Betül Mardin Seminerleri: Tarım İletişimi Bilgi Hasadı

Betül Mardin Seminerleri: Tarım İletişimi Bilgi Hasadı

İstanbul Bilgi Üniversitesi iletişim Fakültesi, her yıl iletişim sektörünün önde gelen isimlerini ağırladığı Betül Mardin Seminerler ile iletişim alanındaki gelişmeleri, trendleri ve değişimleri yakından takip etmeyi sürdürüyor.

Bu yıl 16’ncısı ‘’Tarım İletişimi: Bilgi Hasadı’’ başlığıyla gerçekleşen ve tarımın güncel sorunlarının iletişim ve sosyal girişimcilik perspektifinden ele alındığı seminerde, sağlıklı gıdaya erişimin temel bir hak olduğu ve gıda egemenliği mücadelesinin yalnızca çiftçilerin değil, tüm insanlığın ortak mücadelesi olduğu vurgulandı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Profesör Dr. Itır Erhart’ın açılış konuşmasını yaptığı seminerde, halkla ilişkiler alanının duayen isimlerinden Betül Mardin’in iletişim vizyonunu yansıtan kısa bir belgesel film gösterimi gerçekleşti.

Dekan Erhart, ‘’İklim değişikliği nedeniyle bir ürün yetişmediğinde, geçimini o üründen sağlayan insanlar yoksullaşıyor. Bu durumdan en çok etkilenenler ise kadınlar. Çünkü kadınlar tarımda daha kırılgan durumda. ‘Gezegeni nasıl besleyeceğiz?’ sorusu bugün artık yalnızca tarım politikalarının değil, teknoloji, sağlık, ekonomi ve toplumsal adaletin de merkezinde yer alıyor. Bu yüzden tarımı yeniden başlatmak, kaliteli gıdaya erişimi sağlamak hayati önem taşıyor’’ dedi.

Gıda güvenliğinin teknik değil, politik bir mesele olduğuna dikkat çeken Çiftçi-Sen Sendikası Başkanı Ali Bülent Erdem ise sağlıklı gıdaya erişimin temel bir hak olduğunu vurguladı: “Tarladan sofraya sağlıklı gıdanın ulaşması gerekir. Ancak bugün ‘tolere edilebilir zehir düzeyi’ gibi kavramlarla sağlıksız sistem meşrulaştırılıyor. Oysa gıda egemenliği mücadelesi sadece çiftçilerin değil, tüm insanlığın ortak mücadelesidir. Bu mücadele yerelden yükselerek başarıya ulaşabilir.”

Gazeteci-Yazar Cem Seymen ise Türkiye’deki tarım politikalarının tarihsel seyrine dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye, bir zamanlar dünyanın en güçlü tarım ülkelerinden biriyken, bugün kendi topraklarında kendi tohumunu ekemez hale geldi. Yerli tohum yasaklandı, çiftçi kredi bulamaz oldu, topraklar ölü hale geldi. Enflasyonun gerçek sebebi tarımdaki çöküştür. Gıda fiyatlarındaki dalgalanmanın ardında ithal tohum, ithal enerji ve yanlış teşvik politikaları yatıyor. Tarım bizim en büyük sermayemiz, ama bunun farkında değiliz.”

Tarım ve gastronomi arasındaki güçlü bağa dikkat çeken İstanbul Bilgi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Öğretim Üyesi Dr. Fikret Soner ise şunları ifade etti: “Tabaktaki hikaye, toprağa düşen tohumla başlar. Gastronomi yalnızca yemek pişirmek değil; üretim, etik ve kültürle doğrudan ilişkili bir alan. Öğrencilerimize bu bilinçle yaklaşarak, etik kaygıları önceleyen bir farkındalık kazandırmaya çalışıyoruz. Çünkü mutfakta alınan kararlar, tarladaki dengeyi doğrudan etkiliyor.”

Seminerde, Buğday Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Aslan, Dünya Gazetesi Köşe Yazarı Mine Ataman, Eli Belinde Tarım Kurucusu Aslı Aksoy, Farmico Tarım Kurucusu Umut Ayberk Akbay ve Smart Village Kurucusu Tülin Akın da konuşmacı olarak yer aldı.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar