“Bugünün paradigmaları işbirliği, aidiyet ve etik”

“Bugünün paradigmaları işbirliği, aidiyet ve etik”

Türkiye Girişimcilik Vakfı’nın girişimcilerin ilham verici hikayelerini dinleme şansı sunan Gbase Dijital İlham Seansları’nın 19 Ağustos’taki konuğu Sparkus’ün Kurucu ortağı Dani Benreytan oldu. Benreytan, COVID-19 salgınıyla hayata geçmesi hızlanan trendlerden, salgının ortaya çıkardığı ve kalıcı olması beklenen değişimlerden bahsetti.

İş dünyasının paradigmalarının değiştiğini belirten Benreytan, “Eski paradigmalar kontrol, kesinlik, düzen, rekabet, bağımsızlık, rasyonel düşünce, zekâ, bireysellik, objektiflik, bilginin güç olduğu kapalı sistemler, hiyerarşi, otorite, uzmanlıklar, somut gerçekler ve maddiyattı. Şimdiki paradigmaları arasında ise bilinmezlik, kaos, işbirliği, karşılıklı bağlılık, duygusal zeka, aidiyet, kaynakların paylaşıldığı açık sistemler, katılımcılık, etik, kolektif katkı, çoklu gerçeklikler, maneviyat ve sevgi yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Dünden bugüne kurum yapıları

Değişen kurum yapılarından bahseden Benreytan, “Beş kurum tipinden bahsedebiliriz. İlki operasyonel verimliliği odağına alan endüstriyel firma tipi. Burada Henry Ford’un ismi öne çıkıyor. Onu takip eden hiyerarşik firma odağını karlılığa ve büyümeye kaydırdı. Bir sonraki işbirlikçi yönetim tarzı, müşteri odaklı ve liderlerin öne çıktığı bir tip. Herkesin yönetici olmak istediği, Steve Jobs gibi yetkin ve yetenekli liderlerin var olduğu bir sistem. Ardından, daha yenilikçi firmaların bireysel yeteneklerle yeterince değer üretilemediğini görmesiyle geçilen takım ağı geliyor. Amaç, sürdürülebilirlik. Mesela Netflix veya Google deyince bir lideri değil takımı düşünüyoruz. Sonraki aşamada ise misyon için çalışan firmalar görüyoruz. Birlikte büyümeyi, öğrenmeyi, kurumsal vatandaşlığı, müşterileriyle birlikte geleceği beraber inşa etmeyi hedefliyorlar. İletişimi birlikte şekillendirdiğimiz bir ortama geçiyoruz. Değerler kültürün merkezine oturuyor” dedi.

Yeni normalde iş dünyası

Salgının getirdiği değişimlere de değinen Benreytan, “Uzaktan çalışma ve dijital araçlar iyice devreye girdi. Dijital ortamda olabildiğince hızlı olmak ve güvenliği sağlamak önem kazanıyor. Artık, verimlilik odak haline gelecek. Değişen sosyal dokuya baktığımızda bireysel önceliklerin yeniden gözden geçirildiğini ve uzun ekonomik buhranda hayatta kalmak için işini koruma güdüsünün arttığını görüyoruz. Çalışma kültürü için teknolojik dönüşümün hızlanacağını söylemek mümkün. Çalışanlar açısındansa rekabet artacak, duygusal zekâ, dayanıklılık ve hatalarından hızlıca öğrenme önem kazanacak. Aynı zamanda, mesai saati ve ofis sınırları yeniden tanımlanacak. Liderlerdense bilinmezliği yönetmeleri, dijital araçlara hakim ve hızlı adapte olmaları beklenecek” şeklinde konuştu.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar