Sosyal girişimciler için potansiyeli dışarı çıkarma sahası: Sosyal medya

Sosyal girişimciler için potansiyeli dışarı çıkarma sahası: Sosyal medya

Kullanımı için dijital bir diplomanın gerekli olmadığı sosyal medya, geniş kesimlere erişimde belki de en basit yöntemler arasında konumlanıyor.

Günümüzde sosyal girişimcilik, yeni fikirlerin çeşitli konularda şekillenen ‘farkındalık’ ekseninden hareketle dönüşümüne öncülük ediyor. Fikirler, bazen bir ülkede aydınlatmanın olmadığı ya da elektrik kesintilerinin çok sık yaşandığı bölgelerdeki sorunlara eğiliyor bazen TOMS gibi küresel markaların ‘satın alacağınız her ürünle bizler de bazı sorunlara kaynak ayıracağız’ mottosuna ön ayak oluyorlar.

Geçtiğimiz aylarda detaylıca değindiğimiz TOMS markasının sosyal sorumluluk projesinde satın alınan her güneş gözlüğü ile bir çocuğa numaralı gözlük bağışı, her ayakkabıyla ayakkabı bağışı gerçekleştiriliyor örneğin…

Elbette sosyal girişimciliğin sınırları sonsuz, en nihayetinde ise bu alana yoğunlaşan kurum ve kişilerin ortak paydasının ‘problemlere duyarsız kalmamak’ olduğu bir gerçek. Konsept kesinlikle değişim yaratıyor ve birçok kanalla desteklenmesi, teşvik edilmesi ciddi önem taşıyor.

Sosyal girişimcilik, çoğu kimse için bir tutku. İnsanlar, ‘bir şeyler yapmalıyım’ düsturundan hareketle projeler geliştiriyor, zamanlarını ve çeşitli kaynaklarını ayırıyorlar. Sosyal girişimcilik tek yönlü bir çaba değil, parlak fikirlerin milyon dolarlık şirketler doğurduğu biliniyor.

Peki sosyal girişimler için başarının anahtarı ne? Yanıtı basit, çok daha fazla insana temas etmek (bilinirlik), iş birlikleri oluşturmak ve bu yolla marka değeri oluşturarak farkındalık meydana getirmek.

Son derece zorlu bir görev ve pazarlama bütçelerinin bir sosyal girişim açısından yüksek segmentli olması da pek olası değil. İşte bu noktada sosyal medyanın önemine dikkat çekmek gerekiyor.

Bilmeyenlerin bile hasbelkader haberdar olduğu bir şey varsa o da sosyal medyanın doğru kullanıldığı taktirde milyonlara temas noktası oluşturabildiği gerçeği. Bu hiç de küçük boyutlu olmayan dijital saha, sosyal girişimler için başarı ve iş birliği açısından geniş kaynakları beraberinde getiriyor.

Sosyal ağ siteleri ve sosyal medya, birçok sosyal girişimci için en kolay ve en ucuz ‘kitlelere temas’ alanı durumunda.

Sosyal medya dijital bir diploma gerektirmiyor. Psikolojik yaklaşımda hata yapılmaması, ‘samimi ve içten’ olunması sosyal medyada öne çıkan beklentiler arasında konumlanıyor.

Sosyal medya takipçilerine klasik konseptlerin dışında bir şeyler sunulması ve sürekli bir keşfetme içinde olmalarının sağlanması, diğerlerine göre öne çıkılmasında kilit rol üstleniyor.

Bazen bir Tumblr GIF’i, iyi fikirler, bazen zekice hazırlanmış bir cümle yüz binlere, milyonlara erişim için yeterli oluyor. Sosyal girişimciliğin esası olan ‘daha fazla kişiye erişim’ sosyal medyanın potansiyel gücünün kullanımı ile sağlanabiliyor. Üstelik düşük maliyetlerle.

Başarılı sosyal medya stratejileri, başarılı sosyal girişimleri tesis ediyor. Hem de son derece düşük maliyetlerle. Sosyal girişimler açısından sosyal medyanın potansiyelini es geçmek büyük bir hata. Bu nedenle gerek proje aşamasında, gerekse devam etmekte olan çalışmalarda özellikle Facebook’un ‘görsel, şeffaf ve anlatıma açık gücünün’, Instagram’ın ‘görsel-işitsel gücünün’ ve Twitter’ın metin tabanlı özelliklerinin kullanımı değer taşıyor.

Bir yorum
Türkiye’de köklü, örnek gösterilen ve başarılı sosyal girişimlerin dahi aktif bir sosyal medya stratejisine sahip olmadıkları görülüyor. Bu nedenle hangi ölçekte olursa olsun sosyal girişimlerin sosyal medyayı daha efektif kullanmaları gerekiyor.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar