İstanbul, iklim değişikliği ve sosyal girişimcilik

İstanbul, iklim değişikliğinin negatif etkilerini her geçen gün daha yoğun şekilde deneyimliyor. Bu noktada atılacak her adımın kritik önem taşıdığı biliniyor…

İklim değişikliği son dönemde sıklıkla gündemde. Dünyanın birçok ülkesinde aşırı sıcaklıkların neden olduğu ölümler, aşırı yağışların sonucu olarak sele kapılan, kaybolan ve hayatını kaybeden yüzler insan, binlerce hektarlık alanlarda görülebilen çevre felaketleri adeta son bulmayan gündem maddeleri arasında. Üstelik çok yakınlarda, Türkiye’nin birçok noktasında da iklim değişikliğinin ‘vurucu’ etkileriyle karşılaşılıyor.

Örneğin 20 milyona yakın nüfusuyla en büyük mega-şehirlerden biri olan İstanbul’da şiddetli yağışlar söz konusu. Akdeniz Havzası ve yakın çevresinde bulunan kadim şehir, tam da bu nedenle iklim değişikliğinin önemli etki alanı içerisinde.

Aşırı yağışların görüldüğü İstanbul’da ayrıca yaz gününde dolu yağması gibi çok daha çarpıcı sonuçlarla da karşılaşılıyor. Sosyal girişimcilik ekseninde, dünyanın birçok ülkesinde iklim değişikliğine karşı atılan adımların benzerlerinin ülkemizde yeterince olmadığı görülüyor. Ayrıca kişisel karbon ayak izinin düşürülmesi gibi aslında bir tür farkındalık konusu olan sayısız unsurun daha fazla konu edilmesi gerekiyor. İklim değişikliğe karşı atılacak her adımda toplamsal bilinçlenme ve eyleme geçiş, kritik önem arz ediyor.

Detay olarak yeşil alan oranının şehir merkezi civarında yüzde 4 seviyesinde olması, sellerin önemli bir nedeni. Tüm dünyada 5 dereceye varan artışların görüldüğü sıcaklıklar, Türkiye’de 2-3 derece arttı.