“Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye’de 18 yaş ve altı çocuklardan başvuru alan tek kurum”

“Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye’de 18 yaş ve altı çocuklardan başvuru alan tek kurum”

YÖRET Vakfı’nın gerçekleştirdiği Online Merak Ediyordum Öğrendim Dizisi’nin 3 Mart’taki söyleşisinin konusu “Kamu Denetçiliği Kurumu ve Çocuk Hakları” oldu. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun (KDK) Çocuk Hakları Birimi Sorumlusu Uzman Dilek Soykan; kurumun işleyişinden, çocuk haklarına ilişkin misyon, vizyon ve stratejisinden bahsetti.

Türkiye’deki kamu denetçiliği modelinin İsveç’ten alınan ve parlamentonun uzmanlığına dayanan bir model olduğunu belirterek sözlerine başlayan Kamu Denetçiliği Kurumu’nun (KDK) Çocuk Hakları Birimi Sorumlusu Uzman Dilek Soykan; “Kamu denetçiliği ilk olarak kamu otoritelerini ve mahkemelerini denetlemek üzere bir yüksek temsilci görevlendirilmesiyle yapılandırıldı. Daha sonra çocuk, ayrımcılık, tüketim gibi farklı sektörel ombudsmanlıklar da oluştu. İsveç kökenli bir sözcük olan ombudsman, temsilci savunucu anlamına geliyor. Aynı zamanda halkın savunucusu, adaletin koruyucusu, halkın avukatı, insan hakları komiseri gibi farklı adlandırmaları da mevcut ve Türkçede de kamu denetçiliği için kullanılıyor” dedi.

“Kuruma gerçek ve tüzel kişiler, herhangi bir ücret ödemeden başvurabiliyor”

Türkiye’de 2010 yılındaki anayasa değişikliğiyle kamu denetçisine başvurma hakkı getirildiğini ifade eden Soykan, “Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), tüm kamu hizmetlerinin işleyişiyle ilgili şikayetleri inceliyor. İdari her türlü işlemenin yanı sıra, tutum ve davranışları da inceleyebiliyor. İnsan haklarına dayalı bir adalet anlayışı çerçevesinde incelememizi yürütürken hukuka uygunluğuna ek olarak hakkaniyete uygunluk yönünden de inceleme yapıyoruz. Bu yönden diğer kurumlardan ayrılıyoruz. Yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler, yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sırf askeri nitelikteki faaliyetleri kurumumuzun görev alanının dışında kalıyor. İnceleme ve araştırma yaparken eşitliğin ve ayrımcılığın önlenmesi, ölçülülük, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kişisel bilgilerin korunması, şeffaflık gibi iyi yönetim ilkelerini kararlarımızda gözetiyor, tespit ediyor ve bunlara uyuyoruz. Misyonumuz; etkin bir şikâyet mekanizmasıyla idarelerin hukuka ve hakkaniyete aykırı uygulamalarına karşı bireyi korumak ve kamu hizmetlerinin insan haklarıyla iyi yönetişim ilkeleri çerçevesinde yürütülmesine katkı sağlamak. Kuruma gerçek ve tüzel kişiler, herhangi bir ücret ödemeden başvurabiliyor ve talep üzerine başvuru gizli tutulabiliyor. Şikâyet dilekçeyle, elden, posta, elektronik posta veya faks yoluyla gönderilebiliyor ya da resmi sitemiz aracılığıyla elektronik ortamdan başvuru yapılabiliyor” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de çocuk hakları alanında ilerleme kaydedilmesi stratejik önceliklerimiz arasında”

KDK’nın Türkiye’de 18 yaş ve altı çocuklardan başvuru alan tek kurum olduğunu vurgulayan Soykan, “Çocukların haklarının uygulamaya geçirilmesi, korunması ve geliştirilmesi, tüm çocukların kanunlar kapsamında bağımsız haklara sahip olduğunun kabul edilmesi, çocuğun yüksek yararı ilkesinin uygulanmasıyla çocukların görüşlerinin dinlenmesi ve dikkate alınması ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin uygulanması misyonu ve vizyonuyla çalışıyoruz. Çocuk haklarının sözleşmeye uygun şekilde yerine getirilmesi, toplumun çocuk haklarıyla ilgili farkındalığının artırılması, KDK’ya çocukların güveninin artırılması, Türkiye’de çocuk hakları alanında ilerleme kaydedilmesi, çocuk haklarını koruma kapasitesinin geliştirilerek sürdürülmesi çocuklara yönelik stratejik önceliklerimiz arasında yer alıyor” dedi.

“Aile içi şiddet, ihmal ve istismar, akran zorbalığına ilişkin başvuru alıyoruz”

Çocuk haklarıyla ilgili olarak gelen talep ve şikayetlere de değinen Soykan, “Tematik olarak baktığımızda aile içi şiddet, ihmal ve istismar, akran zorbalığı, siber zorbalık, öğretmen ve idarecilerin olumsuz tutum ve davranışlarıyla ilgili soruşturma taleplerine yönelik başvurularla karşılaşıyoruz. Aynı zamanda, okulların fiziki koşulları, öğretmen şiddeti, boş geçen dersler, ders saatlerinin düzenlenmesi, ikili öğretim, devamsızlık, nakil, adrese dayalı kayıt işlemleri, kılık-kıyafet, okul yolu güzergahı, kantin satışları, servis ve ulaşım gibi eğitim konularını içeren başvurular da geliyor. Engelli çocuklarla ilgili olarak okulların fiziki koşulları, öğretmen idareci tutum ve davranışı, nakil, servis ve ulaşım, sağlık hizmetleri ve sağlık raporlarına ilişkin talepler gelirken korunmaya ve bakıma muhtaç çocuklarla ilgili olarak bakım kuruluşlarının koşulları, psiko-sosyal destek, personel tutum ve davranışı, tedbir kararları, ulaşım ve çevre güvenliği, yemek hizmeti, sosyal faaliyet talepleri üzerine başvuru alıyoruz. Çocuk adalet sistemine yönelik çocukla kişisel ilişki tesisi, çocuk teslimi, özgürlüğünden yoksun çocuklar için cezaevi koşulları, nakil talepleri, kapalı kurumlarda akran şiddeti konuları öne çıkıyor. Bunlara ek olarak, çevre sağlığı ve güvenliği, ulaşım ve trafik güvenliği, sağlık hizmetleri ve sosyal hizmet ve yardımlara ilişkin de başvurular alınıyor” diyerek gelen başvuruları özetledi.

YÖRET Vakfı’nın bir sonraki etkinliği 10 Mart günü “Farkındalık ve Stres Azaltma Çalışmaları” üzerine gerçekleşecek.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar