“Bilim Virüsü, merak ve sorgulamayla bulaşıyor”

“Bilim Virüsü, merak ve sorgulamayla bulaşıyor”

Gerçeğe ulaşan tek yolun bilim olduğuna inanan sosyal girişim Bilim Virüsü’nün Proje Yöneticisi Alper Şentürk, 4 Şubat tarihinde Radyo Gedik’te yayınlanan İyilik Elçileri’nin konuğu oldu. Şentürk; sosyal girişimi, yaptıkları çalışmalarda önem verdikleri değerleri, bilim virüsünün nasıl bulaştığını ve hangi eğitimlere odaklandıklarını anlattı.

Gazeteci ve iletişimci Şule Yücebıyık tarafından 2017 yılında kurulan Bilim Virüsü’nün hedefi, bilimi savunan gençlerden oluşan bir ekosistem yaratmak. Öğrenmeyi odağına almayan ve bilgiyi dayatan eğitim sisteminden doğan bilimsel temelli düşünme ihtiyacı ile yola çıkan Bilim Virüsü, çocuklara ve gençlere bilim tutkusu bulaştırmayı hedefliyor. Sosyal girişimin Proje Yöneticisi Alper Şentürk, “Yayıldıkça güçlenen, yaygınlaştıkça çoğalan, çoğaldıkça etkisini artıran bir yapıya sahibiz. Formal eğitimde gençlerin alamadığı birtakım yetkinlikleri kazanmalarını, sorgulamalarını ve merak etmelerini hedefliyoruz. Bu merak ışığında, gençlerin kendi istekleri, yetkinlikleri, hevesleri ve idealleri doğrultusunda bir şeyleri keşfetmelerine ve kendilerini gerçekleştirmelerine imkân sağlayan bir öğrenme programı sunuyoruz. Sürekli kendini güncelleyen dinamik bir yapımız var.  Bugün birtakım eğitim içerikleri üretiyoruz ama sonra eğitmenlerin, katılımcı olan gençlerin gündemlerindeki konulara doğru yöneliyoruz, onlarla ilgili araştırmalar yapıp, bu konularda ne gibi içerikler üretebileceğimize odaklanıyoruz. Güncel olan neyi takip etmemiz gerektiği konusunda da kafa yoruyoruz. Temel olarak bilim temelinde düşünmenin, sorgulamanın, insanların kendi hevesleri ve idealleri doğrultusunda hareket etmesinin önemine inanıyoruz ve bunu etrafımızdaki herkesle paylaşmaya çalışıyoruz” dedi.

“Bugünün sorunlarına çözüm üretmemizi sağlayan hayal gücü ve yaratıcılık”


Bilim Virüsü’nün değerlerinden bahseden Şentürk, “Eğitimlerin özgürlükçü olmasını, insanların sorgulamasına vesile olmasını istiyoruz. Tek doğru budur gibi bir yaklaşımdan ziyade, insanları kendi doğrularını bulmaya yönelten bir yaklaşım benimsiyoruz. Hayal gücü ve yaratıcılığın sonsuz olduğuna inanıyoruz. Bugünün sorunlarına çözüm üretmemizi sağlayan bu becerileri destekliyoruz. Yaptığımız işten keyif almayı önemsiyoruz, bu sebeple eğlenmek de değerlerimiz arasında yer alıyor. Öğrenmenin kendisi ise başka bir değerimiz. Öğrenmek bir ihtiyaç ama nasıl kurgulandığına bağlı olarak başka sonuçlar da doğurabiliyoruz. Burada yola çıkarak sürekli öğrenmeye inanıyoruz. İş insanlarından, bilim insanlarına, eğitimcilerden gönüllülere çok geniş bir ağımız var. Bu grupları bir araya getirerek bir şeyler üretmelerini sağlamaya, yani işbirliğine değer veriyoruz. Aynı zamanda, her yaptığımız işi, öğrenme programını daha iyisi ya da başka yolu var mı diyerek sorguluyoruz. Öğrenme programlarımız içerisinde de sorgulamayı cesaretlendiriyoruz” açıklamalarında bulundu.

“Kişi, daha fazlasını merak ettiği anda virüsümüz bulaşmış oluyor”


Bilim virüsünün nasıl bulaştığına değinen Şentürk, “Ortaya bir kıvılcım atıyoruz ve bir şeyi ateşliyoruz. Ondan sonra, orada her şey büyümeye başlıyor. Bir eğitime katılan genç birden kendini yapmak istediklerini paylaştığı bir ağın içerisinde buluyor. Eğitim programlarına katıldıklarında yetkinliklerini geliştirmeleri gerektiğinin farkına varıp, bunun üzerine eğilmeye başlıyorlar. Yani eğitimlerle, bazı şeyleri bilim temelli olarak sorgulayıp, konuyla ilgili daha fazlasını merak ettiği anda virüsümüz bulaşmış oluyor. Sonrası önü alınamaz bir şekilde devam ediyor. Öğrenme programlarına katılan gençler, eğitim tasarlayan, bizi destekleyen iş insanları, eğitimciler, akademisyenler, sivil toplum çalışanları hem bilim virüsüne kendileri bulaşıyor hem de bu virüsü çevrelerine bulaştırıyor. İnsanlar sorgulayıp merak ettikleri sürece o konuyu takip etmeye, o konuyla ilgilenmeye, içerik üretmeye, daha fazla insanı o konuyla tanıştırmaya başlıyorlar. Bu sebeple çarpan etkimiz yüksek. Ancak en temelde virüsün bulaşması, merak ve sorgulamaya dayanıyor” dedi.

“Özellikle 21. yüzyıl becerileri rağbet görüyor”

Eğitimleri yaş grubuna ve hedef kitlenin konuyla ilgi düzeyine göre hazırladıklarını belirten Şentürk, “Öğrenme tasarımımız öğrenme ihtiyacıyla şekilleniyor. Temel bilimler kapsamında matematik, fizik, kimya, biyoloji, astronomi gibi konuları içeren eğitimler veriyoruz. Geleceğin meslekleri altında ele aldığımız kodlama, yapay zekâ, algoritma, veri bilim, nörobilim, genetik gibi konular yer alıyor. Bunlar, gelecekte uzmanlığı gelişecek konular oluyor. Bir de 21. yüzyıl yetkinlikleri dediğimiz hayal kurma, odaklanma, soru sorma, yaratıcı düşünme, iletişim, zaman yönetimi, girişimcilik, tasarım odaklı düşünce, yeni nesil liderlik gibi konuları içeren eğitimlere odaklanıyoruz. Özellikle 21. yüzyıl becerileri rağbet görüyor çünkü bunlar herhangi bir etkiyi üretmek için herkesin sahip olması gereken yetkinlikler” ifadesinde bulundu.


“Daha iyi bir dünyayı birlikte yaratmak dileğiyle” sloganıyla Serpil Güzel Ün’ün gönüllü olarak hazırlayıp sunduğu Radyo Gedik’te yayımlanan “İyilik Elçileri” programının, Bilim Virüsü ile gerçekleşen yayınının podcastine aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar