“Masallar ve hikayeler yoluyla çocukların farkındalıkları geliştirilebilir”

“Masallar ve hikayeler yoluyla çocukların farkındalıkları geliştirilebilir”

YÖRET Vakfı’nın Online Merak Ediyordum Öğrendim Dizisi’nin 17 Şubat’ta gerçekleşen söyleşisinin konusu “Okul PDR Hizmetlerinde Çocuk Edebiyatının Bir Yöntem Olarak Kullanılması” oldu. Söyleşide Psikolojik Danışman Fevzi Bakır; psikolojik danışmanlık ve rehberlikten, çocuk edebiyatının bu alanda nasıl kullanılabileceğinden ve faydalarından bahsetti.

Okul ruh sağlığının, psikolojik danışmanlık ve rehberlik politikalarında sürdürülen hizmetleri kapsadığını belirterek sözlerine başlayan Psikolojik Danışman Fevzi Bakır, “Psikolojik danışmanlık; öğrencinin gelişim süreçlerine yapılan planlı, programlı ve profesyonel destek süreciyken rehberlik ise danışmanlıktan farklı olarak biraz daha bilgi yüklü ilerliyor. Danışmanlıkta ruhsal paylaşımlar daha ağırlıklı olarak yer alıyor. İki hizmet de öğrenciyi tanımayı, okula alıştırmayı, ona rehberlik etmeyi, öğrenci hakkında bilgi toplamayı, onu izlemeyi ve yerleştirmeyi kapsıyor. Gizlilik, kapsayıcılık ve çift taraflı iletişime dayanan bu süreçlerde, didaktik bir iletişim yerine gönüllülük esasında bilgi ve duygu paylaşımı gerçekleştiriliyor. Asıl amaç, müfredatla bağlantılı olarak ruhsal yönden sağlıklı, topluma faydalı, kendini gerçekleştirmiş 21. yüzyıl bireylerin yetiştirmek” dedi.

“Çalışmaların birkaç oturum şeklinde gerçekleşmesi kalıcılığı sağlar”

Psikolojik danışman ve rehberlerin öğrencilere üç farklı konuda destek sunduğunu ifade eden Bakır, “Bu konuların ilki olan öğrenmeyi öğrenme, eğitsel rehberliğin temelidir. Kısa süreli bellek, uzun süreli bellek, öğrenmenin nasıl gerçekleştiği, plan ve programın ne işe yaradığı, nasıl ders çalışılması gerektiği gibi konuları içerir. Öte yandan mesleki rehberlik; çalışmayı öğrenmeye, mesleğin, işin, iş bölümünün ne olduğuna, mesleklerin toplumsal statüsüne ve zaman içerisindeki değişimlerine odaklanır. Yaşamayı öğrenme ise işin kişisel sosyal boyutudur. Burada duygular, iletişim, etkileşim, işbirliği ve paylaşım konuları ele alınır. Bu rehberlik gruplarında çocuk edebiyatını kullanmak mümkündür. Masallar ve hikayeler yoluyla çocukların farkındalıkları geliştirilebilir. Ancak, bu çalışmaların tek seferlik değil, birkaç oturum şeklinde gerçekleşmesi kalıcılığın sağlanması açısından önemlidir” açıklamalarında bulundu.

“Dördüncü sınıfa kadar kitapların içinde mutlaka görseller olmalı”

Çocuk edebiyatının etkileşimli olarak çalışılması gerektiğine vurgu yapan Bakır, “Çalışmalar üç boyutlu gerçekleştiğinde çocuklar için somutlaşır ve çocuklar daha çok katılımda bulunup, kendilerini daha rahat ifade eder. Burada seçilen yayınevleri de büyük önem taşır. Türkiye’de çocuk kitapları konusunda 100’den fazla yayınevi mevcut. Bu seçenekler arasından kendinize uygun olanları seçmeniz lazım. Bu çalışmalara dört-beş yaştan itibaren başlayıp, lise seviyesine kadar devam edebilir. Küçük çocuklarla çalışırken çocuk edebiyatçısının elinden çıkmış, çizer tarafından resmedilmiş kitaplar tercih edilmeli. Dördüncü sınıfa kadar kitapların içinde mutlaka görseller olmalı. Okul öncesinde çocuklar okuma yazma bilmediği için çalışmalar görseller üzerinden ilerler” dedi.

“Çocuklarda erken yaşta farkındalık yaratır”

Okul öncesi çocuklarla yapılabilecek bir çalışmaya ve faydasına da değinen Bakır, “Duyguları tanıma çalışması okul öncesinde rahatlıkla yapılabilir. Duygu okuryazarlığı gelişmiş bir toplum değiliz. Birkaç duyguyu bilir, hepsini onun içine sıkıştırırız. Bu çalışmalar çocuklarda erken yaşta farkındalık yaratır. Psikolojik danışman ve rehberler için sadece çocuklara duyguları tanıtmakla kalmaz, çocukların kendilerini nasıl ifade ettiğini de gösterir. İşlerimizden bir tanesi de çocuğu tanımak olduğundan bu konuda çocuk edebiyatının bir yöntem olarak kullanılmasının çok katkısı olur” diyerek sözlerini tamamladı.

YÖRET Vakfı’nın bir sonraki etkinliği 24 Şubat günü “Adalet Sistemindeki Çocuğa Psiko-Sosyal Yaklaşım” üzerine gerçekleşecek.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar