Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi (OHCHR), 16 Ekim tarihinde Türkiye Parlamentosu tarafından ülkedeki ‘’ifade özgürlüğünü kısıtlama riski’’ taşıyan yasalarda yapılan değişiklik paketinin kabul edilmesi ile ilgili artan endişelerini ifade etti. Değişikliklerden bir tanesi, dijital platformlarda ‘’yanlış bilginin kamuya açık bir şekilde dağıtılması’’ ile ilgili ceza kanununun üç yıla kadar hapis hükmü şeklindeki revizyonunu içeriyor. Uluslararası
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi (OHCHR), 16 Ekim tarihinde Türkiye Parlamentosu tarafından ülkedeki ‘’ifade özgürlüğünü kısıtlama riski’’ taşıyan yasalarda yapılan değişiklik paketinin kabul edilmesi ile ilgili artan endişelerini ifade etti.
Değişikliklerden bir tanesi, dijital platformlarda ‘’yanlış bilginin kamuya açık bir şekilde dağıtılması’’ ile ilgili ceza kanununun üç yıla kadar hapis hükmü şeklindeki revizyonunu içeriyor.
Uluslararası insan hakları hukuku çerçevesinde, ifade özgürlüğü ‘’doğru’’ bilgilerle sınırlı değildir, çevrimiçi veya çevrimdışı olarak ‘’her türlü bilgi ve düşünceyi’’ kapsıyor.
BM İnsan Hakları Ofisi sözcüsü Marta Hurtado, ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamaların yalnızca haklı ve elzem gerekçelerle öngörülebileceğini söyledi.
Kötüye kullanım endişesi
Marta Hurtado, değişikliklerin ‘’keyfi, sübjektif yorum ve suistimale’’ açık alan bıraktığının altını çizdi.
Halihazırda çok sınırlayıcı bir bağlamda Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin (ICCPR) 19. Maddesiyle güvence altına alınan bireylerin bilgi arama, alma ve verme haklarının daha da sınırlanma riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Değişikliklerin gazetecilere, insan hakları savunucularına ve oto sansürü teşvik etme amacına yönelik yeni yollar açma riski taşıdığını sözlerine ekledi.
İfade özgürlüğü risk altında
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, sivil toplum ve medya temsilcileriyle anlamlı müzakereler yapılmadan hazırlanıp kabul edilen yeni yasalardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bu kadar geniş kapsam ve etkiye sahip yasal ve düzenleyici çerçevelerin, kapsamlı kamuoyu görüşmeleri neticesinde kabul edilmesi gerektiğini hatırlattı.
İfade özgürlüğü ve bilgiye erişimin, toplumdaki bireylerin kamusal ve siyasi hayata etkin katılımı için gerekli olduğunu ve demokrasilerde esas olduğunu vurgulayan Hurtado, Türkiye’yi uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan ifade özgürlüğü maddesine itaat etmeye davet etti.
Kaynak:
https://news.us15.list-manage.com/track/click?u=372753f560ef60c400f1a4f3f&id=457c187b87&e=8b42edf312
