Sadece lösemili çocuklara değil, yetişkin kanser hastalarına da destek oluyorlar

Sadece lösemili çocuklara değil, yetişkin kanser hastalarına da destek oluyorlar

“Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için…” sloganıyla faaliyet gösteren Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı’nın (LÖSEV) Halkla İlişkiler Koordinatör Yardımcısı Neslihan Çelik, 25 Mart tarihinde Radyo Gedik’te yayınlanan İyilik Elçileri’nin konuğu oldu. Çelik; vakfın kuruluş hikayesini, lösemi hastalığını, projelerini ve LSV Dükkan’ı anlattı.

Sadece lösemili çocuklara değil, yetişkin lösemi ve kanser hastalarına da destek veren LÖSEV’in hikayesi 1998 yılında Ankara’da lösemi tedavisi gören çocukların odalarına bir televizyon istemeleriyle başladı. Ödenek yetersizliği sebebiyle hastane yönetiminin bu talebi karşılayamaması üzerinde doktorların ve hemşirelerin bir araya gelerek çocukların bu dileğini gerçekleştirdiğini belirten LÖSEV’in Halkla İlişkiler Koordinatör Yardımcısı Neslihan Çelik,Tedavi sürecinde moral en az ilaçlar kadar önemli. Onları mutlu eden bu tür dilekleri yerlerine getirildiğinde kan değerlerinde bile değişimler oluyor. LÖSEV de bu dileklerin hayata geçirilmesinin olumlu etkileri, tedaviye giderken yol masrafını karşılayamayan ailelerin varlığı, tedaviyle ilgili beslenme ihtiyaçları gibi sorunların olması sebebiyle hastanede tedavisi devam eden birkaç çocuğun babası ve vakfın kurucusu Doktor Üstün Ezer tarafından kuruldu. Lösemi çocukluk çağı kanserleri arasında yüzde 35 oranı sıklığında rastlanan, tedavisi uzun süren bir kan hastalığı. Vücudun kan yapım yeri olan ana kök hücredeki bozukluk sebebiyle ortaya çıkabiliyor. Altı ay ila bir yıl arasında sürebilen tedavisinde ilk altı ay yoğun olarak hastanede geçiyor, daha sonra evde tedavi devam ediyor. Bu süreçte LÖSEV olarak hem maddi hem manevi anlamda hastaların yalnız olmadıklarını hissettirmek adına onlara destek oluyoruz.” dedi.

“Tedavi süreçlerinde göç etmek zorunda kalan birçok aile var”

Akraba evliliklerinde her yüz bebekten dokuzunun engelli ya da hasta doğduğunu ifade eden Çelik, “Lösemi, kan hastalığı olması sebebiyle akraba evliliklerinde sıklıkla karşımıza çıkabiliyor. Bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla “El Kızından Gelinim Olsun Sağlıklı Bebeklerim Doğsun” projemizi hayata geçirdik. 2000 yılında kurulmuş Lösemili Çocuklar Hastanesi LÖSANTE hem çocuk hem yetişkin kanser hastalarına hizmet veren bir onkoloji hastanesi oldu. Aynı şekilde, 2008 yılında tedavi sürecinde eğitim hayatlarına ara vermek zorunda kalan çocuklarımızın eğitimini desteklemek amacıyla Lösemili Çocuklar Okulu’nu hayata geçirdik. Okulda tamamen ücretsiz eğitim veriliyor ve çocukların kırtasiye, servis gibi ihtiyaçları yine vakfımız tarafından karşılanıyor. Bunlara ek olarak, tedavi süreçlerinde göç etmek zorunda kalan birçok aile var. Bu ailelerin kalacak yerleri olmuyor. Aynı zamanda ailelerin bir arada olmaları tedavi sürecinde çok önemli. Bu sebeple, onları desteklemek amacıyla 2010 yılında Lösemili Çocuklar Köyü’müzü açtık. Aileleri burada ağırlıyoruz, bu evleri kendi evleri gibi kullanıyorlar” açıklamasında bulundu.

“Sağlığın önemini anlatıyoruz”

Toplumu bilinçlendirme çalışmalarına da değinen Çelik, “Aslında bireylere kansere yakalanmadan önce sağlığın, sağlıklı beslenmenin, sağlıklı hayatın önemini anlatma noktasında farkındalık faaliyetleri yürütüyoruz. Her yaştan, her kesimden kişiler için farklı projeler üretiyor ve farkındalık seminerleri gerçekleştiriyoruz. Özellikle küçük yaştaki çocuklarda bu farkındalığı oluşturmak ve çocuklara sosyal sorumluluk bilincini aşılamak çok önemli. Milli Eğitimle protokolümüz kapsamında anaokulundan lise seviyesine kadar tüm okullarda seminerler ve sunumlar gerçekleştiriyoruz. Üniversitelerde LÖSEV kulüpleri kuruyoruz. Bu sayede hem iyilik hem sosyal sorumluluk hareketi başlatabiliyorlar. İş hayatında bu faaliyetlerde yer almaları kariyer planlaması anlamında onlara çok büyük fayda sağlıyor” dedi.

“Ürünlerin satışı sayesinde çocukların tedavi masraflarına katkı sağlanıyor”

Tedavi sürecinin tüm aile fertleri için çok zor olduğunu ifade eden Çelik, “Bu noktada anne en çok desteğe ihtiyaç duyan bireylerden birisi. Onları rehabilite etmek, hayata kazandırmak, güçlendirmek amacıyla oluşturduğumuz Annemin de Yüzü Gülüyor projesi kapsamında atölye çalışmaları ve eğitim planlamaları gerçekleştirdik. Bu projeden anne üretim atölyelerimiz doğdu. Anneler halk eğitim kurslarına gidip sertifikalarını aldılar ve bez bebek, yastık gibi ürünler yapmaya başladılar. Bu ürünler bir marka haline geldi ve LSV Dükkan doğdu. Bu ürünlerin satışı sayesinde çocukların tedavi masraflarına katkı sağlanıyor, anneler kazanç elde ediyor ve rehabilite oluyor” açıklamalarında bulundu.

“Hedefimiz yüz bin aileye ramazan kolisi ulaştırmak”

Farklı çalışmalarına da değinen Çelik, “Kansere Dur De projemiz kapsamında insanları sağlıklı yaşama yönlendirmeyi hedeflediğimiz seminerler düzenliyoruz. Bununla ilgili bir gıda hareketi başlattık. İzmir Seferihisar’da tamamen katkı maddesiz üretilen mandalina bahçemiz var. Kanseri önlemede bireysel olarak alabileceğimiz önlemlerin başında beslenme ve yaşam tarzı geliyor. Bu proje kapsamında sağlıklı yaşam faaliyetleri, sağlıklı yaşam yürüyüşleri ve gıda anlamında bilinçlendirici paylaşımlarda bulunuyoruz. Aynı zamanda Ramazan çalışmalarımıza başladık. Ramazan ve Kurban Bayramı dönemlerinde alınan bağışlar sayesinde yıl boyunca ailelere destek veriyoruz. Özellikle Ramazan döneminde sofralarının bereketinin artması için kuru gıda paketi bağışı kabul ediyoruz. Hedefimiz yüz bin aileye ramazan kolisi ulaştırmak” dedi.

“Daha iyi bir dünyayı birlikte yaratmak dileğiyle” sloganıyla Serpil Güzel Ün’ün gönüllü olarak hazırlayıp sunduğu Radyo Gedik’te yayımlanan “İyilik Elçileri” programının, LÖSEV ile gerçekleşen yayınının podcastine aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar