Dünyanın dört bir yanında sosyal medya ve algoritmalar, turistleri aynı popüler rotalara yönlendiriyor. Faroe Adaları, bu turizm tekdüzeliğine sıra dışı bir çözüm sunuyor. Faroe Adaları Turizm Ofisi’nin hayata geçirdiği ‘’Auto Odyssey’’ adlı yeni projesi, ziyaretçileri kendi kendine yön bulan araçlarla bilinmeyen rotalara davet ediyor. Auto Odyssey programı, ‘’surrender seeking travel’’ yani kontrolü bırakıp anın sürprizlerine
Dünyanın dört bir yanında sosyal medya ve algoritmalar, turistleri aynı popüler rotalara yönlendiriyor. Faroe Adaları, bu turizm tekdüzeliğine sıra dışı bir çözüm sunuyor.
Faroe Adaları Turizm Ofisi’nin hayata geçirdiği ‘’Auto Odyssey’’ adlı yeni projesi, ziyaretçileri kendi kendine yön bulan araçlarla bilinmeyen rotalara davet ediyor.
Auto Odyssey programı, ‘’surrender seeking travel’’ yani kontrolü bırakıp anın sürprizlerine teslim olma felsefesiyle kurgulandı.
Gezginlere sunulan 30 farklı rota, Faroe Adaları’nın turistik haritalarda yer almayan saklı köşelerine uzanıyor. Üstelik yolcular, bir sonraki durağın neresi olduğunu ancak varış anında öğreniyor. Bu sayede yolculuk tamamen sürprizlerle dolu bir deneyime dönüşüyor.
Program, adanın aşırı ilgi gören noktaları olan Mulafossur Şelalesi veya Mykines Adası gibi lokasyonlardan ziyaretçileri uzaklaştırmayı, böylece adaların turizm yükünü azaltmayı hedefliyor.
Sistem oldukça basit işliyor. Ziyaretçiler, Faroe merkezli araç kiralama şirketi 62N üzerinden rezervasyon yapıyor. Daha sonra kendilerine verilen QR kodu aracılığıyla araç ekranındaki navigasyonu aktive ediyorlar. Her yolculuk, adım adım yönlendirmelerle dört ila altı sürpriz lokasyona sahip ve gidilecek yerler önceden bilinmiyor.
“Turizmi sadece rakamlarla değil, deneyimlerle ölçmeliyiz” diyen Faroe Adaları yetkilileri, Auto Odyssey’i sadece bir seyahat biçimi değil, aynı zamanda turizmi yeniden düşünmeye çağıran bir davet olarak tanımlıyor. Bu yaklaşımla hedef, hem doğayı korumak hem de ziyaretçiye unutulmaz ve özgün bir deneyim sunmak.
Rotalar arasında turf kaplı ahşap kiliseler, etkileyici fiyort manzaraları, açık hava havuzları olan sakin köyler ve balık-patates kızartması eşliğinde piknik yapmaya uygun doğa köşeleri bulunuyor. Bu durakların tamamı, yerel halkın bakış açısıyla özenle seçilerek Faroe Adaları’nın gerçek ruhunu ve özgün yaşamını yansıtmayı amaçlıyor.
Kaynak:
