Kurumsal sosyal sorumlulukta öne çıkan eğilimler

Kurumsal sosyal sorumlulukta günümüzde ve yakın gelecekte hangi eğilimler öne çıkacak?

2017’yi ele aldığımızda şu iki kelime akla geliyor: Eşi görülmemiş. Geçtiğimiz yıl düzenlenen sosyal sorumluluk etkinlikleri ve projeler, şirketleri birçok açıdan test etti ve rol oynadıkları ana akım söylemlerde değişikleri beraberinde getirdi.

2018 ve devam eden yıllarda da geri dönüş yok; şirketlerin müşterileri, topluluklar ve kendi çalışanları için sosyal sorumluluk aktivitelerini, yatırımlarını genişletmeye devam ettiği görülüyor. Peki kurumsal sosyal sorumluluk dendiğinde günümüzde hangi eğilimler hakim?

İş yerlerinde eşitsizliğin sona ermesi

Hangi ölçekte olursa olsun birçok iş yerinde taciz ve eşitsizlik gibi sorunların varlığını koruduğu açık. İş yerlerine dair iç raporlama politikaları ve işyeri eşitsizliğine yönelik somut değişime odaklandığı belirtilen çok sayıda şirket var. Bunun bir parçası olarak şirketlerdeki liderlerin ekipleri ve yönetim kurullarının toplumsal cinsiyet konusunda artan farkındalığa yönelik adımlar attıkları ve kadın sayısını artırmak için gerçek adımlar uyguladıkları görülüyor.

Çeşitliliğin (engelli çalışanları, vb) artırılması

Geçtiğimiz yıl kadınlar için bir dönüm noktası oldu, ancak çeşitlilik (farklı ülkeler, kültürler, vb) konusunun daha fazla ele alınması gerektiğini hatırlatmak önemli. Örneğin yazılım şirketi Symantec kadınların sayısı daha fazla olmalının dışına çıkararak ‘her kültürü, dili, yaşı, cinsel yönelimi, engellilik, geçmişi ve deneyimi kucaklayan ve bu farklılıklara ses veren bir iş gücü yaratılmasının önemine’ vurgu yapıyor.

Nüfus ve iş gücü çeşitlenmeye devam ettikçe kimlik ve perspektif yelpazesinin artırılması önemli bir kurumsal sosyal sorumluluk alanı oluşturuyor.

Odaklanmış ve ileri görüşlü marka aktivizmi

Son dönemde ABD’de görülen bazı gelişmeler dikkat çekici. Önde gelen CEO’lar, ülkedeki göçmenlik yasağı, transseksüel asker yasağı, Paris anlaşmasından çekilme gibi tartışma yaratan kararlara karşı reaktif ifadeler yayınladılar ve seslerini kısık tutmadılar. Ancak bu yeterli değil, şirketlerin en fazla etki yaratabilecekleri alanları olan sosyal ve politik alanları belirleyerek proaktif girişimlerde bulunacakları, bu yönde kaynak ayırdıkları örnek girişimlerin sayısının daha da artması bekleniyor.

İklim esnekliğine geçiş

2017’deki eğilimin bir devamı olark doğal felaketlerin etkileri noktasında atılan adımların dışında önleme, hafifletme gibi konulara daha fazla yatırım bekleniyor. Öte yandan iklim değişikliğinin etkilerine karşı şirketlerin inovatif teknolojilere yatırım, müşterilerini ve tedarik zincirlerini korumak, iş modellerini yeniden tanımlamak gibi konu başlıklarını ele almaya devam etmeleri, iklimle ilgili kritik sorunları ele alan politikaları desteklemeleri gerektiği kaydediliyor.

Sosyal sorumluluk odaklı yönetici sayısında artış

Günümüzde kurumsal sosyal sorumluluk çoğu şirket için önemli bir politika anlamı taşıyor. Boston College College for Corporate Citizenship (BCCCC) direktörü Katherine Smith, kurumsal sosyal sorumluluk alanında rol alan kimselerin yönetim düzeyine yükselmesinde kesinlikle bir artış görüyoruz, diyor. Ayrıca C-Suite içinde kurumsal sosyal sorumluluk alanındaki hareketleri yöneten kişi sayısı, 5 yıl öncesine göre yüzde 75 artmış durumda (Kaynak: BCCCC).

Tedarikçilere yönelik yüksek standart beklentisi

Tüketici beklentilerinin şirketler tarafından amaca yönelik daha büyük bir kapsamla ele alındığı konuşuluyor. Sosyal sorumluluk açısından etki, yalnızca kurumların kendi iç yapısında görülmüyor. Örneğin tedarik yapılarının da belli bir ‘sosyal sorumluluk anlayışı’ çerçevesinde belirlendiği bir çağ yaşanıyor. Müşterileriyle ilişkilerinin nasıl olduğu, çevresel duyarlılıkları, insan hakları konusunda sorumluluk sahibi olup olmadıkları gibi faktörler belirleyici olabiliyor. Dolayısıyla bir tedarik yapısı için kendi müşterisiyle yürüttüğü ilişki yetmiyor, doğaya ve insana dost anlayışı belirleyici oluyor, önem kazanıyor.

Gizlilik ve veri güvenliğine öncelik

2017’de ana akım medya radarı altındaki tüm manşetlerde karşılaştırmalı olarak veri ihlalleri vardı. Bu yönde görülen etkisi şirketlere milyarlarca dolar kaybettiren örneklerle (Facebook örneği, 10 günde 70 milyar dolar kayıp) sıklıkla karşılaşılıyor. Şirketlerin kendi müşterilerinin, kullanıcılarının verilerini korumaları hayati önem taşıyor. Bu hem kişilerin veri güvenliği hem de şirketlerin güvenilirliği noktasında kritik bir detay.

Benzeri görülmemiş bir gelecek

Şirketlerin sosyal ve çevresel ilerlemeyi hızlandırmak için eşi benzeri görülmemiş aktivitelere devam etmeleri muhtemel. Çevre, fırsat eşitliği, yardımlaşma gibi konular öne çıkmaya devam edecek. Özellikle Türkiye coğrafyasının etrafında yaşanan gelişmeler, Afrika kıtasındaki açlık ve susuzluk gibi konu başlıkları gündemdeki yerini koruyacak. Araştırmalar Türkler’in çoğunluğunun mevcut sosyal problemlerin çözümü yolunda atılan adımları olumlu karşıladığını açıkça gözler önüne seriyor Birçok şirketin de bu yönde artan baskıyı karşılayacaklarına işaret ediliyor.