Karbon emisyonlarını azaltmak için üç temel adım

İklim değişikliğinin getirdiği krizler, bugünün yeni normalleri arasında yerini aldı. Önümüzdeki süreçte karbon ayak izinin azalması ise yaşanacak iklim krizlerinin önlemesine yol açacak.

Yaşanan aşırı hava olayları, yaz ayları boyunca dünya gündemini işgal etti. Batı’da orman yangını mevsimi her zamankinden daha erken başladı ve bunaltıcı sıcak hava dalgaları Amerika’nın bazı büyük şehirlerinde sıcaklık rekorları kırılmasına neden oldu. İda kasırgası, Amerika’nın Kuzeydoğu bölgesinde sel ile birlikte büyük yıkıma sebep oldu.

Bu ve benzer aşırı hava olayları, büyük ölçüde gezegen genelinde meydana gelen sıcaklık artışlarından kaynaklanıyor. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi tarafından yayınlanan güncel raporda; yaşanan olumsuzlukların, normale dönmesini bekleyeceğimiz aşamalar olmadığı ve durumun yeni normalimiz olduğu belirtiliyor.

Dünya çapındaki birçok kurumsal şirket ve liderler rollerinin farkında ve iklim krizine karşı verilen savaşın arkasında durarak ciddi bir güç oluşturuyorlar. Bunun yanında iklim kriziyle mücadeleyi işlerinin bir parçası haline getirmek için uzun yollar kat etmesi gereken şirketler de varlıklarını sürdürüyor.

Nereden başlanabilir

Yönetimde (İşleyişte) değişiklik yapın

İşletmeler öncelikli olarak kendi operasyonlarında karbon ayak izini azaltacak gerekli değişiklikleri yapmalı. Personelin ulaşım ve seyahatlerini kısıtlamak başlangıç adımı olabilir. Ayrıca enerji kullanımının azaltılması veya temiz enerji programından elde edilen elektriğin yüzdesinin artırılmasıyla karbon ayak izinde azalma sağlanabilir. Atık miktarını azaltmak ve geri dönüşüm programlarını yaygınlaştırmak da atılacak adımlar içinde önemli yer tutabilir.

Anlamlı bir değişiklik yapmak sadece daha verimli bir işletme olmanın yolunu açmaz, aynı zamanda maliyetlerden de tasarruf sağlayabilir. Örneğin, şirketin araçlarını elektrikli araçlara dönüştürmek veya güneş panelleri kurmak, enerji tüketiminin azalmasına yol açabilir ve sonuçta herhangi bir ek sermaye maliyetinin zararını telafi edebilir.

Doğru karbon kredilerini satın alın          

Karbon kredileri, gezegen için oyunun kurallarını değiştirme potansiyeline sahip. Uyum mevzuatının ötesine geçer ve şirketlerin çevresel amaçlarını sahiplenmelerine olanak sunuyor. Şirketler, bu kredileri aracı kuruluşlar vasıtasıyla, karbon dengeleme proje geliştiricilerinden gönüllü olarak satın alıyor. Bu durum iki şekilde yarar sağlıyor. Birincisi, ticari faaliyetlerde yapılacak iyileştirmelerle ortadan kaldırılamayan emisyonları telafi ediyor. İkincisi ise, sağlanan kredi sayesinde karbon tutma/ayırma projelerinin finanse edilmesine yardımcı oluyor. Bu projeler genellikle, atmosferdeki emisyonları ortadan kaldıran teknolojileri veya ağaçlandırma aracılığıyla karbonu doğal olarak tutan programları finanse ediyor.

Karbon kredisi projeleri, uygulandığı süre boyunca bağımsız bir üçüncü kuruluş tarafından ölçülmeli, izlenmeli, doğrulanmalı ve uluslararası akreditesi olan bir kuruluş tarafından da şeffaf bir şekilde yayınlanması gerekiyor. Bu standartlar, karbon kredisi projesi olmadan ne olacağıyla karşılaştırıldığında, yakalanan karbon miktarının nasıl hesaplanacağını ve bir işletme iklim düzenlemelerini aşmak için operasyonlarını başka bölgelere veya ülkelere taşıdığında meydana gelebilecek karbon kaçağının nasıl hesaplanacağını belirlemeye yardımcı olacak.

Bu standartları izlemek ve uygun protokolleri takip etmek, şirketin satın aldığı gönüllü karbon kredilerinin yasal olarak iklim değişikliğini azalttığından emin olmak için önemlidir.

Karbon stratejinizde doğanın temsil edildiğinden emin olun

Yeni teknoloji veya yenilenebilir enerji çözümleri, önemsenmesi gereken karbon azaltma seçenekleri olsa da doğayı önceliklendiren çözümler – özellikle ormanlar ve ağaçlar – sürdürülebilirlik programı dahilinde gezegenimiz için daha fazla fayda sağlıyor.Ağaçlar ve dolayısıyla ormanlar karbonu yakalar ancak ağaçlandırmanın faydaları sadece karbon ayırma ile sınırlı değil.

Ekolojik açıdan baktığımızda; ağaçlar ve ormanlar hava kalitesini iyileştirir, biyolojik çeşitliliği artırıyor, doğal yaşam alanları yaratır, karaları ve toprağın dengesini koruyor. Bunun yanında yeşil ortamlar, fiziksel aktiviteyi teşvik ederek, zihinsel sağlığı iyileştirmeye ve stresi azaltmaya yardımcı oluyor.

Sonuç olarak, iklim krizi ile birlikte dünyamızın ve insanlığın yaşadığı en büyük sorunları üstlenen kamu ve kar amacı gütmeyen ortaklarla işbirliği yapan şirket yöneticilerinin samimi çabalarıyla dünya çapında sürdürülebilirliği ilerletmenin modeli yaratılıyor.

Kaynak: