Dijital pazarlamanın püf noktaları nedir?

TSGA Perşembe Buluşmaları’nın 7 Mayıs Perşembe günü gerçekleşen yayınında Multiligo’nun Kurucu Ortağı Barış Yaşbala, “Sosyal Girişimciler için Dijital Pazarlamada Başarı İpuçları” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Yaşbala, sosyal girişimcilerle dijital pazarlama stratejileri ve dijital araçları etkin kullanma konusundaki püf noktaları paylaştı.

Dijital pazarlamanın ilk adımının hedef kitlenin belirlenmesi olduğunu belirten Multiligo’nun Kurucu Ortağı Barış Yaşbala, “Hedef kitlenin tanımı düzgünce yapılmalı. Kime hitap ettiğimizi bilmeliyiz. Lokasyon, yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, hangi konularla ilgilenildiği kriterleri belirlenmeli. Bununla ilgili Facebook’taki analiz ve ilgi alanları bölümlerinden yararlanılabilir. Ancak, elde edilen bilgileri de analiz etmek gerekir. Bu arada, hedef kitleyi etki sağladığımız ve hizmetimizi satın alan olarak ikiye ayırabiliriz. Dijital pazarlamanın en önemli noktası doğru kitleye, doğru yerde, doğru zamanda ulaşmak. Peki zamanlama nasıl olmalı? Google’ın araştırmalarına göre insanların öğrenmek, gitmek, yapmak ve almak istediği mikro anlar var. Örneğin, öğrenmek istenilen kısımda kişi soruyu Google’da arattığı zaman karşısına çıkmanız gerekiyor. Yapmak istiyorum bölümünde genelde Youtube ve bloglar tercih ediliyor. Bu mikro anlara göre, bizim onlara ulaşmamız lazım. Aradıkları konuda karşılarına çıkın ve bu konuda faydalı olun, kişinin öğrenmek istediği bilginin cevabını verin. Bir diğer önemli nokta da hız. Şu anki tüketim alışkanlıklarına göre insanlar daha çok telefondan arama yapıyor. Mobil deneyimde, siteniz hemen yüklenemiyorsa müşteri kaybetme ihtimaliniz çok yüksek” sözleriyle dijital pazarlamanın en önemli noktalarını paylaştı.

Üç tip mecra var

Her mecraya para verilmemesi gerektiğini vurgulayan Yaşbala, “Sahip olunan, kazanılan ve ödenmiş olmak üzere üç mecra bulunuyor. Kendi mecralarımız, kendi emeğimizle ücret vermeden kullanabileceğimiz araçlarımızdır. Bunlardan ilki arama motoru optimizasyonudur. Burada, esas hedef ürünün/bilginin/hizmetin arandığı zaman bu kelimelerde çıkmasıdır. Bunun için aşırı teknik veya aşırı samimi bir dil kullanılmamalı. Hedef ise ilk sayfada görünür olmak olabilir. İkinci bir araç, kayıt sayfalarıdır. Buradaki başarı kriteri, kayıt sayfasının kaç görüntülemede kaç kere doldurulduğudur. Örneğin hedefiniz her 100 kişiden 5’inin doldurulması olabilir. Üçüncü aracımız, iletişim hedefi için kullandığımız sosyal medyadır. Burada önemli olan beğeni, görüntülenme, paylaşılma sayılarını da barındıran etkileşimdir. Bunun dışında blog sayfaları da kendi mecralarımızdandır ve arama motoruyla beraber çalışır. Buradaki başarı kriteri sayfanın görüntülenme sayısı ya da haftada bir blog yazısı yazmak olabilir. Kendi mecralarımızın en kritiği e-postadır. Buradaki başarı kriteri listenin büyüklüğü yani ulaşılan kişi sayısını arttırmaktır. Hedef kitleye göre değişmekle beraber ayda en azından bir kere o ay platformunuzda neler olduğuna dair bir bülten göndermek gerekir. Bu e-postaların açılış oranın ise en az yüzde 10 olması önemlidir. Kendi mecralarımızdan sonuncusu ise proje ve kampanya siteleridir. Bunların bulunması önemlidir” diyerek sahip olunan medyadaki araçları ve başarı kriterlerini açıkladı.

“Ödenmiş mecralar dijital pazarlamanın ana güçlerinden biri”

Kazanılan mecraların halkla ilişkiler tarafı olduğuna değinen Yaşbala, “Ödenmiş mecralar dijital pazarlamanın ana güçlerinden biri. Bunlardan en önemlisi, hepimizin tüketim alışkanlığıyla ilişkili olduğundan Google. Bunun dışında, Facebook, Instagram, Linkedin yani sosyal medya da ödenmiş mecralar arasında. Bunların avantajları hedef kitlenin ilgi alanlarına göre doğrudan reklam verebilmek. Ödenmiş mecralar arasında haber sitelerinde gördüğümüz banner reklamları içeren görsel reklam, basılı reklam ve sponsorluklar da yer alıyor” dedi.

Linkedin hesabı şart

Sosyal medya mecralarının gündeme göre değişmesinden ötürü anlık ve kısa içerikler paylaşılması gerektiğini savunan Yaşbala, “Facebook, Twitter, Linkedin, Instagram, Blog ve Youtube mecralarınızın mutlaka olması gerekiyor fakat sizin önceliklendireceğiniz alanları da seçmeniz lazım. Örneğin ticari konularda Linkedin öne çıkarken bir ürün satmaya çalışıyorsanız Instagram daha iyi faydalı olacaktır. Linkedin’i neden kullanmanız gerektiğine özellikle değinmek istiyorum. Linkedin sayesinde ticari fırsatlar yakalayabilir, uzmanlık alanlarınızı sergileyebilir, mevcut ve olası müşterilerinize ulaşabilir, bilgi paylaşımıyla firmanızı öne çıkarabilir, uzman olduğunuz alanlarda dijital network yaratabilir, ortak ilgi alanını sahip insanların paylaşımlarını inceleyebilir, rakiplerinizi araştırabilir ve müşteri ihtiyaçlarınızı öğrenip firmanızı geliştirebilirsiniz. Linkedin’i kullanırken mutlaka profesyonel bir fotoğraf kullanın, anahtar kelimeleri girin, profil URL’nizi kişiselleştirin, lokasyonunuzu optimize edin, ilgili içerikler paylaşın, sunum ve video gibi görsellerden yararlanın, iletişim bilgilerinizi verin, tavsiyelerinizi yönetin ve gruplarda aktif olun” önerilerinde bulundu.

“Salgın dönemi dijital varlıklarınızı düzenlemek için bir fırsat”

Salgın döneminin ekip içi iletişim için bir fırsat olduğunu öne süren Yaşbala, “Uzaktan çalışma deneyimini çoğu ekip yeni keşfediyor. Bunun için Trello ve Slack gibi araçları kullanmanızı öneriyorum.  Trello sayesinde kimin ne yaptığını, yapacağını ve yapıyor olduğunu görebiliyorsunuz. Böylece iş takibi yapılabiliyor. Slack ise Whatsapp’taki kargaşayı kolaylaştırıyor. Salgın dönemi aynı zamanda dijital varlıklarınızı düzenlemek için bir fırsat sunuyor. Örneğin web sitesi tasarımlarınızı, sayfa içeriklerinizi ve blog yazılarını gözden geçirebilir; kişi veritabanı güncelleyebilir, sosyal medya hesaplarınızda kurumsal kimlik üzerine çalışabilir ve iki adımlı doğrulamaya geçebilirsiniz. Twitter ve Facebook gibi mecralar salgın döneminde insanların doğru bilgi alması için çalıştığından içerik politikalarından dolayı eğer bir reklam çalışması yapacaksanız, burada geçireceğiniz ‘Covid-19’ kelimesi ve farklı versiyonlarına da dikkat etmelisiniz” açıklamasını yaptı.