“İklim krizini önlemek için tüketimimizi azaltmalıyız”

“İklim krizini önlemek için tüketimimizi azaltmalıyız”

Türkiye’nin doğal, tarihsel ve kültürel varlıklarını korumak amacıyla kurulan Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma (ÇEKÜL) Vakfı’nın Eğitim Birimi Koordinatörü Deniz Dinçel ve Kurumsal Bağışçı İlişkileri ve Kaynak Geliştirme Sorumlusu Beyza Kurt, Radyo Gedik’te yayınlanan İyilik Elçileri’nin 18 Haziran’daki yayınının konuğu oldu. Dinçel ve Kurt; vakfın aktif olarak yürüttüğü çalışmaları, iklim krizi tehlikesini, gıdanın küreselleşmesinin ve üretim yöntemlerinin yarattığı tehditleri dinleyicilerle paylaştı.

Hikayesi, 1970’li yıllarda Safranbolu’nun UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’ne girmesiyle başlayan ÇEKÜL, 1990 yılında vakıf statüsünde kuruldu. İnsanı bir bütün olarak ele alan vakfın Kurumsal Bağışçı İlişkileri ve Kaynak Geliştirme Sorumlusu Beyza Kurt, “Vakıf; tarihi, doğayı ve mimari varlıkları korumak amacıyla kuruluyor. Vakfın yüzü Anadolu’ya dönük. Doğanın, insanın ve kültürün birbirinden ayrılmaz bütünün parçaları olmasından yola çıkıyor. Uyguladığımız tüm projelerde ‘Neden koruyoruz?’ ve ‘Neden korumalıyız?’ sorularının cevabını arıyoruz. Aktif projelerimiz arasında 7 Ağaç Ormanları var. 1994 yılında başlayan programın temeli 1992 yılında, hem kentin içinde yeşil bir alana ihtiyaç olması hem de betonlaşmanın önüne geçmek amacıyla 100 bin 252 fidanın dikimiyle oluşturulan Kavacık’ta bulunan 92 Ormanı’na dayanıyor. Programın çıkış noktasıysa bir kişinin bir yılda 7’ye yakın ağaç tüketmesinden geliyor. Bu programın haricinde aktif olarak devam eden, çocuklara ve öğretmenlere yönelik doğa ve kültürel miraslarla ilgili eğitimler verdiğimiz Bilgi Ağacı eğitim birimimiz var. Tarihi dokuya sahip olan kentlerin üye olduğu Tarihi Kentler Birliği’nin sekretaryasını yürütüyoruz. Bu kapsamda kent çalışmaları birimimizde, birliğe üye olan belediyelerin ihtiyaçlarına yönelik yol haritalarını uyguluyoruz. 47 bine yakın materyalin bulunduğu bir Bilgi Belge Merkezi’miz var. Aynı zamanda yılda dört kez eğitim veren ÇEKÜL Akademi ve halk eğitimden öğretmenlerin gelip kadınlara el işi kursu eğitimi verdiği ÇEKÜL Evi’miz var” sözleriyle vakfı tanıttı.

“Doğal ve kültürel mirası korumaya yönelik çeşitli eğitim programları düzenliyoruz”

Bilgi Ağacı eğitim birimlerini daha derinlemesine anlatan ÇEKÜL Eğitim Birimi Koordinatörü Deniz Dinçel, “Bilgi Ağacı, 2003 yılından beri Anadolu’nun belli kentlerinde ‘Kentler Çocuklarındır’ programı ve 2012 yılında tamamladığı ‘Kültür Ağaçları’ projesinden edindiğimiz bilgi ve birikimle kurduğumuz bir birim. Ana hedef kitlemiz öğrenciler ve öğretmenler. Ancak, son yıllarda kurum çalışanlarına da ulaşmaya başladık. Bu gruplar için doğal ve kültürel mirası korumaya yönelik çeşitli eğitim programları düzenliyor ve uyguluyoruz. İçeriklerimiz, öğrenciler için tohumlardan tutun da müze eğitimine kadar çok farklı başlıklarda gerçekleşiyor. Öğretmenler için öğrencilerle beraber sınıfta uygulayabilecekleri etkinlikleri içeren ve eğitim yılı boyunca devam eden uzun vadeli programlarımız var. Kurumlar içinse dışarıda gerçekleşen ‘Doğadan Öğreniyorum’ ve biyolojik çeşitlilik, iklim krizi gibi güncel ekolojik krizi ele aldığımız ‘Gezegen Eşikleri ve İklim Değişikliği’ programlarımız var. Kent bahçeciliğine ilişkin de birtakım paylaşımlar yapabiliyoruz” dedi.

“İklim krizinin en büyük nedenlerinden biri fosil yakıt temelli enerji üretim sistemleri”

Dünyanın kendine özgü doğal ısınma ve soğuma döngülerinin dışında, insan etkisi sonucu iklimde oluşan değişiklikler olarak tanımladığı iklim değişikliğinden söz eden Dinçel, “Dünya sanayi öncesine göre bir derece daha sıcak. Eğer ciddi önlemler alınmazsa bu sıcaklık artışının 2030 ile 2050 yılları arasında bir buçuk dereceye ulaşması, hatta bir buçuk dereceyi geçmesi bekleniyor. Bunun; suların yükselmesi, gıda güvenliğine ilişkin sıkıntılar, kuraklık, göç gibi çok ciddi sonuçları olabilir. Diğer türler açısından baktığımızda, bu türlerin yaşam alanları daralabilir ve değişebilir. İklime bağlı göç ve çiftleşme döngüleri, av-avcı ilişkileri değişiyor. İklim değişikliğinin sebebi, atmosferde ısı tutma kapasitesi olan sera gazlarının, doğanın bertaraf edebileceğinden çok daha hızlı bir şekilde artıyor olması. Bunun en büyük nedenlerinden biri ise fosil yakıt (petrol, kömür, doğalgaz) temelli enerji üretim sistemleri. Hükümetlerin, sanayinin, özel sektörün, bireylerin önlem alabileceği, yapabileceği şeyler var. Bireysel olarak yapabileceğimiz en iyi şey tüketimimizi azaltmak. Gereksiz yere aldığımız eşyalardan, gereksiz seyahatlerden vaz geçebiliriz. Mümkün olduğu ve yapabildiğimiz kadar yerelleşebiliriz” diyerek durumu açıkladı.

“Gıdalar seyahat ettikçe iklim değişikliğine sebep olan sera gazı salınımına sebep oluyorlar”

Gıda krizi konusuna da değinen Dinçel, “Gıdalar çok hareketli ve küresel bir hal aldı. Tükettiğimiz gıdalar dünyanın herhangi bir yerinden geliyor olabilir. Gıdalar seyahat ettikçe ister istemez fosil yakıtlarla taşınıyorlar ve iklim değişikliğine sebep olan sera gazı salınımına sebep oluyorlar ve emisyonlar artıyor. Ayrıca gıdaları yetiştirirken kullanılan çeşitli kimyasal girdiler ve suni gübreler toprağın, dünyanın, türlerin ve insanın sağlığını tehdit ediyor. Endüstriyelleşmiş gıda, su krizinin de sebebi olmaya başlıyor, toprağın fakirleşmesine sebep oluyor. Bunun için gıda kooperatiflerinden, ekolojik pazarlardan alışveriş yapabiliriz. Kent bostanlarında yetişen ürünleri alabiliriz. Birçok seçeneğimiz var” şeklinde konuştu.

Hem çocuklara hem yetişkinlere yönelik ÇEKÜL Yayınları kitaplarına ulaşmak ve sevdiklerinize hediye alırken ÇEKÜL Vakfı’na destek olmak için aşağıdaki linkten ÇEKÜL Dükkan’ı ziyaret edebilirsiniz.

https://www.cekuldukkan.org/

“Daha iyi bir dünyayı birlikte yaratmak dileğiyle” sloganıyla Serpil Güzel Ün’ün gönüllü olarak hazırlayıp sunduğu Radyo Gedik “İyilik Elçileri” programının; ÇEKÜL Vakfı ile gerçekleşen yayınının podcastine aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar