun’ da altını çiziyor.

Elbette bu noktada öne çıkarılan akıllı hocalarından kasıt, konunun bilincinde olan

Hilde Schwab

deneyim sahibi kimseler. Sosyal girişimcilik her ne kadar nispeten yeni bir kavram ve anlayış olsa da deneyimler, başarı hikayeleri ve hayatın her anında karşılaşılabilen başarısızlık hikayeleri ile geleceğe yürüyor.

 

Bu açıdan bakıldığında küçük-büyük demeden her anı verimli bir iletişim çabasıyla değerlendirmek gerekiyor. Tüm otoriteler adeta söz birliği etmişçesine aynı şeyleri söylüyorlar; sosyal girişim fikrinin akla ilk geldiği andan filizlenmesine kadar ki herhangi bir süreçte akıllı hocalarının görüşlerinin ele alınması, dinlenmesi tavsiye ediliyor.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar