“Fırsat eşitsizliğini kaldırmak istiyoruz”

“Fırsat eşitsizliğini kaldırmak istiyoruz”

Toplumda ötekileştirilmiş, temel imkânlardan ve fırsat eşitliğinden yoksun bırakılmış insanların sesini duyurmak üzere kurulan Koç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu, 2000 yılından beri yerel ve ulusal çapta yardım faaliyetlerinde bulunuyor. KUGON Farkındalık Grubu Başkanı Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğrencisi İrem Koloğlu, grubun projeleri, faaliyet alanları ve gelecek planları hakkındaki pek çok sorumuzu yanıtladı.

Koç Üniversitesi Gönüllüleri – Farkındalık Grubu ne zaman ne amaçla kuruldu?
Koç Üniversitesi Gönüllüleri- Farkındalık Grubu 2000 yılında, toplumda ötekileştirilmiş, temel imkânlardan yoksun bırakılmış, hayatın birçok alanından dışlanmış, fırsat eşitliğinden hatta temel hak ve hürriyetlerin bazılarından dahi yoksun insanların ve grupların sesini duyurmak, mümkün olduğunca ellerinden tutmak amacıyla kuruldu. O günden beri yerel ve ulusal çapta yardım faaliyetlerinde bulunuyoruz. Düzenlediğimiz projelerle toplumsal nitelikteki sorunları herkesin gözünde daha görünür kılmaya çalışıyoruz.

Kaç kişilik bir ekipsiniz? 
Grubumuzda farklı sınıf ve bölümlerden 50’den fazlası aktif olmak üzere 200’den fazla gönüllü bulunuyor. Hepimiz öğrenciyiz ancak mezunlarımız da her zaman bizi desteklemeye devam ediyorlar.

Faaliyet alanınız ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Farklı kuruluşlarla işbirlikleri yapıp farklı alanlarda farkındalık yaratmaya çalışsak da her yıl gerçekleştirdiğimiz iki projemiz var. Bir tanesi Kütüphanesiz Okul Kalmasın projemiz. Bu proje kapsamında Anadolu’daki maddi imkanları yetersiz ilk ve orta okullara kütüphaneler kuruyoruz. Diğeri ise Rehavet Panayırı. Bu panayırın amacı ise kurduğumuz kütüphaneler için finansman sağlamak. Bu sıralarda bu yıl ilk kez düzenlediğimiz “Farkındalık Zirvesi” etkinliğimiz üzerinde çalışıyoruz.

Projelerinizle bugüne kadar kaç kişiye ulaşıldı?
Kurduğumuz kütüphaneler kalıcı olduğu ve yıllarca farklı çocuklara ulaştığı için kesin sayıyı kestirmek zor. Ancak geçtiğimiz kasım ayında Tekirdağ’da kurduğumuz kütüphaneyi de dahil edersek 19 kütüphane kurduk. Yaklaşık 42 bin km yol kat ettik ve okullara 65 bin kitap kazandırdık.

Bir proje başlatmadan önce nelere dikkat ediyorsunuz? 
Bir projenin en önemli noktası etki alanını doğru belirleyebilmek. Çoğu zaman akla gelen projeler gerçekten sorunun kökenine inmektense yalnızca görünen yüzünü ortadan kaldırmaya yönelik olabiliyor. Bu durumun fark edilmesi ve kaynakların mümkün olduğunca verimli kullanılmasının en kritik nokta olduğuna inanıyorum. Gerçekten farklılık yaratabilecek bir kişide uyandırılacak farkındalık, belki beş kişiye yapılan sembolik bir yardımdan daha kıymetli olacaktır.

Çalışmalarınızda, projelerinizde yaşadığınız zorluklar nelerdir?
Yaşadığımız en büyük sorun finansman bulmak. Projelerimizle ulaşmaya çalıştığımız kişilerin de herkes kadar iyi şartlar hak ettiğine inandığımız için yaptığımız işi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Ancak en iyi şartları sağlamak her zaman kolay olmuyor. 

Farkındalık Zirvesi’nden kısaca bahseder misiniz?
Farkındalık Zirvesi şimdiye kadarki etkinliklerimizden bir hayli farklı. Bu zirveyle kendini beyaz yakalı olarak hayal edemeyen veya etse bile aynı zamanda topluma fayda sağlayacak işler yapmak isteyen kişilere, özellikle kariyerinin başındaki üniversite öğrencilerine seslenmeyi amaçlıyoruz. Bu sebeple farklı temalarda seminer ve atölyeler organize ettik. Bu seminerler ve atölyelerle başlıca hedefimiz yalnızca toplumsal sorunlara değinmek değil, bu sorunlar hakkında neler yapılabileceği hakkında daha önce adım atmış kişilerin kendi hikayelerini paylaşabilecekleri bir ortam sağlayarak katılımcılarımıza farklı bir görüş kazandırmak. 

Türkiye’de sizinle aynı amaçta olan ve birlikte çalıştığınız STKlar var mı? 
Farkındalık yaratmak çok geniş bir tabir olduğu için bizim de çok farklı alanlarda birlikte çalıştığımız STK’lar var. Daha önce Down Cafe, EÇADEM, Tohum Otizm Vakfı gibi kuruluşları okulumuzda ağırlayıp çeşitli etkinlikler düzenledik. Ayrıca yılda birkaç defa Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile çorba dağıtımına gidiyoruz.

İnsanlardan beklentileriniz neler? Gönüllülük nasıl olur?
Gönüllülük; gerçekten insanın içinden geliyorsa yapılması gereken bir şey. Yalnızca özgeçmişinde gönüllü faaliyet bulundurmak amacıyla bu işe başlayan kişiler zaten kendini belli ediyor ve çok da uzun süre devam ettirmiyorlar. Ayrıca gönüllülük çok kapsamlı bir tabir. Bir alanda gönüllülük yapıp başka alanlarda duyarsız olmanın gönüllülük olamayacağını düşünüyorum. Çocuklara, insanlara ne kadar değer veriyorsak, çevreye de hayvanlara da aynı derecede değer vermeli ve onlar yararına da çalışmalıyız.

Bir farkındalık grubu olarak, Türkiye’nin size nerelerde ihtiyacı var?
Belki biraz klasik bir cevap olacak ama buna verebileceğim cevap kesinlikle eğitimde fırsat eşitliği. Büyük şehirlerde ve şehir merkezlerinde çocuklar hayata 3-0 önde başladığı sürece küçük yerlerin gelişip kalkınmasını beklemek mümkün değil. Ayrıca bu eşitsizliği çok da uzaklarda aramamak gerekiyor. Biz kütüphane yapıyoruz dediğimizde ilk akla gelen hep doğu illeri oluyor. Tabii ki doğu illerinde ihtiyacın daha fazla olduğu yadsınamaz ancak İstanbul, Ankara gibi şehirlere çok yakın olduğu halde imkanları yetersiz çok okul ve şehir var. Bir eksikliğin de bilimsel eğitim olduğunu düşünüyorum. Gittiğimiz okullarda 10 yıl önce bizim yaptığımız fen projelerinin yapıldığını görmek 21. yüzyıl Türkiye’si için üzücü bir durum.

2019 yılında ne gibi projeler yapmayı hedefliyorsunuz? Gelecek planlarınızdan kısaca bahseder misiniz?
Bu yıl ve bundan sonraki yıllarda gittiğimiz okullarda çağımızın gerekliliklerine daha fazla dokunabilmeyi hedefliyoruz. Maddi kaynaklarımızın yetmesi durumunda okullara bilim seti götürmek, bilim sınıfları kurmak, belki kodlama dersi alabilecekleri bir ortam sağlamayı hedefliyoruz. Bunun dışında da gerek Koç Üniversitesi gerek diğer üniversiteler arasında sosyal fayda sağlamak amaçlı çalışmalara dikkat çekmek ve herkeste yaşadığı topluma faydalı olma isteği uyandırmak en büyük hedefimiz.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar