“İklim krizi üzülmemiz gereken değil, harekete geçmemiz gereken bir konu”

“İklim krizi üzülmemiz gereken değil, harekete geçmemiz gereken bir konu”

YÖRET Vakfı’nın gerçekleştirdiği Online Merak Ediyordum Öğrendim Dizisi’nin 17 Mart’taki söyleşisinin konusu “İklim Kuşağından” oldu. Eğitim Uzmanı Nurseli Tamer moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide iklim aktivisti Atlas Sarrafoğlu; iklim krizi mücadelesi hikayesinden, iklim krizinin etkilerinden ve iklim aktivisti olmak için atılabilecek ilk adımlardan bahsetti.

İki senedir iklim aktivisti olan 13 yaşındaki Atlas Sarrafoğlu, GQ Türkiye dergisinde “Gezegen B Yok” köşesi yazarlığının yanı sıra, Yeşil Gazete’de de yurtdışındaki iklim aktivistlerinin hikayelerini, iklim krizinden ne anladıklarını ve yöneticilerden neler istediklerini sorup kaleme alıyor. İnsanların hikayelerini anlamanın iklim krizine çözüm noktasında örnek teşkil edebileceğini belirten Sarrafoğlu, “İklim krizinin ne olduğunun öncesinde anlamak gereken bir cümle var. İklim krizi doğal değil, insan eli tarafından yapılan bir doğa yıkımı. Birkaç yıl önce bunun insanlar tarafından yapıldığıyla ilgili bir fikrim yoktu çünkü insanlar sebep olduysa bir şeyler yaparlardı diye düşünüyordum. İklim krizini araştırdıkça fosil yakıt kullanımının etkisini gördüm. Kullanabileceğimiz fosil yakıt sınırını oldukça geçmişiz. Her sene, bir sonraki yıldan aldığımız karbon bütçesini sömürüyoruz. Greta Thunberg’i dinlerken iklim krizinin üzülecek bir şey değil, insanların harekete geçebilecekleri bir konu olduğunu fark ettim” sözleriyle iklim kriziyle mücadele hikayesine değindi.

“İklim krizi her şeyi etkileyecek”

İklim krizinin etkilerinden bahseden Sarrafoğlu, “Bu kriz, Amazonları, kasırgaları, tsunamileri, türleri etkileyecek ve dünya çok kötü bir yer olacak. Büyük resmi görmemiz gerekiyor. Örneğin, buzullar eriyor. O buzullar eridikten sonra deniz seviyesi yükseliyor. Bu sebeple, Avusturalya’da deniz seviyesinin bir karış üstünde yer alan bir adada yaşayan mozaik kuyruklu farenin nesli tükendi. Bu fare türü, iklim krizi sebebiyle yok olan ilk tür oldu. Ancak, bu sadece bir örnek. İklim krizi her şeyi etkileyecek” dedi.

“Şu anda yaşayabileceğimiz başka bir gezegen yok”

“Gezegen B yok” sloganına da değinen Sarrafoğlu, “Uzun zamandır insanlar uzayla ilgili bir başka gezegende yaşam arayışındalar. Fakat bu durum tüketim çılgınlığını hatırlatıyor. ‘Bu gezegeni sömürdük, tükettik, burada yaşayamıyoruz, başka bir gezegeni tüketelim’ demek oluyor. Oysa şu anda yaşayabileceğimiz başka bir gezegen yok. Şu anda elimizde ne varsa onu iyileştirmeye çalışmalıyız. Gezegen B yok. Zaten başka bir gezegen bulunsa, sadece ekonomik durumu iyi olan kişiler buraya gidebilecek. Yani yine zenginler kazanmış olacak. Zenginler tüketip zenginler kazandığında ise adalet olmayacak” diyerek iklim krizinin adalet boyutunu da ele aldı.

“İklim kriziyle mücadele dört adımda gerçekleşiyor”

İklim krizi mücadelesi konusunda gençlerin nasıl teşvik edilebileceğinden söz eden Sarrafoğlu, “İklim kriziyle mücadeleye dört adımda bakıyorum: Farkına varmak, araştırmak, başkalarına anlatmak ve harekete geçmek. Momo kitabı, durumu metaforik bir açıdan değerlendiriyor, Sapiens yine bu durumu anlatan kapsamlı bir kitap. Hayvan Çiftliği, iklim kriziyle mücadele için gençlerin okuyabileceği önemli bir eser. Son Buzul Erimeden kitabı ise tüm boyutlarıyla iklim krizini anlatıyor. David Attenborough’un tüm belgeselleri ve durumun gelecekte nasıl olacağını bilimselliğe dayanarak öngören 2040 belgeseli de iklim krizinin farkına varmak için izlenebilir” önerilerinde bulundu.

YÖRET Vakfı’nın bir sonraki etkinliği 24 Mart günü “Türkiye’de Sokak Çocukları” başlığında gerçekleşecek.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar