Solucanlar, kayalar ve ara sıra ortaya çıkan iskeletlerle, fosillerle birlikte bastığımız yerlerin altında önemli bir enerji gücü var. Yanan bir lityum iyon pilin aksine, bu termal pil son derece dengeli, kullanımı serbest ve sürdürülebilir durumda. Kısacası bu, Dünya’nın kendisi anlamına geliyor. Yeryüzündeki sıcaklıklar yıl boyunca değişkenlik gösterirken, zemin sıcaklığı sabit düzeyde kalıyor, bu da mühendislerin
Solucanlar, kayalar ve ara sıra ortaya çıkan iskeletlerle, fosillerle birlikte bastığımız yerlerin altında önemli bir enerji gücü var. Yanan bir lityum iyon pilin aksine, bu termal pil son derece dengeli, kullanımı serbest ve sürdürülebilir durumda. Kısacası bu, Dünya’nın kendisi anlamına geliyor.
Yeryüzündeki sıcaklıklar yıl boyunca değişkenlik gösterirken, zemin sıcaklığı sabit düzeyde kalıyor, bu da mühendislerin yararlanabileceği jeotermal enerji olarak ortaya çıkıyor.
‘’Her bina aslında termal bir varlığın üzerinde oturuyor’’ açıklamasını yapan New York’ta jeotermal sistemler kuran Brightcore Energy’nin iş geliştirme direktörü Cameron Best, ‘’Evlerimizi ısıtmanın ve soğutmanın daha verimli bir yolunu olduğunu düşünemiyorum’’ diyor.
Kamu kuruluşları bu sisteme giderek daha sıcak bakmaya başlıyor.
Birkaç ay önce kamu hizmeti şirketi olan Eversource Energy, Massachusetts Framingham’da resmi olarak ağ bağlantılı bir jeotermal pilot proje başlattı. ABD’de türünün ilk örneği olan bu proje, jeotermal ağın doğal gaz veya kalorifer yakıtı gibi geleneksel enerji kaynaklarıyla birlikte kullanılıp kullanılmayacağını araştırmak için tasarlandı.
Sistem nasıl çalışıyor?
Sistem, evlerin, apartmanların, ticari binaların, itfaiye istasyonunun ve bir okulun içinden geçen bir mil uzunluğundaki borulardan oluşuyor. Su ve propilen glikol karışımı olan çözelti bu döngü boyunca borulardan pompalanarak jeotermal enerjiyi emiyor, ardından tamamen elektrikli ısı pompalarının yardımıyla sıvıyı bir alanı ısıtmak ya da soğutmak için kullanılan binalara aktarıyor.
Jeotermal sistemdeki bir ısı pompası, hava kaynaklı bir pompa ile aynı şekilde çalışıyor, ancak cihaz ısıyı havadan almak yerine, yeraltında akan sudan alıyor.
Yeraltındaki sıcaklık yıl boyunca yaklaşık 12,8C derecede kaldığından, kışın ısıtma ve yazın ise soğutma sağlanabiliyor.
Sondajlardan gelen ısı, hava kaynaklı ısı pompalarından daha verimli olma eğiliminde olan jeotermal ısı pompası sistemine girdi sağlıyor.
Jeotermal sistemlerin ülke genelinde yaygınlaştırılması halinde, ABD’deki toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık üçte birinden sorumlu olan binaların karbondan arındırılmasına yardımcı olabileceği düşünülüyor.
Jeotermal enerji hava kirliliği yaratmaması ve düşük korbondioksit emisyonuna sahip olması ile önemli bir alternatif kaynak sunuyor.
Jeotermal enerji, hidrotermal kütleden üretilir. Hidrotermal kütle de yer kabuğunda bulunur ve yeryüzündeki havzalardan beslenir. Jeotermal kaynaklardan elektrik üretimi ısı ve buhar kullanılarak yapılır.
Küresel çapta enerji alanında faaliyet gösteren Regulatory Assistance Project adlı sivil toplum kuruluşuna göre, ağ bağlantılı jeotermal sistemler son derece verimli ve işletme maliyetleri açısından uygun çözümler sunuyor.
