Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre, cinsiyet eşitliğine ulaşmak için 134 yıl gerekiyor. Tarihin en büyük seçim yılı olan 2024’te 2 milyar insan sandık başına giderken, bu seçim sadece ülkelerin iktidar partilerini belirlemekle kalmayacak, aynı zamanda hükümetlerin ve yasama organlarının cinsiyet dağılımını da şekillendirecek. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre, cinsiyet eşitliğine ulaşmak için 134 yıl gerekiyor.
Tarihin en büyük seçim yılı olan 2024’te 2 milyar insan sandık başına giderken, bu seçim sadece ülkelerin iktidar partilerini belirlemekle kalmayacak, aynı zamanda hükümetlerin ve yasama organlarının cinsiyet dağılımını da şekillendirecek.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre, Siyasi Güçlendirme dört cinsiyet uçurumundan en büyüğü (yüzde 22.5) olarak ortaya çıkıyor.
Raporun 18 yıllık baskısı boyunca, Siyasi Güçlendirme farkı en fazla gelişme gösteren alan oldu. Parlamentodaki kadın oranı 2006 yılından bu yana olumlu bir çizgide ilerlemeye devam ediyor.
Küresel Cinsiyet Uçurumu 2024
Bununla birlikte, geçtiğimiz yıla kıyasla, raporda ölçülen dört boyutta cinsiyet eşitliğine ulaşma yolunda çok az ilerleme kaydedildi.
2006’dan bu yana incelenen 101 ülkede cinsiyetler arasındaki fark 2023’ten bu yana yalnızca yüzde 0,1 puan kapandı.
Mevcut ilerleme hızı dikkate alındığında, tam eşitlik 2158 yılında sağlanabilecek, bu da günümüzden yaklaşık beş nesil sonrasına denk geliyor.
Cinsiyet eşitliğinde ilk 10 ülke
Avrupa, bir kez daha iyi performans sergileyerek küresel olarak öne çıkan ilk 10 ülkeden yedisine ev sahipliği yaptı.
İzlanda 15. kez birinci sırada yer aldı ve yüzde 93,5 ile cinsiyetler arası farkı yüzde 90’ın üzerinde kapatan tek ülke oldu.
İskandinav ülkeleri ilk beşin dördünü oluştururken, Finlandiya ikinci (yüzde 87,5), Norveç üçüncü (yüzde 87,5) ve İsveç yüzde 81,6’lık farkla beşinci sırada yer aldı. Almanya yedinci, İrlanda dokuzuncu ve İspanya ise onuncu olarak ilk 10 ülke sıralamasına girdi.
Avrupa dışında en yüksek performans gösteren ülke olan Yeni Zelanda, açığın yüzde 83,5’ini kapatarak dördüncü sırada yer alırken, Nikaragua altıncı, Namibya ise sekizinci sırada yer aldı.
Dört toplumsal cinsiyet uçurumu
Endeksin kapsadığı dört cinsiyet uçurumu arasında sırasıyla Sağlık ve Hayatta Kalma cinsiyet uçurumu yüzde 96, Eğitimde Başarı uçurumu yüzde 94,6, Ekonomik Katılım ve Fırsat uçurumu yüzde 60,5 olarak yer aldı. Siyasi Güçlendirme farkı ise yüzde 22,5’lik en düşük seviyesiyle geride kaldı.
Eğitimde eşitliğe ulaşmak için 20 yıl, Siyasi Güçlendirme açığını kapatmak için 169 yıl ve ekonomik eşitliğe ulaşmak için 152 yıl daha gerekiyor.
Rapora göre, Sağlık ve Hayatta Kalma konusundaki cinsiyet uçurumunu kapatmanın zamanı henüz belli değil.
Toplumsal cinsiyet uçurumlarının kapatılması
Giderek daha karmaşık zorluklarla karşı karşıya kalan bir dünyada, cinsiyet eşitliği kadınlara daha iyi bir yaşam şansı tanımak için gerekiyor.
Dünya Bankası tahmine göre, siyaset ve iş dünyasındaki uçurumların kapatılması daha adil karar alma ve daha iyi büyüme anlamına geliyor.
Bu durumda Küresel Cinsiyet Uçurumu nasıl kapatılabilir sorusuna yanıt aramak gerekiyor. Herkese uyan tek bir çözüm olmamasına rağmen bölgeler arasında çok az farklılık var.
Kapatılması gereken uçurumların büyük olduğu gelişmekte olan ekonomilere yatırım yapılması önem arz ediyor. Mevcut hükümet harcamaları temel alındığında, 2030 yılına kadar cinsiyet eşitliğine ulaşmak için gereken toplu yatırımın yılda 360 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
Politika ve mevzuat da hayati önem taşıyor. Raporda yer alan Dünya Bankası verilerine göre, 1971 yılından bu yana ücret eşitliği yasalarını kabul eden ülke sayısı 2’den 98’e yükseldi. Ancak bu ekonomilerin yalnızca %20’si ücret eşitsizliğini giderecek mekanizmaları uyguluyor.
Pek çok kadının işgücünden ayrılmasına neden olan pandemiden bu yana kadınların işgücüne katılımı yeniden yükselişe geçti.
Örneğin ABD’de, çalışan annelerin işe geri dönmesine yardımcı olan uzaktan çalışma sistemiyle birlikte, iş piyasasındaki kadın sayısı rekor seviyeye ulaştı.
Rapor, Güney Asya ve Sahra Altı Afrika’da ‘’kadınların işgücüne katılım oranının 2020’den bu yana erkeklerden daha fazla arttığını’’ ortaya koyuyor.
Ancak Linkedin platformu verilerine göre, yüzde 42 oranıyla kadınların işgücüne katılımı yeterince temsil edilmiyor. Liderlik rollerinin yüzde 31,7’sini kadınlar oluşturuyor.
Kadınların teknoloji ve altyapı gibi daha yüksek ücretli işlere sahip sektörlerde orantısız bir şekilde var olması, cinsiyetler arası ücret farkının nedenlerinden birini temsil ediyor.
2024 yılında kadınlar STEM işgücünün yüzde 28,2’sini oluştururken, Linkedin verilerine göre yapay zeka mühendisliği yetenekleri konusunda tablo iyileşiyor. Bu alanda erkeklerin sayısı kadınlardan daha fazla olmasına rağmen, son dört yılda kadın yapay zeka yeteneklerinin payı önemli ölçüde arttı.
Linkedin verileri, çevrimiçi profesyonel ağlardaki cinsiyet farklılıklarının, erkeklerin genellikle kadınlardan daha geniş ve daha güçlü ağlara sahip olmasına yol açtığını gösteriyor.
Raporda şu ifadelere yer veriliyor: ‘’Elde edilen bulgular, bu boşluğu doldurmak ve yeni ortaya çıkan teknolojik yetkinliklere eşit erişim sağlamak için hedefe yönelik müdahalelere duyulan ihtiyacın altını çiziyor. Özellikle de hızla büyüyen bir alan olan üretken yapay zeka, farklı öğrenci popülasyonlarının ihtiyaçlarına uygun özel öğrenme deneyimleri sağlama potansiyeliyle dikkat çekiyor.’’
Kaynak:














