Taliban’ın sporu yasakladığı Afganistan’dan kaçan kadın futbolcular, İngiltere’de FIFA kampında buluştu. Sahada yalnızca topa değil, özgürlük ve eşitlik hayallerine de sarılıyorlar. Taliban’ın 2021’de Kabil’i ele geçirdiği günlerde Elaha Safdari henüz 17 yaşındaydı ve Afganistan Kadın Milli Futbol Takımı’na kaleci olarak ilk kez çağrılmıştı. Ancak, hayallerinin peşinden koşmak yerine, hayatını kurtarmak için ülkesinden kaçmak zorunda kaldı.
Taliban’ın sporu yasakladığı Afganistan’dan kaçan kadın futbolcular, İngiltere’de FIFA kampında buluştu. Sahada yalnızca topa değil, özgürlük ve eşitlik hayallerine de sarılıyorlar.
Taliban’ın 2021’de Kabil’i ele geçirdiği günlerde Elaha Safdari henüz 17 yaşındaydı ve Afganistan Kadın Milli Futbol Takımı’na kaleci olarak ilk kez çağrılmıştı. Ancak, hayallerinin peşinden koşmak yerine, hayatını kurtarmak için ülkesinden kaçmak zorunda kaldı. Safdari’ye, futbol formalarını ve kupalarını yakması, sosyal medya hesaplarını silmesi söylendi. Hayali olan futbol, bir anda hayatını tehlikeye atabilecek bir suç haline gelmişti.
Dört yıl sonra Sadari, İngiltere’nin merkezindeki St George’s Park’ta arkadaşlarıyla yeniden bir araya geldi. FIFA’nın düzenlediği seçme kampında top sesleri ve kahkahalar yankılanıyordu. Safdari, “Duygusal, sevgi ve mutluluk dolu bir hafta geçirdik” diyor gözleri dolu dolu.
Bu kamp sadece bir futbol buluşması değil; ortak acıların, kaybedilen hayallerin ve direncin sahadaki yankısı. Aynı zamanda bir meydan okuma.
“Afganistan’daki kızların sesi olmak için futbolu güçlü bir platform olarak kullanıyoruz’’ diyor 18 yaşında Kabil’den kaçan savunma oyuncusu Najma Arefi:
“Afganistan’da bir sokak köpeğinin bile bir kadından daha fazla hakkı var. Arkadaşlarımın, ailemin orada kaybettiklerini düşündükçe içim parçalanıyor. Onların rüyaları, her şeyleri ellerinden alındı. Konuşmaktan korkmuyoruz. Hâlâ burdayız.”
FIFA, bu kamplarla sürgündeki Afgan kadın futbolcular için 23 kişilik bir kadro kurmayı ve uluslararası maçlara hazırlamayı hedefliyor. Ancak Safdari’nin arzusu daha büyük:
“Hayallerime çok yaklaşmıştım, Taliban onları elimden aldı. FIFA’nın bu turnuvaları düzenlemesi harika bir adım ama amacımız daha büyük: Uluslararası sahada tanınmak ve ülkemizi sürgünde temsil edebilmek.”
Futbol onlara güç veriyor
Taliban yönetimindeki Afgan Futbol Federasyonu, erkek futbol takımına izin verirken kadın sporlarını tamamen yasakladı. Safdari ve Arefi ise İngiltere’nin Doncaster kentinde güvenliğe kavuştu; ama yolculuk yalnızlık, dil engeli ve uyum zorluklarıyla doluydu.
“İngiltere’ye geldiğimde kendimi yapayalnız hissettim, çok zordu” diyor Safdari. “Dil bilmiyordum, kimseyi tanımıyordum. Ama yavaş yavaş futbol bana yeniden güç verdi.”
Arefi ise futbolu ‘’özgürlük hissi veren, tüm sıkıntıları unutturan bir alan’’ olarak tanımlıyor.
Safdari, ailesinin ona ulaştırmayı başardığı kalecilik kupasına ve Afgan formasına sıkıca sarılıyor:
“Bu formayı giydiğimde, sessiz kalmaya zorlanan tüm kadınlar için oynadığımı hatırlıyorum. Kramponlarımı giydiğim her sefer de, yürüyüşe bile çıkamayan kadınlar için sahadayım.”
Takımın antrenörü İskoç teknik direktör Pauline Hamill ise bu yolculuğun kendisi için de unutulmaz olduğunu söylüyor:
“Onlara böyle bir fırsat sunabilmek olağanüstü. Oyuncuların yaşadıklarını düşünmek bile onları destekleme isteğini güçlendiriyor. Sahada yaşadıkları mutluluk tarifsiz; futbol onların özgürlük alanı.”
Kaynak: