Sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF), şimdiye kadar yüksek maliyetli bir üretim alanı olarak bilinirken, yeni girişimler tarafından hayata geçirilen karbondan elde edilen yakıt projeleriyle, çok daha uygun maliyetli temiz yakıtlar üretilmeye başlandı. Amerika Birleşik Devletleri’nde yakın zaman önce imzalanan Enflasyon Azaltma Yasası (Inflation Reduction Act) tarafından sağlanan yeni vergi indirimlerinin, temiz yakıt üretimi alanında faaliyet gösteren
Sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF), şimdiye kadar yüksek maliyetli bir üretim alanı olarak bilinirken, yeni girişimler tarafından hayata geçirilen karbondan elde edilen yakıt projeleriyle, çok daha uygun maliyetli temiz yakıtlar üretilmeye başlandı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yakın zaman önce imzalanan Enflasyon Azaltma Yasası (Inflation Reduction Act) tarafından sağlanan yeni vergi indirimlerinin, temiz yakıt üretimi alanında faaliyet gösteren girişimlerin hızlanmasına sahne olabileceği tahmin ediliyor.
SAF yakıtının, genellikle organik bitkisel yağlardan elde edilen karbondan üretildiği biliniyor. Bu konuda fark yaratan bir girişim olan Kaliforniya merkezli kimyasal teknoloji şirketi Twelve, karbondioksitten temiz yakıt üretiyor.
Twelve girişimi, ürettikleri düşük karbonlu jet yakıtı olan E-Jet’in üretimini ve kullanımını ilerletmek adına Alaska Havayolları ve Microsoft ile birlikte çalışıyor.
“SAF üretiminden çok daha uygun maliyetli bir operasyon”
Operasyonlarında karbondioksit, su ve elektrik kullandıklarını belirten girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Nicholas Flanders, karbondioksit ve suyu parçalamak için elektrikten yararlandıklarını ve ardından elementleri yeniden birleştiren katalizörler aracılığıyla yeni ürünler elde ettiklerini söyledi.
Flanders’a göre bu süreç, mevcut SAF üretiminden çok daha uygun maliyetli bir operasyon.
Yenilenebilir elektriğin maliyetinin son on yılda düştüğünü belirten Flanders, karbondioksit yakalama maliyetiyle birlikte, karbondioksit ve suyu jet yakıtı elde etmek için yapı taşlarına dönüştüren teknolojide kullanılan elektrolizörlerin maliyetinin de paralel olarak düştüğünün altını çiziyor.
Flanders, geleneksel jet yakıtından yüzde 90 daha düşük emisyona sahip olduğunu öne sürdüğü yeni yakıtın kullanımı esnasında hava taşıtlarında herhangi bir uyum sorunu yaşanmayacağını ve teknik değişiklik gerekmediğini savundu. Agresif emisyon hedeflerine ulaşmaya çalışan havayolları için bu özelliğin çok büyük bir kazanç olduğunu söyledi.
Alaska Airlines Kamu İşleri ve Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı Diana Birkett, 2040 yılına kadar net sıfıra ulaşma hedeflerini hatırlatarak, sürdürülebilir havacılık yakıtının bu hedef doğrultusunda en büyük adım olduğunu söyledi.
Günümüze kadar 200 milyon dolar değerinde yatırım alan Twelve girişimi, DCVC firm (Deep Tech VC), Capricorn İnvestment Group, Carbon Direct, Chan Zuckerberg Initiative, Microsoft Climate Innovation Fund, Breakout Ventures, Munich Re Ventures ve Elementum Ventures tarafından destekleniyor.
Kaynak:
