Gök gürültüsü ve yıldırımlar var ama yağmur yok… Güneşin kavurduğu toprakların üzerinde karanlık bulutlar dolaşıyor, yıldırımlar gökyüzünü yarıyor; fakat yere tek bir damla yağmur düşmüyor. Bu, bir bilim kurgu sahnesi değil. Günümüzün en tehlikeli ve yanlış anlaşılan meteorolojik olgularından biri olan kuru fırtınaların gerçeği. Yağmur eksikliği nedeniyle zararsız gibi görünseler de, kuru fırtınalar dünya çapında orman yangınlarının
Gök gürültüsü ve yıldırımlar var ama yağmur yok…
Güneşin kavurduğu toprakların üzerinde karanlık bulutlar dolaşıyor, yıldırımlar gökyüzünü yarıyor; fakat yere tek bir damla yağmur düşmüyor. Bu, bir bilim kurgu sahnesi değil. Günümüzün en tehlikeli ve yanlış anlaşılan meteorolojik olgularından biri olan kuru fırtınaların gerçeği.
Yağmur eksikliği nedeniyle zararsız gibi görünseler de, kuru fırtınalar dünya çapında orman yangınlarının başlıca doğal nedenlerinden biri. İklim değişikliğiyle birleşen aşırı sıcak hava dalgaları, geniş alanları kıvılcımı bekleyen bir barut fıçısına dönüştürüyor.
Kuru fırtına nedir?
Kuru fırtına, yoğun elektriksel aktiviteye sahip, ancak yere yağış ulaşmayan bir hava olayı.
Fırtınadaki yağış, yeryüzüne inerken alt ve orta atmosferdeki aşırı kuru ve sıcak hava tabakasıyla karşılaşarak, tamamen buharlaşıyor. Bulutların altından sarkan ama yere ulaşmayan yağış filamentleri, halk arasında “hayalet yağmur” olarak bilinen virgayı oluşturuyor.
Kuru fırtınalar, yoğun yıldırımlar, gök gürültüsü, az veya hiç yağış ve saatte 100 kilometreyi aşabilen rüzgarlarla karakterize!
Sıcak hava dalgaları ile tehlikeli sinerji
Kuru fırtınalar ve sıcak hava dalgaları bir araya geldiğinde özellikle tehlikeli bir tablo ortaya çıkıyor. Aşırı sıcak, bitki örtüsünü kurutarak yangın riskini artırıyor. Aynı zamanda yağmur damlalarının buharlaşmasına neden olarak yıldırımların kuru zemine çarpmasını kolaylaştırıyor. Bu durum, arazileri sadece bir kıvılcımı bekleyen gerçek bir barut fıçısına dönüştürüyor.
Kuru fırtınalar, yağışlı fırtınaların sağladığı sıcaklık rahatlamasını sunamıyor. Aksine, heat burst denilen ani sıcaklık artışları ve kasırga şiddetinde rüzgarlar üretebiliyor.
Kuru fırtınaların en tehlikeli özelliği kuru yıldırımlar. Yağmurun koruması olmadan yere çakılan yıldırımlar, kurumuş bitki örtüsünü anında tutuşturabiliyor. Bu yangınlar, saatler veya günler boyunca yavaşça yanarak, uygun hava koşullarıyla bir anda hızla büyüyor.
Ayrıca, saatte 120 kilometreyi aşan güçlü rüzgarlar ağaçları deviriyor, altyapıya zarar verebiliyor ve yangınların hızla yayılmasına neden oluyor. Ortaya çıkan duman ise yüzlerce kilometre uzağa taşınarak şehirlerdeki hava kalitesini ciddi şekilde düşürüyor.
1979 yılında İspanya’nın Ayora-Enguera bölgesinde yaşanan yangın, kuru fırtınaların tehlikesine çarpıcı bir örnek teşkil ediyor. Yoğun bir sıcak hava dalgası sırasında kuru yıldırım tarafından çıkan yangın yaklaşık 44 bin hektarlık alanı etkiledi.
Kısacası, görünüşte zararsız olan kuru fırtınalar, sıcak hava dalgalarıyla birleştiğinde ormanlar için ciddi bir tehdit.
Bilim insanları, küresel ısınmanın bu tür fırtınaları daha sık ve şiddetli hale getireceği uyarısında bulunuyor. Gelecekte yaz aylarında kuru fırtınaların daha sık görülmesi, ormanlar ve yerleşim alanları için ciddi bir tehdit anlamına geliyor.
Kaynak: